SON DAKİKA
Hava Durumu

İMAN İNCELİĞİ

Haber Giriş Tarihi: 05.05.2021 02:08
Haber Güncellenme Tarihi: 05.05.2021 02:08
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.haberindogrusu.com
İMAN İNCELİĞİ

Ey kardeşim! her şeyden önce bilmelisin ki, insanın selamete ve kurtuluşa ulaşması için, inancını Allah’ın istediği ve bildirdiği şekilde düzeltmesi ve ayarlaması lazımdır. Önce doğru inancın önemi nedeniyle Yüce Yaratan, Asr suresinde bütün insanları hüsranda sayarken, hüsrandan kurtulan kişilerin ilk sıfatı olarak imanı zikreder: “Asr’a yemin olsun ki bütün insanlar hüsrandadır! Ancak iman edenler, doğru iş işleyenler ve birbirlerine hakkı, sabrı tavsiye edenler hariç”.

İman olmayınca, insan, ne ölüm diyarı olan dünyada ne de ölüsüzlük yurdu olan âhirette mutluluğa kavuşamaz. İman, cennete girmenin ilk şartıdır. Böyle olması gayet tabiidir; zira insanın mesul olacağı, sorumlu tutulacağı bütün işler, ancak iradesiyle gerçekleştirdiği işlerdir. Mesela bir insanın kendi tercih ve iradesi ile içki içerse sorumludur, kendi isteği olmaksızın bilmeden ya da büyük bir baskı ile içerse sorumluluk yoktur: “Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işleri yükleme. Bizi affet” (Bakara 286).

Ey kardeşim; insanın iradesi, kalbinde olana bağlıdır. Eğer kalpte iman varsa, yapılan işler de doğru ve hayırlı olur; eğer kalp evine kötülüğün karanlığı sızmışsa, böyle bir kalbe bağlı olan iradenin gerçekleştirdiği ameller de kötülük izi taşıyacaktır. Demek oluyor ki insanın kalbine iman taht kurmalı ki işlerini İslam’a göre belirleyebilsin. Allah müminin sıfatlarından birini şöyle beyan ediyor: “(Allah) onların kalplerine imanı yazdı” (Mücadele 22)

İslam imanı olmayan kişinin ameli ona fayda vermez, cennete götürmez: “Kim İslam’dan başka din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) kabul edilmeyecek ve o, âhirette ziyan edenlerden olacak”. (Âl-i İmran 85)

Ey kardeşim; iman bir nurdur, aydınlıktır. Kimin kalbi bu ışıkla aydınlanmışsa, işlediği işler de ona göre olacaktır. Böyle biri hak yemez, hakka göre davranır; başkalarına, kendisine davranılmasını istediği gibi davranır; yetimin başını okşar, yoksulu gözetir; zayıfı gördü mü ürperir, elinden tutar; güçlü karşısında hakikati söylemekten çekinmez.

Güzel ahlak, iman ile oluşur, imandan güç alır, filizlenir. İmanın özü ise değer bilmektir. Bunun ilk kademesi seni var eden, yokluktan çıkartan Rabbini bilmendir. O, bunun dışında da seni her an rızıklandırmakta, beslemekte; sahip olduğun ve seni sen yapan değerleri bahşetmektedir.

Sağlık, Yaratıcının sana verdiği bir nimet, öyleyse sana bu nimeti vereni tanı. Seni diğer tüm canlılardan farklı kılan akıl, Rabbinin sana bahşettiği bir başka nimet; öyleyse etrafındaki dünyaya bak ve şükret.

Ey insan Allah’ın rahmetinden ümit kesme; bilakis yalnızca ona bel bağla. Unutma, Allah’ın elçisi –ona selam olsun- bir gün şöyle buyurdu: “Herhangi bir kul Allah’tan başka hiçbir tanrı olmadığına benim de onun resulü olduğuma can u gönülden şehadet eder de, sonra doğru yolda ayrılmazsa ben Allah katında ona şahitlik yapacağım ve o, mutlaka cennete girecektir. Rabbim bana, hesap ve azapsız ümmetimden yetmiş bin kişiyi cennete koyacağını vaat etmiştir. Dilerim ki sizler, baba, eş ve soylarınızdan Salih olanlar cennet köşklerinde iyice yerleşmeden onlar girmesinler (yani önce siz girip yerleşin, sonra onlar girsinler)”.

Ey insan! Allah katındaki en makbul ve mukaddes amelin, Rabbini tanımandır. Bu işin temeli ise onu birlemen ve yalnız ona yönelmendir. Böylelikle ona karşı ruhlar âleminde verdiğin sözü yerine getirmiş olacaksın. Allah Resulü şöyle buyuruyor: “Lâ ilâhe illallah [Allah’tan başka tanrı yok] sözü, Allah katında pek değerli bir kelimedir. Allah katındaki yeri pek büyüktür. Kim tam bir ihlas ve sadakat içinde onu söylerse, Allah onu cennete koyar. Kimde onu dıştan, inanmayarak söylerse, kanı korunur, malı korunur. Lakin Allah’a kavuştuğunda hesabı görülür”.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.