Cerrado Samananın derinliklerinde, Brezilya’lı bir biyoteknoloji ekibi, toprağa hiç
dokunmadan filizlenip büyüyebilen bir tohum geliştirdi. Tohum, besinleri doğrudan havadaki
nem ve güneş ışığından alıyor. AÉROS adı verilen bu yenilik çölleşme ve kuraklıktan en çok
etkilenen bölgelerde tarımı kökten değiştirebilir.
İşin sırrı, simbiyotik kaplamasında yatıyor. Tasarlanmış algler, mantarlar ve silika
mikrokapsüllerinden oluşan bir jel. Bu kabuk, yalnızca nemi depolamakla kalmıyor, aynı
zamanda havadaki azot ve karbondioksiti emerek toprak etkileşimlerini taklit ediyor. Güneş
ışığına maruz kaldığında, içindeki tohumu besleyen fotosentezi ve mikrobiyal aktiviteyi
harekete geçiriyor. Fasulye ve mısır üzerinde yapılan testler, açık havada %87 oranında
filizlenme oranı gösterdi. Toprak yok, saksı yok, sadece çiğ ve ışık. Kökler geliştikten sonra,
kaplama sertleşiyor ve gerçek toprağa ulaşana kadar geçici bir kök bölgesi görevi görüyor.
Erozyon veya tuz kirliliğinin üst toprağı mahvettiği yerlerde, AÉROS Bitkisi yenileme
ihtiyacını ortadan kaldırabilir.
Brezilya’lı çiftçiler, yılda yaklaşık 1 milyon hektarlık araziyi bozulma nedeniyle kaybediyor. Bu
tohum, bu bölgelerde tarımın yeniden başlamasıyla yardımcı olabilir, hatta kurak şehirlerde
dikey çiftliklerin kurulmasını sağlayabilir. Kaplama biyolojik olarak parçalanabilir ve 30 gün
içinde parçalanarak kalıntı bırakmaz. Bunu daha da güçlü kılan şey, modüler tasarımıdır;
farklı ürünler için farklı kaplamalar. Soya fasulyesi azot ağırlıklı formüller alırken, domatesler
fosfor açısından zengin karışımlar alır. Her tür, iklim uyumluluğunu tahmin etmek için yapay
zeka destekli büyüme odalarında test edilir. Araştırmacılar şu anda yağışın seyrek ve göçün
yüksek olduğu kuzeydoğu kuraklık koridorunda saha testleri yapıyor. Başarılı olursa, bu artık
verimli topraklara bağlı olmayan ürünlerin yetiştirilme biçiminde küresel bir değişimi
tetikleyebilir. Tarım, yakında kayalarda, çatılarda, çöllerde; güneşin değdiği her yerde
yapılabilir…