Arama Haber Code Logo Arama

HABERLER

CHP’nin tüzüğü değişti: İşte yeni tüzükteki düzenlemeler

CHP’nin programına ilişkin çalışmalara geçilecek.

Giriş: 2024-09-07 03:08:00
Paylaş
CHP’nin tüzüğü değişti: İşte yeni tüzükteki düzenlemeler

CHP’nin 20. Olağanüstü Kurultayı’nda kabul edilen tüzük değişikliğiyle bir kişi en fazla üç dönem üst üste milletvekili, belediye başkanı, belediye veya il genel meclis üyesi seçilebilecek. Değişiklikle, TBMM üyeliği için adayların belirlenmesine yönelik yöntemlerin, ön seçim, örgüt denetiminde ön seçim, aday yoklaması, örgüt denetiminde aday yoklaması, merkez yoklaması olduğu belirtildi. Milletvekillerinde dönem kuralı uygulaması 24 Haziran 2018 seçimleriyle oluşmuş TBMM 27. yasama dönemi itibarıyla başlayacak.

CHP’nin tüzük değişikliği gündemiyle ATO Congresium’da toplanan 20. Olağanüstü Kurultayı tamamlandı. Parti tüzüğünde yapılan değişiklikle, genel başkana, genel sekreter ve protokol yönetmeliğiyle belirlenen sırayla genel başkan yardımcıları vekalet edecek.

CHP’de Tüzük Kurultayı | Özgür Özel: Kişisel hırslarıyla bu partinin karşısında adaylaşanlar bir daha bu partide görev alamayacak

TBMM grup başkanı ve başkanvekilleri, partinin en üst yönetim organı olan Merkez Yönetim Kuruluna (MYK) alındı. Genel sekreterin MYK’daki sırası, genel başkan yardımcılarının önüne getirildi.

Tüzükte, 41. maddeye, “Kongrelerde başkan adayı olabilmek için kongre üye tamsayısının en az yüzde 10’unun, en çok yüzde 15’inin yazılı önerisi gerekir. Adaylar yüzde 15’ten çok imza toplayamaz, kongre başkanlığına sunamaz.” ibaresi eklendi.

Genel başkan adayı olmak için kurultay üye tamsayısının en az yüzde 5’inin, en çok yüzde 10’unun yazılı önerisi gerekecek. Yüzde 10’dan çok imza divan başkanlığına sunulamayacak. Mevcut genel başkan, isteği üzerine aday olabilecek, kendisi imza toplayamayacak, adına da imza toplanamayacak.

Yönteme Parti Meclisi karar verecek

Değişiklikle, TBMM üyeliği için adayların belirlenmesine yönelik yöntemlerin, ön seçim, örgüt denetiminde ön seçim, aday yoklaması, örgüt denetiminde aday yoklaması, merkez yoklaması olduğu belirtildi. Tüzüğe göre, hangi seçim çevresinde hangi yöntemin uygulanacağına, il örgütlerinin görüşü doğrultusunda Parti Meclisince (PM) karar verilecek.

Örgüt denetiminde ön secim ve örgüt denetiminde aday yoklamasında seçim sonuçları, PM’nin kararıyla tespit edilerek, Yüksek Seçim Kuruluna merkez yoklaması usulüne göre bildirilecek. PM kararı tespit niteliğinde olup, kesinleşen seçim sonuçlarını değiştirir nitelikte olamayacak. Bu yöntemlerde kullanılacak oy pusulasında adayların bölge, cinsiyet, yaş, meslek gibi dağılımlarının dengeli olmasını sağlayacak önlemler alınacak. Bunu niçin her seçim çevresinin özelliklerine göre oy kullanma esasları yönetmelikle belirlenecek.

Örgüt denetiminde önseçim veya örgüt denetiminde aday yoklaması yapılan seçim çevrelerinde PM, TBMM üye tamsayısının yüzde 15’i kadar sırayı genel merkez kontenjanı olarak belirleyebilecek. Bu kontenjan her bir seçim çevresinde toplam milletvekili sayısının yüzde 15’i kadar olabilecek.

PM, ölçme değerlendirme yöntemlerinden yararlanarak, genel merkez kontenjanına ayrılan sıraları üçte birine kadar il örgütüne, üçte birine kadar gençlik ve kadın kolları üyelerine, üçte birine kadar da TBMM’nin mevcut partili üyelerine ayıracak. Gençlik ve kadın kolları üyelerine ayrılan sıraların en az dörtte biri önceki seçimde milletvekili seçilmiş sıralara ayrılacak.

