Arama Haber Code Logo Arama

HABERLER

Erdoğan'dan İsrail'e çok sert tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bugün hastanelerinin zarar görmesinden şikayet eden İsrail, yalnızca Gazze'de şimdiye kadar sağlık birimlerine 700'den fazla saldırı düzenledi." derken; "Yaşasın özgür Filistin" sözleri ayakta alkışlandı.

Giriş: 20.06.2025 20:56
Paylaş
Erdoğan'dan İsrail'e çok sert tepki

Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Üniversitesi Kongre Salonu'nda "İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu"nda konuştu..

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİ YÜREKTEN SELAMLIYORUM"

İstanbul'da siz genç kardeşlerimizle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ediyorum. İsrail'in insanlık dışı saldırıları karşısında doğdukları toprakları savunan Filistin'in yiğit gençlerini yürekten selamlıyorum. Zalimler karşısında Müslüman olmanın asaletini yere düşürmeyen tüm Filistinli kardeşlerimi yürekten selamlıyor, Rabbim her birinin yardımcısı olsun diyorum.

"İSRAİL, GAZZE'DE 35 HASTANEYİ BOMBALADI"

Medeniyet coğrafyamızın semalarını maalesef kötülük kapmaış durumda. Son iki yıldır savaş ve insanlık suçlarıyla karşılaşıyoruz. Gazze'de 21 aydır modern zamanların en utanç verici barbarlığı yaşanıyor. Siyonist İsrail sivilleri acımasızca katlediyor. Hiçbir kural ve ilke tanımadan işgalini yaygınlaştırıyor. Açlığı bir silah olarak kullanıyor. Bir parça ekmek için yemek kuyruğundaki insanlar vahşi bir şekilde hedef alınıyor. Sivil yerleşim alanları bombalanıyor. Gazze'de 35 hastaneyi bombaladılar. Ambulanslar bile İsrail teröründen kurtarılamadı.

"GERİ DÖNÜLMEZ NOKTAYA GİDİLİYOR"

Biliyorum birileri rahatsız olacak ama şu gerçeği ifade edeceğim. Elbette Gazze'deki soykırımın birinci sorumlusu Netanyahu'dur. Ancak 21 aydır sessiz kalanlar da bu suçlara ortak olmuşlardır. O masum yavruların kanı İsrail'in kanı susanları veya destek verenlerin de ellerine bulaşmıştır. Netanyahu hükümeti şimdiden adlarını Hitler gibi zalimlerin yanına utançla yazdırmıştır. Şuandaki çatışmalar nedeniyle süratle geri dönülmez noktaya gitmektedir. Bu hayduttluk ve cinnet hali son bulmalı. Korkunç bir felaket yaşanmadan ellerin tetiklerden ve düğmelerden çekilmesi şarttır. Türkiye her türlü desteği vermeye hazırdır.

Sivillerin, sivil yerleşim yerlerinin hedef alınmaması gerektiğini savunuyoruz. Tavrımız her zaman her yerde hep bu yönde olmuştur.

"BUGÜN DE 'YAŞASIN ÖZGÜR FİLİSTİN' DİYORUZ"

Siyonist lobinin yıldırma politikasına rağmen duruşumuzu hiç bozmadık. Bugün de barış, hürriyet, adalet diyoruz. Bugün de 'Yaşasın özgür Filistin' diyoruz. Filistin'in yanında olduğumuzu bir kez daha dünyaya ilan ediyorum.

Bu kritik süreçte görüş ayrılıklarımızı kenara bırakarak dostluk ve dayanışmamızı güçlendirmek ihtiyaçtan çok zorunluluktur. Bugün nüfusu neredeyse 2 milyarı bulan İslam ülkelerinin sorunu vahdet eksikliğidir. En büyük eksikliğimiz birlik ve beraberliktir. Ayrışmayacağız, birbirimize yoldaş olacağız. Zorluklara rağmen beraber olduğumuzda kolaylığın olduğunu unutmayacağız.

"MÜSLÜMANLIK HEPİMİZİN EN ÜST KİMLİĞİDİR"

Dillerimiz, kökenlerimiz farklı olabilir. Hepimizin devleti, milleti farklı olabilir. Hayat tarzımız farklı olabilir. Bunların hepsi kıymetlidir, bizi biz yapandır. Ama bu kimliklerimizden öte unutmayın önce Müslümanız. Müslümanlık hepimizin en üst kimliğidir. Nerede yaşarsak yaşayalım ortak paydamız İslam'dır. Her birinizden meseleye bu şuurla yaklaşmanızı istiyorum.

Yorumlar

HABERLER

İşte ülkenin durumu...

