SON DAKİKA
Hava Durumu

Futbolun Öteki Yüzü..

Yazının Giriş Tarihi: 30.11.2022 00:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.11.2022 00:31

‘Futbol sadece futbol değil’ kitabını yazan Simon Kuper, tam da bu günlere işaret etmiş olmalı. Dünya kupasının ilk defa bir İslam ülkesi olan Katar’da düzenlenmiş olması, Simon Kuper’i haklı çıkaracak olaylara, görüntülere ve uygulamalara sahne olduğunu söylemek mümkün.

Futbolu ilkin kim çıkartmış bilmiyorum ama, ortaya çıkaran sebepleri anlamak zor olmasa gerek. Kitleleri yönetmek ve yönlendirmek amacı bir tarafa, emperyal amaçların, tüketim çılgınlığının, politik üstünlükleri dayatmanın, sömürü hedeflerine sızmanın en iyi aracı olduğu, bugün daha açık olarak görünür olduğunu söylemek mümkün.  Görünürde bir oyun olan futbolun arka yüzünde ise; hiçbir ahlaki, insani ve değer tanımayan bir avuç sömürü odağının, bütün dünyayı yönetmenin arka planı ve bu arka planında gerisinde  kirli bir aklın olduğunu da fark etmek zor değil.   

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de futbolun kirli bir arka yüzünü, yaşadığımız olaylardan okuyabiliriz. 3 Temmuz 2011 de FETÖ’nün kurmuş olduğu kumpasla, Fenerbahçe’nin ve kulüp Başkanı Aziz Yıldırım’ın ‘şike yapmak, teşvik primi vermek için organize suç örgütü kurmak’ suçlamalarıyla, FETÖ’cü savcılar marifetiyle tutuklanması olayını hatırlamak bile yukarıdaki düşünceleri haklı çıkarmaktadır. Bu durum sadece Türkiye ölçeğinde değil, dünyada da durum bundan farklı değil. İtalya’da 2006’da yürütülen temiz eller operasyonunda Juventus kulübünün başına örülen çoraplar da aynı düşüncenin izdüşümüdür.  Bu olayı; sadece Türkiye’de Futbolun siyasileşmesi ya da politize olması şeklinde okumak mümkün olsa da aslında işin arkasında daha karanlık düşüncelerin ve amaçların olduğunda şüphe yoktur. Dünyada bir spor kulübünün, başka ülkelerden sermaye sahiplerinin alınıp satılması, bu alana, orta ölçekli bir Afrika ülkesini doyuracak kadar sermayeyi yatırmaları da bu görüşleri desteklemektedir.  

2022 FIFA Dünya Kupası, kupa tarihinde ilk olarak bir İslam ülkesinde yapılıyor olması ya da şöyle söyleyelim, Batılı devletlerin, bu şampiyonayı Katar’a vermelerindeki gayeyle, Katar’ın bu şampiyonadan elde etmek istedikleri pek örtüşmediği anlaşılıyor. Dünyanın her tarafından insanların Katar’a gelmesi, maddi bakımdan getirisi olacaktı ama asıl amacın bu olmadığı da anlaşılmaktadır. Yahut Katar’ın bu fırsatı değerlendiriş biçimi veya elde etmek istediği toplam faydanın farklı olduğu da bahsi diğer bir konu.  Konuya ilişkin açıklamalarda; Katar’ın şimdiye kadar yaptığı harcama 25-30 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Dünya Kupası bitiminde ise elde edeceği gelirin 5 milyar dolar civarında olacağı kaydediliyor.

Batılı devletlerin asıl amaçlarını, özellikle Almanya ve İngiltere’nin sergilediği ahlaksızlık ve çirkinlikler açığa vurmuş olsa da Katar’ın, bir İslam ülkesi gibi davranmasını, bu tip çirkinliklere izin vermemesini not olarak düşelim.

Almanya’nın ahlaksız girişimi ve İngiltere’nin sömürgeci kafasına ilişkin düşünceleri bir başka yazı konusuna bırakarak, Katar’ın, açılıştan itibaren verdiği mesajlar, sokaklarda, tabelalarda, bilbordlarda, İslami mesajların veriyor olması, dünyanın dört bir yanından gelen insanların bu mesajlarla karşılanması, kesinlikle küçümsenecek durum olmadığı tam aksine, bu turnuvanın bize bakan en önemli pozitif arka yüzüdür. Batılı ayyaşları çılgına çeviren, stat çevresinde içkinin yasaklanmasını da buna ilave etmeliyiz. İzlediğimiz kadarıyla; dışardan gelenlerin güler yüzle karşılanması, bir Müslüman misafirperverliğinin sergilenmesi, İslam’ın gülen yüzünü göstermesi bakımından da sevindiricidir.   

Futbolun arka yüzü dedik ya Katar’ın bu organizasyonunu itibarsızlaştırmak için batılı sömürgeciler özellikle; eski sömürgeci kafasıyla refleks gösteren İngiltere ve onun resmi sayılacak yayın organı BBC, katılımın az olduğunu paralı seyirciler getirildiğini iddia edecek kadar banallaşan bu sömürgeci kafa, 60-70 bin seyirci kapasiteli stadyumların dolu olduğunu gizleyecek kadar sıradanlaştıklarını da bir arka yüz olarak not edelim. Çünkü bu sömürgeci kafaya göre, her şeyin iyisini kendilerinin yapabileceklerini düşünmektedirler. Özellikle Katar’ın İslami hassasiyetleri ön plana çıkartması, hatta medyada yer alan haberlere göre, İslami Tebliğ Komitesi kurmuş olması, bu komite marifetiyle birçok insanın İslam ile tanışmış olması, bu sömürgecileri çılgına çevirmiş olmalı ki, her zaman yaptıkları gibi yalan haberlerle bu mükemmel organizasyonu küçümseme yoluna gidiyorlar. Üstelik bu yalanlara rağmen objektif ve doğru haber yaptıklarını iddia ederek bunu yapıyorlar. 

Futbolun iki yüzü dedik ya sömürgeciler için ahlaksızlığın ve çirkinliklerin sergilendiği bir arka yüz olurken, bir Müslüman için iyinin, güzelin ve ahlakiliğin tebliğ edildiği bir arka yüz anlamı taşır. Olması gerek ve olan budur.

Bizim için de makbul olan asıl bu arka yüz olsa gerek.  

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.