En basit davalar bile en az 5-6 yıl sürüyor.
Alacak-verecek davalarının önemli bir kısmı mafya ve uzantılarına yönlendiriliyor artık.
Bankalar, iletişim şirketleri 3-5 bin liralık alacak gönderiyorlar, vatandaş, “Şimdi dava açsam en az 50 bin lira para harcayacağım” diye düşünerek parasını ödüyor.
İşçi-işveren davalarının normalda 2 yılda tamamlanması gerek ama yerel mahkeme, 2 kez istinaf, 2 kez yargıtay sürecini ekledin mi 6-7 yılı aşan bir süreçle karşı karşıya kalıyor pek çok kişi.
Hırsızlar…
Sokak çeteleri…
Uyuşturucu satıcıları…
Dolandırıcılar…
Ceza almıyorlar, sokaklarda cirit atıyorlar.
50 tane sabıkası olan birinin sokakta dolaşması normal mi mesela.
Yargı reformu; hemen, şimdi.
Vakit geçirmeden duruma el konulmalı.
Caydırıcı olmalı.
Yapanın yanına kar kalmamalı.
Ki bu topraklar adalet ile hükmün yapıldığı topraklar.
Merak eden detaylarını okusun; İstanbul’u feth eden cihan padişahı Fatih Sultan Mehmet’i haksız bulan, kısasa-kısas hükmü çerçevesinde elinin kesilmesine hükmeden adalet mekanizması derhal devreye sokulmalı.
İlgili kanunlar, hükümler neyse eksizsiz yerine getirilmeli.
Ve hüküm gecikmeden verilmeli.
Deliller gün gibi…
Şahitler de bu delilleri destekliyor…
Ama dava 6 yıl sürüyor.
Adamın 2 bin lira alacağı var, 6 yıl sonra değer kaybı hesaplansa da devede kulak kalıyor, kazansa da eline kalan 3 kuruş oluyor.
Mesela bir örnek; bugün bir dava açsanız, minimum 15 bin lira mahkeme masrafları var…
Üzerine avukat vekaletname ücreti 25-30 bin…
Daha başlarken 50-55 bin cebinden çıkıyor yargıya başvuranın.
O nedenle pek çok kişi 100 bin liranın altındaki alacaklarıyla ilgili mahkemeye bile başvurmuyor.
Kimisi “Allah’a” havale ediyor, kimisi de…
Lütfen ama lütfen buna bir çare bulunsun.
Cezayı, hükmü yüce Türk mahkemeleri kezsin.
Yorumlar