Yüksek enflasyon ve artan kur seviyesi hem emekli hem de çalışanların kazancını günden güne eritiyor. Gelirleri harcamalarını karşılayamayan vatandaşlar, kredi kartları ve bireysel kredilere yüklenirken, ülke genelinde borcunu ödeyemeyen 4 milyondan fazla kişi bulunuyor. Türkiye Bankalar Birliği'nin son verilerine göre, 1 milyon 774 bin kredi kartı ise batıkta bulunuyor.

Giriş: 11.08.2025 09:30 | Güncelleme: 11.08.2025 09:35
Paylaş
İşte ülkenin durumu...

Vatandaşın borç yükü günden güne artıyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi'nin son verilerine göre bireysel kredi veya kredi kartı borcunu ödeyemeyen ve borcu devam eden kişi sayısı 4 milyon 143 bine çıktı. 1 milyon 774 bin kredi kartı da batıkta bulunurken, Haziran ayında yasal takibe alınmış kişi sayısı 258 bin olarak belirlendi. 2025 yılı Ocak-Haziran ayları arasında takibe düşmüş kişi sayısı 1 milyon 201 bine ulaşırken, bu sayı geçen yılın aynı döneminde 890 bin olarak saptanmıştı. Son verilere göre takibe düşen kişi sayısı bir yılda yüzde 35 artarken, tasfiye olunacak bireysel krediler de 211 milyar TL'ye yükseldi.

ARTIŞ YÜZDE 165

Haberglobal'den Mert İnan'ın haberine göre, TBB'nin verilerine göre Haziran 2025'te bankaların takipteki alacakları 427 milyar TL olarak kayıtlara geçti. Geçen yıl haziran ayında 211 milyar 869 milyon TL olan takipteki alacaklar, yüzde 101'lik artış gösterdi. Aynı dönemde takipteki tüketici kredilerinin tutarı da yüzde 165 artarak 182 milyar 478 milyon TL'ye çıktı. Öte yandan ödemesi geciken kredileri gösteren "tasfiye olunacak krediler" kalemi incelendiğinde toptan ve perakende ticaret sektöründe faaliyet gösteren işletmeler öne çıktı. Bu sektördeki tasfiye olunacak kredilerin tutarı, 68 milyar TL'yi aştı. Tasfiye olunacak kredilerde ikinci sırada 64 milyar TL ile inşaat işletmeleri yer aldı. 

REZERV DE DÜŞÜŞ

Ekonomide dikkat çeken diğer ayrıntı ise brüt döviz rezervlerinin 84 milyar 909 milyon dolara gerilemiş olması. Merkez Bankası verilerine göre, önceki dönemde 85 milyar 223 milyon dolar olan altın rezervleri ise 84 milyar 79 milyon dolara indi. Böylece toplam rezervler 171 milyar 848 milyon dolardan 168 milyar 989 milyon dolara düştü. Swap hariç net rezerv 45,6 milyar dolar, Hazine'nin kendi dövizleri çıkarıldığında ise net rezerv 38 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.

DIŞ TİCARET AÇIĞI 

Dış ticaret tarafında ise dengeler son 10 yılın ortalama seviyesine geri dönmüş durumda. Türkiye'nin 2015-2024 dönemindeki 12 aylık ihracatının ithalatı karşılama oranı ortalama yüzde 75 seviyesindeydi. En yüksek oran 2019'da yüzde 86, en düşük oran ise 2017'de yüzde 68.9 olarak gerçekleşmişti. Temmuz 2025 itibarıyla bu oran yeniden yüzde 75,3 seviyesinde. Uzmanlara göre, ihracatta artış olmasına rağmen dış ticaret dengesi değişmiyor.

TL MEVDUATLARI ARTIYOR

Türk lirasında ise yılbaşından bu yana reel değer kaybı yaşanıyor. TÜFE'ye göre TL, son 1 yılda yüzde 2.24 reel değer kazanırken yılbaşından bu yana yüzde 4.3 gerilemiş durumda. ÜFE baz alındığında ise TL, yıllık yüzde 3.9 ve yılbaşından bu yana yüzde 4.7 reel değer kaybetti. Bu tablo, yatırımcıların döviz fonlarına yönelmesinin sebeplerinden biri olarak değerlendiriliyor. Mevduatlarda ise TL'nin payı artıyor. 1 Ağustos haftası itibarıyla TL mevduat oranı yüzde 59.9, Kur Korumalı Mevduat  yüzde 2.0, yabancı para mevduat oranı ise yüzde 38 oldu. 

BORSAYA YABANCI İLGİSİ

Pazarlama ve İşletme Uzmanı Volan Soykan ise borsa cephesinde yabancı ilgisinin önemli olduğunu belirtirken, "Yabancı yatırımcılar, 1 Ağustos haftasında 135.5 milyon dolarlık hisse senedi aldı. Böylece üst üste altı haftadır net alım gerçekleşmiş oldu. Faiz indirimlerinin devam etmesi halinde borsaya olan ilgi artacaktır" dedi.

Haber Arama