Merkez yoklamasında ise adaylar doğrudan PM tarafından belirlenecek.

Ön seçim, örgüt denetiminde ön seçim, aday yoklaması ya da örgüt denetiminde aday yoklamasına katılanlar, merkez yoklaması, merkez adaylığı veya genel merkez kontenjanı için başvuramayacak.

En az bir seçim çevresinin aday listesinin ilk sırasında engelli adaya yer verilecek.

Üç dönem kuralı

Tüzüğe göre, bir kişi en fazla üç dönem üst üste milletvekili seçilebilecek. Yarısı tamamlanmadan seçimlerin yenilendiği yasama dönemleri hesaba katılmayacak. Önseçim, örgüt denetiminde önseçim, aday yoklaması, örgüt denetiminde aday yoklaması yöntemlerinde dönem koşulu aranmayacak. Partinin milletvekili bulunmayan seçim çevrelerinde milletvekili çıkarmak veya bu seçim çevrelerinde partinin oyunu yükseltmek amacıyla Merkez Yönetim Kurulunun önerisi PM kararıyla dönem kuralı uygulanmayabilecek.

Buraya eklenen ek maddeye göre, dönem kuralı uygulaması 24 Haziran 2018 seçimleriyle oluşmuş TBMM 27. yasama dönemi itibarıyla başlayacak.

Yerel seçimlerde aday belirleme süreci

Üç dönem kuralı yerel seçimlerde aday belirleme sürecinde de uygulanacak. Buna göre, bir kişi en fazla üç dönem üst üste belediye başkanı, belediye veya il genel meclis üyesi seçilebilecek. Ön seçim, örgüt denetiminde ön seçim, aday yoklaması, örgüt denetiminde aday yoklaması yöntemlerinde dönem koşulu aranmayacak. Seçim çevresi değişikliğinde dönem istisnası, Merkez Yönetim Kurulu önerisi PM kararıyla uygulanabilecek.

Örgüt denetiminde ön seçim veya örgüt denetiminde aday yoklamasında seçimle belirlenen milletvekili, il genel meclisi ve belediye meclisi adaylıklarında, parti meclisi ve yüksek disiplin kurulu seçiminde, il ve ilçe yönetim kurullarının seçiminde, il kongre delegeleri ve kurultay delegeleri seçimlerinde yüzde 50 cinsiyet kotası, yüzde 30 gençlik kotası uygulanacak. Cinsiyet ve gençlik kotaları kurultaylarda kademeli olarak arttırılacak.

Bu kota 18-25 yas aralığı için yüzde 10 gençlik kotası, 26-40 yas aralığı için yüzde 20 çalışma çağı kotası olarak uygulanacak.

Adaylık başvurusu olması halinde en az bir engelli, ilçe ve il yönetim kurulları ile PM’de yer alacak.

Disipline sevk işlemlerinde sevk organının ve yetkili disiplin kurulunun belirlenmesinde ilgilinin, parti suçu işlediği tarihteki görevi dikkate alınacak.

Kesinleşen cezaları bağışlama yetkisi, Yüksek Disiplin Kurulunun ve parti üyeliğinin devam etmesi durumunda cezanın kesinleştiği tarihteki başkan veya sekreterinin görüşü alınarak PM’de olacak.

Öte yandan partinin kurultay yönetmeliğindeki bazı maddelerde de düzenlemeye gidildi.

Ön seçimin örgüt gözetiminde yapılmasını öngören ve aday belirlemede genel merkeze yüzde 15 kota veren madde de dahil olmak üzere tüzüğün tamamı 900’ün üzerinde “evet” oyu ile kabul edildi.

Yorumlar

HABERLER

İşte ülkenin durumu...

Yüksek enflasyon ve artan kur seviyesi hem emekli hem de çalışanların kazancını günden güne eritiyor. Gelirleri harcamalarını karşılayamayan vatandaşlar, kredi kartları ve bireysel kredilere yüklenirken, ülke genelinde borcunu ödeyemeyen 4 milyondan fazla kişi bulunuyor. Türkiye Bankalar Birliği'nin son verilerine göre, 1 milyon 774 bin kredi kartı ise batıkta bulunuyor.

Giriş: 11.08.2025 09:30 | Güncelleme: 11.08.2025 09:35
Paylaş
İşte ülkenin durumu...

