Mekân kelimesinin kökenine baktığımızda “var oluş, var olunan yer” anlamlarına geldiğini görürüz. İnsanın dünya sahnesindeki ilk mekânı, anne rahmidir. Annesinin karnında son derece güvenli bir ortamda gelişimini sürdüren fetüs, ait olduğu o güvenli ortamdan ayrıldıktan sonra bulunduğu ortamlarda aynı güven duygusunu arar. Yani bilinçdışında mekân, ana rahmindeki «aidiyet ve güven» ihtiyacına karşılık gelir ve yuva hissiyatı oluşturur. Böylesi mekânlarda bilişsel ve ruhsal bir gelişim de söz konusu olur ve “yuva” hissiyatı ile oluşan mekân farkındalığı beden-kendilik algımızın gelişmesine ve varoluş farkındalığına ulaşmamıza katkı sağlar.
Devamı İçin Lütfen Tıklayınız...
Yorumlar