Pazartesi günü İstanbul’da düzenlenen bir anma töreninde video bağlantısı aracılığıyla eski meslektaşına saygılarını sunan Halid Meşal, İsrail’in “Sinvar’a kasvetli bir kader dayatmaya çalıştığını, ancak Allah’ın ona onurlu bir miras bahşettiğini; sarsılmaz bir cesaretle yaşadığını ve onurlu bir şekilde öldüğünü” sözlerine ekledi.
İsrail, Sinvar olduğunu iddia ettiği bir kişinin bir sandalyede otururken ve yaralı koluyla bir insansız hava aracını savuştururken çekilmiş görüntülerini yayınlamıştı.
Video konuşmasında Meşal, Hamas’ın “şehitler yoluna, ilkelerine, değerlerine, liderlik ve direniş stratejilerine sadık kalacağını” söyleyerek, İngiltere, ABD ve AB tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan grubun “onlarca yıldır direniş yolculuğuna devam ettiğini” belirtti.
Ancak Meşal 1967’deki Altı Gün Savaşı’ndan sonra ayrıldığı Filistin toprakları dışında Hamas’ın siyasi bürosunun başkanlığını şu anda sadece vekaleten yürütüyor. O zamandan beri Gazze’de yaşamıyor.
Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, 1,200’den fazla İsraillinin ölümüne neden olan 7 Ekim saldırılarını planlayan Sinvar, 40,000’den fazla Filistinlinin ölümüne yol açan çatışmalarda örgütün öldürülen üst düzey yöneticilerinin sonuncusuydu.
Yahya Sinvar için İstanbul’da düzenlenen bir anma töreni.Francisco Seco/Copyright 2024 The AP. All rights reserved
Ölümü, altyapının üçte ikisinin ya hasar gördüğü ya da yok edildiği Gazze’de belirgin bir halefi olmayan bir iktidar boşluğu bıraktı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da ABD dahil uluslararası müttefiklerin ve Gazze’de kalan rehinelerin ailelerinin artan ateşkes çağrılarına rağmen savaşın “henüz bitmediğini” söyleyerek Gazze’deki saldırıları sürdürme sözü verdi.
İsrailli yetkililere göre Gazze’de halen 101 rehine bulunuyor ve bunların 60’tan fazlası hayatta.
İsrail hükümeti Nasrallah’ın ölümüne karşılık olarak İran’dan gelebilecek bir saldırıya nasıl yanıt vereceğini düşünürken, IDF de 30 Eylül’de başlattığı Lübnan’a yönelik “sınırlı” kara harekatını sürdürüyor.
Uzmanlara göre İsrailli hükümet yetkilileri bunu İran ve müttefiklerini tamamen etkisiz hale getirmek için bir fırsat olarak görüyor. Meşal’in açıklamaları ise Hamas’ın mücadeleden vazgeçmeyeceğini gösteriyor.
Tecrübeli bir lider
Halid Meşal Hamas’ta liderlik pozisyonlarına alışkın. Daha önce iki kez siyasi büro başkanı olarak görev yaptı.
1956 yılında Ürdün kontrolündeki Batı Şeria’nın Silvad kentinde doğan Meşal’in ailesi 1967’deki Altı Gün Savaşı’ndan sonra Ürdün’e ve ardından Kuveyt’e sığındı. Kuveyt’te henüz okuldayken muhafazakâr Müslüman Kardeşler hareketine katıldı ve radikal siyasete adım attı.
Halid Meşal destekçilerini selamlıyor, 2009.AMR NABIL/AP
Kuveyt’te fizik öğretmeni olarak çalıştıktan sonra 1987’de kurulan Hamas’ın kurucu üyelerinden biri oldu. 1996’da ilk kez siyasi büro başkanı oldu ve bu görevi 2017’ye kadar sürdürdü.
Bu göreve geldikten bir yıl sonra, Mossad’ın başarısız bir suikast girişiminde neredeyse öldürülüyordu ve bunu daha sonra “kulağımda yüksek bir ses işittim. Bir patlama, bir elektrik çarpması gibiydi” diye tanımlayacaktı.
Meşal bir süre Hamas içinde ılımlı bir figür olarak görüldü ve Gazze ile işgal altındaki Batı Şeria’da bir Filistin devleti kurulması karşılığında İsrail ile “kalıcı ateşkes” yapılmasına sıcak baktı. Fakat bu pozisyon artık savunulamaz olarak görülüyor.
İsmail Haniye ‘nin Temmuz ayında Tahran’da meydana gelen bir patlamada hayatını kaybetmesinin ardından Meşal, Sinvar ‘ın yerine geçici süreliğine siyasi büro başkanlığını tekrar üstlendi.
Sinvar ‘ın ölümünden sonra görevi devralan Meşal’in daha da sertleştiği söyleniyor.