Günümüzde olayları uzaktan gözlemlemek, çoğu zaman gerçeği saptırır ve empati kurmamızı zorlaştırır. İnsanların yaşadıkları zorlukları yalnızca bireysel deneyimler üzerinden yorumlamak, o an yaşanan acının ve sıkıntının realitesini göz ardı etmemize sebep olur. Özellikle zor bir süreçten geçen dostlarımızın hayatlarına duyarsız kalmak, bizim asıl amacımız olan dayanışma ve kurtarma çabalarımızı sekteye uğratır. Bu noktada, insan olmanın temeli olan vicdan ve merhametin vurgulanması, gereken gerçek birlikteliği sağlamada kritik bir öneme sahiptir.

Etrafımızda gelişen olaylara uzaktan baktığımızda, bu durumun bizim üzerimizdeki etkisi oldukça sınırlı kalır. Kimi insanlar, sosyal medya veya haber kaynakları aracılığıyla bağımsız bir gözlemci gibi olaylara yaklaşırken, bu mesafe empati kurmamızı engeller. Duygusal bağ kuramadığımız her durum, o olay karşısındaki davranış ve tutumlarımızı da olumsuz yönde etkiler. Vicdanımızı harekete geçirebilecek olan insani duygularımızı köreltilmiş hale getirir. Bu bağlamda, olayları sadece izlemek yerine, duygusal ve sosyal bağ kurarak olayların gerçek boyutunu anlamak hayati bir önem taşır.

Dostlarımızın hayatlarını korumanın ilk ve en önemli adımı, merhamet duygumuzu harekete geçirmektir. Bir araya gelerek, etrafımızdaki insanların yaşadığı zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olabiliriz. Merhamet; empati kurarak, başkalarının acılarına duyarlılık göstermekle başlar. Bu anlayışla, belirli bir görüş veya ideoloji üzerinden yargılarda bulunmak yerine, insan olmanın getirdiği sorumluluğu kabul etmemiz gerekir. 

Bunun için bazı taktikler ve stratejiler uygulaya biliriz.

  - Eğitim ve Bilinçlendirme: Toplum içinde farkındalık oluşturacak kampanyalar düzenlemek, sorunların kökenine inmeyi sağlayabilir.

  - Gönüllü Faaliyetlerde Bulunma: İhtiyaç duyan topluluklar ile etkileşimde bulunmak, onlara destek olma konusunda somut adımlar atmamızı sağlar.

  - Destek Grupları Oluşturma: Kendi çevremizde oluşturacağımız destek grupları ile toplumsal dayanışmayı artırmak.

Birlikte hareket etmek, güç birliği sağlamak anlamına gelir. Merhamet ve insanlık vazifemizi yerine getirmek adına yapacağımız işbirlikleri, yalnızca olayların üstesinden gelmekle kalmayacak; aynı zamanda insanlık adına olumlu bir örnek teşkil edecektir. Bu işbirliği sadece dostlarımızı değil, herkesin hayatına dokunacak bir değişim rüzgârı estirebilir. Unutulmamalıdır ki, bir araya gelen insanlar daha büyük bir ses çıkarabilirler ve bu ses, karmaşık sistemler içinde kaybolan hikâyeleri gün yüzüne çıkararak, toplumun tüm fertlerine ulaşabilir.

Olayları sadece uzaktan seyretmektense, empati ve merhametle yaklaşmak, insanlık pratiğimizin en önemli unsurlarından biridir. Bu çerçevede, aramıza koyacağımız engelleri ortadan kaldırarak, gerçek dayanışma ruhunu ortaya çıkarmalıyız. Bu, insan olmanın gerekliliklerinden biri olarak, hem bizim hem de içinde yaşadığımız toplumun huzuru için elzemdir. Birlikte hareket etmek ve merhametle yaklaşmak, yalnızca sorunları çözmekle kalmayıp, aynı zamanda insanlığımızı güçlendirecek ve hayatlarımızı daha değerli kılacaktır.