SON DAKİKA
Hava Durumu

İYİ NİYET VE ÖNEMİ

Haber Giriş Tarihi: 22.04.2021 00:45
Haber Güncellenme Tarihi: 22.04.2021 00:45
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.haberindogrusu.com
İYİ NİYET VE ÖNEMİ

İslam dini gerek ibadetlerde gerekse ahlakî davranışlarda iyi niyeti esas alır. İyi niyete dayanmayan ibadetler ve ahlakî eylemler ibadet ve ahlak görüntüsü verse de İslam’da bir anlam ifade etmez. Mesela sırf gösteriş için kılınan namazın veya tutulan orucun ve kişisel bir çıkar için yapılan hayrın veya cihadın hiçbir anlamı yoktur. Hatta günahı var, sevabı hiç yoktur. Kur’an gösteriş için ve gafletle namaz kılanlara “yazıklar olsun” der.

Niyet bir şeyin yapılmasını düşünüp taşındıktan, bunu için manen hazırlandıktan sonra o işi yapmaya kalben meyletmek, karar vermek veya azmetmektir. Hakiki, ciddi ve samimi bir niyet, niyet edilen ibadetin veya ahlakî davranışın gerçekleştirilmesini gerektirir; eğer kişinin gücünü aşan engeller ortada yoksa.

Bir şeyi irade etmek ve bir şeyi yapmaya kast etmek anlamına gelen niyet, özünde kalbin bir fiili ve niteliğidir. Kalplerde olanı ise ancak Allah bilir. Bu sebeple biz kimin hangi işi hangi niyetle yaptığını bilemeyiz. Bazı durumlarda bunu tahmin etsek bile bu tahmin zandan ibaret kalır, zanna dayanarak hüküm verilmez. Bundan dolayı niyet okumaları, başkalarının niyetleriyle ilgili konuşmalar son derece yanlıştır, çoğu zaman da günahtır.

Niyet iyi olduğu gibi kötü de olabilir. Dindar ve dürüst olmaya içtenlikle karar vermek iyi niyet, kötülük yapmaya ve başkalarına zarar vermeye karar vermek ise kötü niyettir. Bazen kötü niyetler iyi niyet şeklinde sunulur, bunun gerisinde yatan niyete ‘art niyet’ denir.

Niyet esas itibariyle kalbin bir yönelişi, samimî ve ciddi bir şekilde bir şeyi yapma iradesi olduğundan ibadetlerde ve ahlakî eylemlerde kalple yapılan niyet yeterlidir. Kalpteki niyeti dille ifade etmek de faydalıdır. Ama bunun unutulması ibadetin ve hayırlı işlerin sevabını ve değerini azaltmaz.

Hz. Peygamber: “Allah Teâlâ sizin şeklinize ve mallarınıza değil, kalplerinize ve amellerinize bakar” buyurmuştur. Burada kalpten maksat kalpteki niyet ve maksattır. Nitekim diğer bir hadiste: “Amellerin değerleri niyetlere göredir. Bir kimse neye niyet ederse eline o geçer” buyurulmuştur.

İslam’da Allah için hicret çok önemlidir, pek sevaptır. Mekke’den Medine’ye hicret edenler arasında bir kadınla evlenmek için hicret eden bir kişi vardı ve buna “muhaciru Ümmü Kays”, Ümmü Kays için hicret eden adam denirdi. Onun göç etmesi şeklen hicret idi, ama niyet itibariyle dinî anlamda bir hicret olmadığı için bir anlamı yoktu. Demek ki amel ve ibadetlere anlam ve değer kazandıran niyettir. Bir amel ve ibadet sırf Allah rızası için ve O emrettiği için yapılırsa makbul ve muteber bir niyet olur. Bu niyetle yapılmayan amel ve ibadetler özsüzdür, içi boştur, onun için de anlamsız ve değersizdir.

Şu hadis-i şerif iyi ve kötü niyetler hakkında güzel bir fikir verir:

“Allah sevap ve günahı yazmış, bunu açıklamıştır. Bir kimse sevap bir iş yapmaya niyet eder de onu yapamazsa Allah ona tam sevap yazar, eğer o işi yaparsa en az on sevap yazar, ama bu sayı yedi yüze kadar da çıkar, hatta bunu da geçer. Eğer belli bir kimse kötü bir işi yapmaya niyet eder de sonradan niyetini değiştirir ve o işi yapmazsa ona da tam bir sevap yazar, niyet ettiği kötü işi yapması halinde ise sadece bir günah yazar.” (Müslim, İman, 207) Demek ki amel ve ibadetlerin değeri, niyetin iyi veya kötü oluşuna bağlı olarak artmakta ya da eksilmektedir.

İnsanların yaptıkları işler ya haram/günah veya amel/ibadet ve yahut da meşru ve mübah türünden olur. Hiçbir iyi niyet ve temiz kalp, günah ve haram olan fiilleri günah ve haram olmaktan çıkarmaz. Günah işler iyi niyetle asla bağdaşmaz. Amel ve ibadet türü fiillerde ise kalp ile niyet şarttır. Allah rızası için ve bu niyetle tutulmayan orucun ve kılınmayan namazın hiçbir dinî anlamı ve değeri yoktur. İbadetlerin halis bir niyetle ve bilinçli olarak yerine getirilmesi ibadetlerin olmazsa olmazıdır. Mübah ve meşru amelleri iyi niyetle ve sevap kazanma ümidiyle yapılırsa ibadet olmaz, ama ibadet hükmünde olur ve ibadetler gibi sevap kazandırır. Hadiste: “Her iyi ve hayırlı işi yapmakta sadaka sevabı vardır.” buyurulmuştur. (Buharî, 33) Allah Resulü: “Din kardeşinizi tebessümle karşılamanız bile bir iyiliktir ve bunu küçümsemeyin.” (Müslim, Birr, 144) buyurmuşlardır. İyi niyetle yapılan, topluma ve insanlara faydalı olan her mübah iş, Hak rızası gözetilerek yapılırsa sevap işe dönüşür. İyi niyetin mübah işleri sevaba dönüştürme özelliği vardır.

Hz. Peygamber: “Müminin niyeti amelinde hayırlıdır” buyurmuştur. Yani niyetsiz veya gaflet halindeki ibadetten, samimi niyet daha hayırlıdır.

Başkalarının niyetlerini okumak, kimin ne düşündüğünü söz konusu etmek caiz olmadığından aksini gösteren beyan ve deliller bulunmadıkça insanlar hakkında hüsnüzan sahibi olmak ve onları iyi niyetli kabul etmek genel bir kuraldır.

Tavus’a “bize dua et” demişler. Demiş ki “Henüz buna hazır değilim. Hazır hale gelince olur.” Temiz, halis, hakiki ve kuvvetli bir niyet kalben ve ruhen buna hazır olmayı gerektirir. Böyle bir niyetin semeresi hayır ve sevaptır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

------------------------

 

 

 

 

 

Haberin Doğrusu En Güncel Haber

 

Haberin Doğrusu, Bursa haber, Bursa son dakika, Doğru haber, Son dakika, Bursa iş dünyası, Bursaspor, Bursa hava durumu, Bursa nöbetçi eczaneler, Bursa ekonomi haberi, Bursa kapalıçarşı, Bursa trafik durumu

 

 

 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.