Arama Haber Code Logo Arama

HABERLER

Bitme noktasına gelen meslek; Kalaycılık

Bursa'da babasından öğrendiği kalaycılık mesleğini 45 yıldır devam ettiren 55 yaşındaki Yılmaz Erişen, mesleğin artık bitme noktasına geldiğini ve artık kimsenin bu işi yapmak istemediğini belirtti.

Giriş: 2025-01-05 09:56:00
Paylaş
Bitme noktasına gelen meslek; Kalaycılık

Zamana yenik düşen mesleklerden olan kalaycılık, teknolojinin gelişmesiyle son demlerini yaşıyor. Zamanında büyüklerin evlerinde eksik olmayan bakır tavalar, tencereler tozlu raflara kalkmaya devam ediyor. Bursa'da yaşayan 55 yaşındaki Yılmaz Erişen, babasından öğrendiği mesleğini 45 yıldır özveriyle sürdürüyor. Unutulmaya yüz tutmuş mesleğin son temsilcilerinden birisi olan Erişen, sabahın erken saatlerinde dükkânını açarak güne başlıyor. Müşterilerin getirdiği bakır kaplara özenle ilgilenen Erişen'in kalayladığı malzemeler, müşterilerinden takdir topluyor.
Mesleğini 45 yıldır devam ettirdiğini söyleyen Erişen, "Ben bu işe ilkokul 3. sınıfa giderken okuldan sonra dükkâna gelerek başladım, 8 yaşından beri bu işin içerisindeyim. Baba mesleğim, okulda dersimizi bitirip buraya çalışmaya geliyordum. Çalışmaya gelmeyince kızarlardı, 'dükkânda iş var, siz burada oturuyorsunuz' derlerdi" şeklinde konuştu.



"Meslek bitme noktasına geldi"
Yeni neslin bu tür el sanatlarına merakı olmadığını ve bu yüzden eleman yetişmediğini söyleyen Erişen, "Gençlerin bu tür işlerde merakı yok. Bizim zamanımızda ve bizden sonraki nesilde merak vardı ama şimdiki yeni nesilde böyle bir merak ya da ilgi yok. Şimdiki gençler masa başı iş istiyorlar. Eskiden okullar bittiği zaman çocuklar gelirdi buraya ve 'çırak lazım mı' diye sorarlardı. Şimdi ise ne gelen oluyor ne de giden. Kimse gelmiyor. Bu meslek bitme noktasına geldi, bizlerden başka yapan yok" dedi.



"Bu mesleği öldürmek istemiyoruz"
Elinden geldiğince mesleği yaşatmaya çalışacaklarını söyleyen Erişen, "Yeni bakır ürünler üretiliyor, onlar sayesinde bizler de ayakta kalabiliyoruz. Bakır çaydanlıkların eskiden başka modeli vardı, şu an ise daha farklı. Vatandaş özenip alıyor ve kalaya ihtiyacı olduğu zaman getirip kalaylatıyor. Biz de bunlar sayesinde kendimizi döndürebiliyoruz. Kahvaltı yerleri, çay bahçeleri bakır tava ve çaydanlık getiriyor, bunlar sayesinde ayakta durmaya devam ediyoruz. Kolay değil, 45 senedir yapıyoruz bu mesleği. İş olduğu sürece yapmaya çalışacağız. 70 senelik dükkân burası. Bu mesleği öldürmek istemiyoruz ama elimizden pek bir şey gelmiyor. Gözümüzün önünde erimeye devam ediyor" şeklinde konuştu.



"Kalay doğru bir şekilde yapılmalı"
Bakırın doğru kalaycılarda kalaylatılması gerektiğini söyleyen Erişen, "Bakırda pişen yemeği yedikten sonra kalan yemeği başka bir kaba boşaltılması gerekiyor. İçerisinde durmamalı, zehirlemesinden değil, kalayın dayanıklı durması için yapılması lazım. Vatandaşlar, ürünlerini sokakta geçen seyyar kalaycılara kalaylatıyorlar. Onlar kurşun ile kalayladığı için zehirlenme yapabiliyor. Bakır insanı zehirlemez, sadece kurşun ile yapılmayan doğru bir şekilde kalay yapılması gerekiyor" diye konuştu.

Yorumlar

HABERLER

Ulu Cami'de yeni dönem başladı

Bursa'da tarihi camilere gelen yerli ve yabancı turistlerin uygunsuz kıyafetleri artık tarihe karışıyor. Türkiye genelinde tepki çeken görüntülerin ardından Bursa İl Müftülüğü, tarihi camilerde kıyafet adabına yönelik yeni bir düzenleme getirdi. Camiye uygun kıyafetle gelmeyen ziyaretçilere mavi yelekli Diyanet Vakfı görevlileri tarafından uygun giysiler temin edilecek. Gelen turistler ziyaret adabına uygun kıyafeti giyip camiye o şekilde girebilecek.

Giriş: 19.09.2025 12:07 | Güncelleme:
Paylaş
Ulu Cami'de yeni dönem başladı

Türkiye'nin en çok ziyaret edilen camilerinden biri olan Ulu Cami, artık sadece bir turistik durak değil; aynı zamanda adabın, saygının ve kültürel farkındalığın merkezi.

Girişte yer alan uyarı levhaları ve mavi yelekli görevliler, ziyaretçilere nasıl giyinmeleri gerektiğini nazikçe anlatıyor. Uygun kıyafeti olmayanlara ise Diyanet Vakfı tarafından anında giysi temin ediliyor.

Tarihi camilere gelen yerli ve yabancı turistlerin cami adabına uygun olmayan kıyafetlerle ziyaret yapmaları Bursa İl Müftülüğünü harekete geçirdi. Türkiye genelinde yaşanan ve tepki çeken görüntüler üzerine Bursa'daki tarihi camilerde hem kadınlar hem de erkekler için ziyaret sırasında olması gereken kıyafetler cami içerisindeki uyarı levhaları ve görevliler tarafından anlatılmaya başlandı.

Hem yerli hem de yabancı turistler tarafından uygulama memnuniyetle karşılanırken yanında uygun kıyafeti bulunmayanlar için ise cami içerisinde bulunan mavi yelekli diyanet vakfı görevlileri tarafından gerekli kıyafetler temin ediliyor.
Bursa Osmangazi Müftülüğü Şube Müdürü Yunus Emre Kır, uygulamanın amacını şöyle anlattı;

"Ulu Cami, Türkiye'de ziyaretçi sirkülasyonu en yüksek tarihi yapılarımızdan biri. Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisi nedeniyle ziyaretçilerin hem ibadetlerini hem de gezilerini rahat yapabilmeleri için bu projeyi başlattık. Daha önce de uyarı levhaları vardı ancak yeni uygulama, hem tarihi dokuya uyumlu hem de rehberlik niteliğinde oldu. Çok güzel geri dönüşler alıyoruz çünkü burası her şeyden önce bir ibadethane. Girişte belirli kuralların olması son derece doğal. Bu proje ile ziyaretçilerimizi bilgilendiriyoruz ve onlar da memnuniyetlerini ifade ediyor."

Kır, ayrıca Diyanet Vakfı'nın mavi yelekli kadın görevlilerinin ve güvenlik personelinin sürece katkı sağladığını belirterek, "Görevliler, yerli ve yabancı ziyaretçilere yol göstererek destek oluyor. Böylece tarihi mirasımızı hem ziyarete hem de ibadete açık tutmak için el birliğiyle emek veriyoruz" dedi.

Haber Arama