Bilim adamları seven ve sevmeyen kişilere el yazısı ile “seviyorum” kelimesini yazdırmışlar. Bu kağıtlar daha sonra yazanları tanımayan kişilere okutulmuş. Bunu yazan kişi gerçekten seviyor mu? diye sorulmuş. Cevaplar değerlendirildiğinde neredeyse okuyanların tamamı doğru tahmin etmiş. Daha sonra bilim adamları el yazısı ile yazılan kelimeleri dikte ettirmişler. Sonuç şaşırtıcı olarak aynı çıkmış. Yani yazının duyguları aktarma gibi mistik bir özelliği var. Duygu aktarmayan eserler ne kadar donanımlı olsa da bu yüzden beğeni kitlesi oluşturamamaktadır. Biz bu tür eserlere kuru metin diyoruz.
Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali'nin en bilinen eserlerinden biridir ve duygusal tema olarak yalnızlık, aşk, içsel çatışma, yabancılaşma ve hayal kırıklığı gibi derin insani duyguları işler. Roman, iki ana karakter olan Raif Efendi ve Maria'nın hayatları üzerinden bu temaları tartışır.
Raif Efendi, hayatta içsel bir boşluk ve yalnızlık hissiyle yaşamaktadır. Onun Maria’ya duyduğu aşk, hem bir kurtuluş arayışı hem de kendi kimliğiyle yüzleşme sürecidir. Maria ise, dışarıdan güçlü ve bağımsız gibi görünse de, içsel bir boşluk ve acı taşımaktadır. Aşkları, hem birbirlerine hem de topluma yabancılaşan iki karakterin birbirlerini anlamaya ve kabul etmeye çalışmalarının hikayesidir.
Romanın duygusal teması, aşka dair naif beklentiler ve hayal kırıklıklarının yanı sıra, insanın kendi içsel dünyasında kaybolmuşluk ve başkalarıyla gerçek bir bağlantı kuramamanın acısını da işler. Aynı zamanda toplumsal değerler ve bireysel özgürlük arasındaki çatışma, karakterlerin içsel dünyalarındaki derin boşlukla birleşir.
Sabahattin Ali’nin bu romanının çok tutulmasının gerçek nedeni de yukarıda anlatmış olduğum konudur. Yazar yalnızlık, aşk, içsel çatışma, yabancılaşma ve hayal kırıklığı hislerini gerçekten yaşayarak aktarmıştır.
Bu aralar yapay zeka mükemmel işler çıkarıyor. Hem de bir çok alanda. Biz yapay zeka ile yarışamayız diyerek bu alanları terk mi edelim. Hayır. Yapay zeka ne kadar mükemmel olursa olsun. Kuru bir metinden ya da kuru bir görselden ileri gidemeyecektir. Belki de insanı insan yapan mükemmelliği değildir. Onun toylukları, yaşanmışlıkları, acıları, mutlulukları, paradokslarıdır. Geleceğin dünyasın da ne altının, ne paranın değeri olmayacağını, bu insani duygu izlerinin para edeceğini şimdiden görebiliyorum. Bu nedenle duygularımızı yitirmeyelim. Çünkü başkaları bunu anlıyor.
Kalın sağlıcakla
Yorumlar