Peki, daha önce de Türkiye'den defalarca istenen ancak verilmeyen bu yazıt, İsrail için neden bu kadar önemli?
Bu sorunun cevabı için M.Ö 701 yılına kadar gitmemiz gerekiyor…
Asurlular, Kudüs şehrini kuşatmıştır.
Yine İstanbul Arkeoloji Müzesinde yer alan ve “Kabartmalı ve Yazıtlı Kral Steli” olarak isimlendirilen yazıt bu durumu Kral Sanherib’in ağzından şöyle açıklamaktadır:“
AŞUR( Ninurta) ve İŞTAR( İnanna) bana yenilmez bir silah bahşettiler ve elimi Asur’un düşmanlarını yok etmek için açtılar…
Sonra da itaat etmeyen Yahuda Hezekiah için Kudüs'ü kuşattığını anlatmaktadır. Bu kuşatmanın olacağını önceden tahmin eden Hezkiah ise kuşatma süresince su sorunu yaşamamak için Gihon pınarındaki suyu bir tünel kazarak Kudüs'ün içindeki Siloam göletine getirtmiştir.
O dönemin özelliklerine göre çok üstün bir mühendislik zekâsı sayılabilecek bu tünel karşılıklı olarak kazarak ortada buluşan işçiler, günümüze bir de İbranice yazıt bırakmışlardır. İşte bu yazıt “Siloam Yazıtı” olarak bilinir ve bir kopyası hala tünelde bulunmaktadır.
Gökyüzünden gelen Kartal kanatları olan araçlar Asurluların üstüne bombalar yağdırmıştır. İşte tüm bu olanların gizli tanığı SİLOA YAZITI ve HEZEKİAH TÜNELİ’dir.
Sanherib'in Aşur’dan aldığı teknolojik silah ile orantısız güç kullanıp birçok yeri işgal etmesiyle başlayan sürecin başka bir Anunnakinin direkt müdahalesi ile bittiğini görmekteyiz..
Yorumlar