Vatandaşın borç yükü günden güne artıyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi'nin son verilerine göre bireysel kredi veya kredi kartı borcunu ödeyemeyen ve borcu devam eden kişi sayısı 4 milyon 143 bine çıktı. 1 milyon 774 bin kredi kartı da batıkta bulunurken, Haziran ayında yasal takibe alınmış kişi sayısı 258 bin olarak belirlendi. 2025 yılı Ocak-Haziran ayları arasında takibe düşmüş kişi sayısı 1 milyon 201 bine ulaşırken, bu sayı geçen yılın aynı döneminde 890 bin olarak saptanmıştı. Son verilere göre takibe düşen kişi sayısı bir yılda yüzde 35 artarken, tasfiye olunacak bireysel krediler de 211 milyar TL'ye yükseldi.

ARTIŞ YÜZDE 165

Haberglobal'den Mert İnan'ın haberine göre, TBB'nin verilerine göre Haziran 2025'te bankaların takipteki alacakları 427 milyar TL olarak kayıtlara geçti. Geçen yıl haziran ayında 211 milyar 869 milyon TL olan takipteki alacaklar, yüzde 101'lik artış gösterdi. Aynı dönemde takipteki tüketici kredilerinin tutarı da yüzde 165 artarak 182 milyar 478 milyon TL'ye çıktı. Öte yandan ödemesi geciken kredileri gösteren "tasfiye olunacak krediler" kalemi incelendiğinde toptan ve perakende ticaret sektöründe faaliyet gösteren işletmeler öne çıktı. Bu sektördeki tasfiye olunacak kredilerin tutarı, 68 milyar TL'yi aştı. Tasfiye olunacak kredilerde ikinci sırada 64 milyar TL ile inşaat işletmeleri yer aldı. 

REZERV DE DÜŞÜŞ

Ekonomide dikkat çeken diğer ayrıntı ise brüt döviz rezervlerinin 84 milyar 909 milyon dolara gerilemiş olması. Merkez Bankası verilerine göre, önceki dönemde 85 milyar 223 milyon dolar olan altın rezervleri ise 84 milyar 79 milyon dolara indi. Böylece toplam rezervler 171 milyar 848 milyon dolardan 168 milyar 989 milyon dolara düştü. Swap hariç net rezerv 45,6 milyar dolar, Hazine'nin kendi dövizleri çıkarıldığında ise net rezerv 38 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.

DIŞ TİCARET AÇIĞI 

Dış ticaret tarafında ise dengeler son 10 yılın ortalama seviyesine geri dönmüş durumda. Türkiye'nin 2015-2024 dönemindeki 12 aylık ihracatının ithalatı karşılama oranı ortalama yüzde 75 seviyesindeydi. En yüksek oran 2019'da yüzde 86, en düşük oran ise 2017'de yüzde 68.9 olarak gerçekleşmişti. Temmuz 2025 itibarıyla bu oran yeniden yüzde 75,3 seviyesinde. Uzmanlara göre, ihracatta artış olmasına rağmen dış ticaret dengesi değişmiyor.

TL MEVDUATLARI ARTIYOR

Türk lirasında ise yılbaşından bu yana reel değer kaybı yaşanıyor. TÜFE'ye göre TL, son 1 yılda yüzde 2.24 reel değer kazanırken yılbaşından bu yana yüzde 4.3 gerilemiş durumda. ÜFE baz alındığında ise TL, yıllık yüzde 3.9 ve yılbaşından bu yana yüzde 4.7 reel değer kaybetti. Bu tablo, yatırımcıların döviz fonlarına yönelmesinin sebeplerinden biri olarak değerlendiriliyor. Mevduatlarda ise TL'nin payı artıyor. 1 Ağustos haftası itibarıyla TL mevduat oranı yüzde 59.9, Kur Korumalı Mevduat  yüzde 2.0, yabancı para mevduat oranı ise yüzde 38 oldu. 

BORSAYA YABANCI İLGİSİ

Pazarlama ve İşletme Uzmanı Volan Soykan ise borsa cephesinde yabancı ilgisinin önemli olduğunu belirtirken, "Yabancı yatırımcılar, 1 Ağustos haftasında 135.5 milyon dolarlık hisse senedi aldı. Böylece üst üste altı haftadır net alım gerçekleşmiş oldu. Faiz indirimlerinin devam etmesi halinde borsaya olan ilgi artacaktır" dedi.

Haber Arama