Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplandı. 3,5 saat süren toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan konuştu. Erdoğan'ın konuşmaları şu şekilde: "Sözlerime başlarken 86'ıncı vefat yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle yad ediyorum. 1000 yıldır bu toprakların vatanımız kalması için mücadele eden ecdadımızı anıyorum. Ülkemize ve milletimize yönelik umutları boşa çıkarmayacağız. 22 seneyi geride bıraktık. Hükümeti devraldığımız yıldan bu yıla her seneyi bir ileri bir seviyede tamamladık. Saymakla bitiremeyeceğiz yatırımı ve icraatı yaptık. Yamalı koalisyonlar dönemine son verdik. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle istikrarı sağladık. Siz bakmayın birilerinin eski Türkiye güzellemesi yaptığına. Onların derdi kendi şahsi ve zümrevi çıkarlarıdır. Ülkemizin önemli kazanımı milletin ortak değerlerini süfli gayeleri için kullananların yüzlerindeki maskeleri indirmemizdir."
RABBİM ÖMÜR, MİLLETİMİZ ONAY VERDİKÇE DEVAM EDECEĞİZ"
"Elbette bugünlere kolay gelmedik. Vesayetin tuzaklarından darbe girişimlerine teröre kadar nice ihanetlere maruz kaldık. 15 Temmuz gecesi alçak saldırıyı içerideki ve dışarıdaki planlayıcıların başlarına geçirmiş olmamız bile başarıdır. Rabbim ömür ve milletimiz de onay verdikçe hizmete devam edeceğiz. 3 Kasım 2002'den bu yana büyük ve Türkiye davamıza omuz vermiş, hükümetlerimizde görev almış tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum."
"NE İDÜĞÜ BELİRSİZ TİPLER TARAFINDAN YÖNETİLEN BELEDİYELER"
Türkiye'nin geleceğinde terörizme yer olmadığı gibi terör destekli siyasete de yoktur. Bizim asıl mücadelemiz teröristler yanında bunları üzerimize salanlarla, bu ülkenin başına musallat edenlerledir. Bölgemizde sınırlar kanla bombalarla siyasi suikastlerle yeniden çizilmeye çalışılırken yolumuza "eski tas eski hamam" devam etmeyeceğiz. Türkiye, Kandil'deki terör baronlarının körüklediği kanlı ve kalleş ölüm tezgahını darmadağın etmekte kararlıdır, bundan da geri adım atmayacaktır. Küresel sistem en büyük değişim yaşarken bizim gelişmeleri tribünden seyretme lüksümüz bulunmuyor. Ya bu süreci cesur adımlarla bir şekilde kendi lehimize çevireceğiz ya da Allah korusun istikbalimizi ipotek altına alan bu sorunlarla karşılaşacağız. Bu terör kamburundan ülkemizi kurtaracağız. Demokrasiyle şiddet, sivil siyaset ile terör aynı kapta bulunmaz. Dünyanın her yerinde böyle bir tavır siyasi partiler için kapatma, cezai takip sebebidir. İlk şart şiddeti reddetmek, terörle araya kalın duvarlar örmektir. Sivil siyasetin kapıları ardına kadar açıkken hileli yöntemle bölücü örgüte kuklalık yapanlara müsamaha gösterilmesi asla beklenemez. Tutarsızlık gözümüzden kaçmıyor. Yargının ve idarenin bazı belediyeler için aldığı kararlar için ortalığı ayağa kaldıranlar Kandil'den yerel yönetimlere uzanan kirli ve kanlı elleri görmezden gelmektedir. Seçilmiş başkanlar değil örgütün atadığı ne idüğü belirsiz tipler tarafından yönetilen belediyelerin şehirleri yerine terör örgütüne hizmet edeceği izahtan varestedir. Esenyurt Belediye başkanının kağıt üzerinde bir başka belediyenin başkanı olarak gözükmesi bu durumu değiştirmiyor. Terör örgütünün belediyeler aracılığıyla haraç sistemi kurmasına izin vermeyiz. Bizim gardırop Atatürkçüleri olarak nitelendirdiğimiz malum çevreler ellerine geçen her fırsatı istismar ediyor. Türkiye'nin sembolleri arasında zıtlık çıkarmaya, fitne çıkarmaya gayret ediyor. Bunun son örneği Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Çankaya Köşkü'dür. 15 Temmuz gecesi hedef alınan gazi bir mekanla Gazi'nin emanetini karşı karşıya getirmek nifak tüccarlığıdır. Külliye milletin evidir, Çankaya Köşkü ise Gazi Mustafa Kemal'in ve bizden önce cumhurbaşkanlarının hatırasının olduğu anıt yapıdır. Biz birini diğerine tokuşturmak yerine her ikisine hak ettiği değeri veriyoruz.