SON DAKİKA
Hava Durumu

Vatan size minnettar

Onlar ki, bayrağımın dalgalandığı her yer benim vatanım diyen nice cesur, korkusuz öğretmenlerdir...

Haber Giriş Tarihi: 03.03.2023 10:43
Haber Güncellenme Tarihi: 03.03.2023 10:43
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.haberindogrusu.com
Vatan size minnettar

ŞEHİT ÖĞRETMEN NEŞE ALTEN  (1972-26.10.1993)

1979 yılında Tekirdağ'da doğmuştur. Neşe, Çocukluğundan beri hayalini kurduğu mesleği, öğretmenliği yapmak için can atıyordu ve ilk ataması Diyarbakır Bismil’e gerçekleşmişti.  Babası ve ailesi Diyarbakır'a atandığından kızı için endişelenir çünkü Pkklı teröristler dağlarda kol geziyordu. Neşe’yi başta babası olmak üzere bütün ailesi gitmesin diye onu vazgeçirmeye çalışıyorlardı, ama Neşe'de onlara "Bayrağımın dalgalandığı her yere giderim. Ben gitmezsem, o gitmezse oraları kim aydınlatacak. O insanlara doğruyu yanlışı kim gösterecek, onları kim eğitecek. Karanlıklar yerini başka türlü nasıl ışığa bırakacak” dedi. Anne ve babası anlamıştı çocuklarını vazgeçiremeyeceklerini çünkü o vatan-bayrak aşkıyla yanıp tutuşan bir öğretmendi. Babası kızına kıyamadığından onunla beraber gitti. Baba-kız Çavuşlu Köyüne ulaştılar. Köye ulaşır ulaşmaz Neşe merakla hemen görev yapacağı okula gitti. Zaten oturacağı lojmanda okulun bitişiğindeydi. Ancak okulun hali içler acısıydı. Camlar ve sıralar kırılmış, duvarlar yıllarca boya görmemişti. Neşe çok iyi bir okul göreceğini ummasa da bu kadarını tahmin etmemişti. Ama moralini bozmadı. Ertesi gün başta köy muhtarı olmak üzere köyün ileri gelenleri ile konuşup, eksiklikleri gidermek için yardım istedi. Ama talep ettiği destek konusunda köylülerin isteksizliğini fark etmişti. "Parasını ben vereyim, usta bulun yaptıralım ve okulumuzu çocuklarımıza yakışır hale getirelim” deyince, bir sonraki gün okulda gerekli onarım işlemleri başlamıştı. On gün sonra okul artık öğrenim için hazır hale gelmişti. İlk maaşının büyük çoğunluğunu ustalara verip, kalanını borçlandı. Takvimler 1993 yılının 26 Ekimini gösterdiğinde, akşam vakti kapı sertçe çalınır. Babası kapıyı açmakta tereddüt etse de Neşe "baba belki köyden biridir bir ihtiyacı vardır diyerek kapıyı açar ve karşılarında eli silahlı iki teröristi görürler, hainler onları kaçırmak ister Neşe öğretmen de onlara "Öldürecekseniz beni burada öldürün okulumun bahçesi benim mezarım olsun"der. Babası kızını kurtarmaya çalışır ve o anda hainler babasını alnından vurarak Şehit ederler. Neşe öğretmen donup kalmıştı hıçkırıklar içinde. Teröristler Neşe öğretmeni sürükleyerek bir dağın tepesine götürürler. Neşe öğretmen artık korkusuz ve huzurlu bir şekilde ölümü beklemekteydi hainlerden birisi silahı göğsüne dayayarak onu hunharca ŞEHİT etmişti. Ve Neşe öğretmen Şehit edildiğinde 21 yaşında ve henüz 25 günlük öğretmendi...

ŞEHİT ÖĞRETMEN ZÜBEYİR AKKOÇ   (1952-13.01.1993)

Yıl 13 Ocak 1993, Hürriyet ilkokulunun giriş bahçesinde Eğit-Sen üyesi öğretmen Zübeyir Akkoç öğrencilerinin gözü önünde silahlı saldırı sonucu şehit edilmişti  şehit edilen Öğretmen Zübeyir Akkoç’un eşi, Nebahat Akkoç Eğit-Sen Diyarbakır şube başkanı görevini yürütüyordu.

