Tüm Türkiye gibi, Bursa da yangınla en ağır şekilde imtihan oldu.

Gürsu ve çevresindeki yangın, yerleşim yerlerine kadar ulaştı.

İtfaiye ekipleri, köylüler ve vatandaşlar yine el ele verip canla başla yangını söndürmek için çalıştı.

Tehlikenin farkına erken varan Bursa Büyükşehir Belediyesi, iyi bir refleksle hemen bölgede gerekli önlemleri aldı.

Hem ekiplere hem de vatandaşlara hizmet için yemek çadırları kuruldu.

Köylerin daha çabuk tahliyesi için bölgeye çok sayıda otobüs yönlendirildi.

Çok şükür, erken alınan tedbirler sayesinde vatandaşlar tehlikeli bölgeden uzaklaştırıldı.

Bravo, Bursa Büyükşehir Belediyesi!

Bursa Valiliği, Gürsu, Kestel, İnegöl, Yenişehir, Yıldırım ve diğer belediyelerin yaptıklarını da ayakta alkışlamak gerek.

Destek veren herkes sağ olsun...

Bu arada elbette şimdilik ispatlayamam ama Bursa’daki yangın da, Türkiye’nin farklı noktalarında çıkan yangınlar gibi, bana çok doğal gelmedi.

Bu yangınlar sadece;

sıcak havaya…

araçlardan atılan izmarit ve cam parçalarına…

yakılan anızlara…

mangal keyiflerine bağlanamaz.

Elbette bunların da etkisi vardır ama burnuma sabotaj kokuları gelmiyor değil.

Yani, bu yangınların doğal olmadığına yemin edebilirim ama şimdilik ispatlayamam.

Araştırılsın…

Önerim:

Bundan böyle, arabasından sigara izmariti veya cam şişe atanlar; ormanlık alanda kontrolsüz mangal yakanlar; “tarla temizliyorum” diyerek anızı ateşe verenler önce balta sapıyla dövülsün, sonra da en az 20 yıl hapis istemiyle yargılansın.

Ormanları bilerek yakanlara verilecek cezaya ilişkin önerimi ise bu satırlardan anlatamam.

Herkes hayal gücünü kullansın.

Yazımı,

“Allah’ım, yangın bölgelerinden rahmetini esirgeme, yağmur ver. Hem ormanları hem de içimi söndür.”

duasıyla bitirmek istiyorum.

Amin…