Allah, biz insanlara yeryüzünde akıl ve irade bahşederek diğer canlılardan farklı ve üstün kılmıştır. Bu üstünlük, beraberinde büyük bir sorumluluğu da getirmektedir. Kur'an-ı Kerim'deki birçok ayette Allah, doğayı ve içerisindeki tüm canlıları insana emanet etmiştir. İnsanın bu emaneti, adaletle ve sevgiyle yönetmesi beklenir. Fakat, her emanet gibi, bunun da bir hesabı olacaktır. Dünya hayatında yapıp ettiklerimizden ötürü Allah’ın huzuruna çıktığımızda, onun yarattıklarına nasıl muamele ettiğimizden de sorguya çekileceğiz.
Kur’an’ın birçok ayeti, doğanın Allah’ın bir ayeti, bir hikmeti olarak görüldüğüne işaret eder. Rahman Suresi’nde bahsedilen “mizan” yani denge, Allah’ın yaratılıştaki hikmetli bir düzeni temsil eder. Bu dengeyi korumak, insanın üzerine düşen önemli bir görevdir. Ancak, günümüz dünyasında insan eliyle yapılan birçok müdahale, doğanın ve diğer canlı türlerinin bu dengesini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Bilim insanlarının öngörülerine göre, bir milyon hayvan ve bitki türü, insan etkinliği nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu, Rabbimizin bizlere bahşettiği sorumluluğun ne denli ihmal edildiğinin acı bir göstergesidir.
İslam, her türlü canlının yaşam hakkına saygı göstermenin ve onları korumanın önemini vurgular. Peygamber Efendimiz (s.a.v), bir hadisinde, “Allah, her türlü canlıya karşı iyilikle muamele etmenizi emretmiştir,” buyurarak bu hususa dikkat çeker. Hayvanları korumak ve onlara zarar vermemek dinî bir vecibedir. Dahası, sadece dinî değil, toplumsal bir bilincin de geliştirilmesi elzemdir. Bu bağlamda, çocuklarımızı diğer canlıları sevmeye, onları korumaya teşvik etmeli; onlar için haklar ve yasalar geliştirilmelidir. Bu yasalar, güçlü bir hukuki zemin ile desteklenmeli ve yarım ağızlı düzenlemelerden kaçınılmalıdır.
Sorunun yalnızca tek bir ülkeyle veya toplumla sınırlı olmadığı açıktır. Allah’ın yarattığı bu dünyayı, tüm insanlıkla paylaşan bir anlayışla küresel bir duyarlılık geliştirilmeli ve uluslararası iş birliği sağlanmalıdır. Kur’an’ın emirleri, hadislerin öğretileri ışığında, diğer canlıların haklarını gözetme bilincinde olan bir toplum yapısı oluşturulmalıdır. Devletler, bu konuda daha fazla sorumluluk almalı, ilgili kurumlar daha aktif çalışmalı ve gönüllülerle iş birliğini artırmalıdır.
Allah’ın bize bahşettiği bu dünyayı ve içerisindeki her bir canlıyı korumak; yarınlarımız için, çocuklarımız için ve Yaradan’ın huzurunda verilecek hesaba hazırlık için ihmal edilmemesi gereken bir gayrettir. Her birimiz bunun bilincinde hareket etmeli ve Allah’ın bu kutlu emanetine layık bir şekilde sahip çıkmalıyız.
Yorumlar