Değerli okurlar, son yıllarda ülkemizde gıda fiyatlarında yaşanan büyük artış ve yaşanan gıda krizine dikkat çekmek istiyorum. Orta yaşta olanlarınız iyi bilir ilkokulda öğrencilere derste Türkiye, tarım ve hayvancılıkla kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olduğu öğretilirdi.
Şimdi ise bu durum tam tersine döndü. Türkiye gıda ve hayvancılıkta dışa bağımlı hale geldi adeta... Ülkemiz, eskiden ürettigi
buğday, arpa, mısır çeltik, soya ve ayçiçeğini artık ithal eder hale geldi. Türkiye gıda enflasyonunda ise ilk üçte şuanda. Eskiden tarımda 24 milyon hektar işlenen alan vardı son 25 yılda ise 3 milyon hektarı çiftçiler işlemekten vazgeçti.
Kişi başına et tüketimi ise 7 kiloya düştü. İnsanlar et yiyemiyor pahalılık yüzünden. Köyler resmen boşaldı ve ortalama çiftçi yaşı 58 oldu. Son günlerde neredeyse her bölgede yaşanan yangınlar da tarladaki ürünlerin yok olmasına sebep oldu. Dünyada gıda fiyatları düşerken, bizde ise tam tersi olarak yüksek oranlarda arttı. Şuan pazara gidin şeftali 100 lira, üzüm 120 lira, kiraz 400 lira, vişne 250 liradan satılıyor. Gıda enflasyonu resmen tavan yaptı.
Bakliyatta da durumlar pek iyi değil. Kanada, Amerika ve Meksika'dan mercimek, Kuru fasulye, Nohut gibi ürünler ithal ediyoruz... Rusya-Ukrayna savaşı yeni başladığında buğday ve ayçiçek yağı krizini hatırlayın lütfen büyük kriz yaşadık. Bir de kuraklık vurdu her yeri. Ülkemiz su zengini olmamasına karşın suyu hoyratça harcıyor ve israf ediyoruz. Barajlardaki su seviyeleri şuanda dip seviyelere gelmiş durumda. Devlet, acilen tarım ve hayvancılık konusunda çok ciddi kararlar alıp uygulamalı. Aksi takdirde ilerleyen senelerde tarlaya sebze ve meyve ekecek köylü çiftçi bulamayıp her şeyi ithal etmeye başlayacağız. Köylerde yaşayan ne kadar genç varsa onlara da destek olup köyde kalmalarını cazip hale getirmemiz gerekiyor. Lütfen su aşırı sıcak günlerde suyu tasarruf ederek kullanalım.
Yorumlar