O günleri Zübeyir Akkoç’un Eşi Nebahat Akkoç şöyle anlatıyor:

Zübeyir öldürüldüğünde ben Diyarbakır'da evdeydim. Saat 07:00'de okula gitmek için evden çıktı. Ben onu geçirdikten sonra yeniden uyumaya çalıştım. Uyur uyanık durumdayken bir kaç el silah sesi geldi. Sonra da hem kapı çaldı hem de telefon. Daha telefonu açmadan anladım çünkü o zaman Eğit-Sen Şube Başkanıydım. Sabah çalan telefonlar hep kötü haber veriyordu. Önce kapıyı açtım. Binamızın altındaki markette çalışan genç çocuktu, Perişan görünüyordu. Zübeyir Hoca'yı vurdular. Yere düştü, ben başına gidince de “Nebahat'a haber ver” dedi, diye anlattı. Okul evimize yakındı. Okula yakın bir yerde vurulmuştu. Olay yerine doğru koştum ama kimse yoktu. Ambulans gelip almış, sonra hastaneye gittim. Zübeyir olay yerinde hayatını kaybetmiş. Onunla birlikte vurulan öğretmen arkadaşı Ramazan ise hastaneye kadar yaşıyormuş. Ama hastanede kaybetmiş hayatını...”

ŞEHİT ÖĞRETMEN ABDULVAHAP YERSİZ  (1968-06.10.1992)

Şehit öğretmenimiz Abdulvahap Yersiz

1992 yılında Mardin Mazıdağı’nın Yukarı Konak (Xanika Jor) köyünde 6 Ekim 1992 tarihinde görev yaptığı ilkokul çıkışında PKK tarafından kurşunlarla katledildi

Şehidimizin eşi Zeliha Yersiz anlatıyor:

Eşinin katledildiği gün Okul çıkışı herkesin kullandığı yolda saldırıya uğrayan Hoca’ya kimse korkudan yardım etmemiş. Köylüler korkudan şehidin vurulduğu yere bakamıyorlar bile. Sadece tandır başında ekmek pişiren bir teyze vurulan Abdulvahap Hoca’ya yardım etmeye çalışmış. Henüz yaralı olan hocaya su vermiş ve sonrasında korkudan onu öyle bırakarak uzaklaşmak zorunda kalmış. Hoca’ya saldırı haberini aldıktan sonra olay yerine gitmek için aracımız yoktu. Kimse korkudan araba vermiyordu. Biz Hoca’nın akıbetini henüz bilmiyorduk. Kimi arkadaş yürüyerek kimisi bisikletle şehide ulaşmak için yola koyulmak zorunda kaldı.” Şeklinde konuştu. 

ŞEHİT ÖĞRETMEN ENGİN EKER   (1967- 16.09.1992)

16.09.1992 tarihinde PKK teröristlerince evinde eşi ve ailesi ile birlikte iken, evinden çıkarılarak şehit edilmiştir.

Arkadaşları anlatıyor:

16 Eylül 1992 gününün gecesi..

Evliliğinin tam üçüncü ayında... 

Evinin kapısı gümbürtüyle çalınıyor. Engin'in misafirleri var evde. Çok sevdiği eşi Arzu'nun anne ve babası. Hepsi birden ayağa kalkıyorlar. "Sen dur ben açarım" diyor Arzu'nun babası. Ama Engin anlıyor. "Ben açarım baba. Sen çekil bi şöyle kenara. "Kayınpederi atlıyor hemen kapının yanına. “Kim o?" diyor tedirgin. "Hoca aç kapıyı" diyor dışarıdaki ses. Kapıyı açıyor Engin. "Konuşmamız gerek" diyor malum kişiler.. ellerinde kalaşnikoflarla.. hepsi kapıda... pazarlık başlıyor. "Benimle konuşun" diyor kayınpeder. "İşimiz hocayla, seninle değil" diyor bozuk bir Türkçeyle teröristler. “Ben geleyim ne olur, beni götürün " diyor Arzu bu kez. Anlıyor, ağlıyor, yalvarıyor. Çare yok, ölüm kapıya gelmiş bir kere. "Siz içeri girin baba. Ben gelirim az sonra merak etmeyin" diyor Engin. Ama biliyor, geri gelemeyecek. Okul lojmanının arka taraflarında ağaçlık bir yerlerde kayboluyorlar üç terörist ve Engin. Az sonra karanlıkları ve geceyi yırtan.. Tüm gelecek umutlarını yerle bir eden.. Dumanı tüten taze bir ocağı söndüren.. Büyük bir Aşkı henüz yaşayamadan bitiren.. Ve taptaze.. çiçeği burnunda Atatürk'çü idealist öğretmen, 

OKULUNDA TÜRK BAYRAĞINI DALGALANDIRDIĞI İÇİN VE OKULUNU KAPATMADIĞI İÇİN... 

o üç terörist tarafından acımasızca şehit ediliyor. 16 Eylül 1992'de şehit ediyorlar Öğretmen Engin Eker'i. Geride anasını, babasını ve üç aylık eşini bırakıyor. Ve çok sevdiği öğrencilerini...

Tuba Ergin

Tubaergin08@gmail.com

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.