Kayyum üzerine

"Başka ülkede yaşayamam."

Bu cümleyi ülkemizde gördüğümüz ilginç olaylar karşısında sık sık kullanırız. Her nedense bu ilginçlikler hiç bitmiyor.

İşte buna bir örnek, Hakkari Belediye Başkanlığı'na kayyum atanması olayı... Adam terör örgütüyle intisaklı, ancak mahkemesi sonuçlanmadığı için aday olabiliyor. Aslında mahkeme kararını verdi ama, yargı yolu bitmiş değil. Daha bu işin temyiz süresi var. Bir sürede bu beklenir ve görevden alınan başkan biraz dişini sıksa görev süresini doldurur. Gerçi bu başkan kaçarken yakalandı. Haliyle görevden alınıp yerine kayyum atandı. Bu konumda bulunan bir kaç isimden daha bahsediliyor.

Mesela Ahmet Türk...

Ahmet Türk için ayrı bir parentez açmak gerekiyor.

Her seçimde aday oluyor ve kazanıyor, sonra da görevden alınıyor. Hatta hapise girmişliği bile var. Ama nedense aday olurken sorun olmuyor.

Birazda örgüt bilinçli olarak bu tür adayları öne sürüyorlar.

Seçimlerde elbette herkesin aday olma hakkı var. Ancak, çarşambadan belli olan perşembe günün gelişi için macera aramaya gerek yok. Bir eli dağda diğer eli mahkemede olanlar için adaylık şartları gözden geçirilmeli...

Mahkemelerin geciken kararını iyi bildikleri için bunlara çok daha koz veririz. Onlarda istedikleri gibi çalıp oynarlar.

Başkanlar seçilseler bile o makamda kalmayacaklarını biliyorlar. Onların yola çıkış sebebi görevden alınan başkan olmak...

Yoksa hizmet mizmet önemli değil. Kendi yalanları içinde boğulmaya devam ediyorlar.

Akıllarınca ağababalarının yardımıyla ülkeden bir parça koparacaklar. Buna kendileri inanabilir ama bunu gerçekleştirmenin imkansız olduğunu akıllarından geçiremezler. Tek dertleri var.

Kendilerini ne sanıyorlarsa Türkiye'yi zor durumda bırakmanın çabası içindeler. Ülkemiz aleyhine olan her olayın içinde mutlaka bu malum şahıslar oluyor.

Hatta Güneydoğu'dan ayrı bir ülke gibi bahsetme cüretini bile gösterebiliyorlar. Hem de TBMM'de...

Ülkesini seven vekillerin diş gıcırtılarını duyar gibiyim. Muhaliflik ayağına ve ittifak için bu absürtlüğü görmeyenleri de hayretle izliyorum. Destek verenler için deliriyorum.

Neresinden bakarsak bakalım can sıkıcı bir durum.

Bunun önlemini daha önceden alınmalı...

Eğer önlem alınamazsa her seçim sonrası kayyum kaosu yaşamaya devam ederiz.

Bu da "Başka ülkede yaşayamam" sözünü bir kez daha doğru çıkarıyor.

Çünkü, kendi ülkesine küfür eden, kuyusunu kazan birine biz hariç hibir devlet izin vermez.