SON DAKİKA
Hava Durumu

Buyrun Bir de Bu Pencereden Bakın

Yazının Giriş Tarihi: 29.04.2022 05:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.04.2022 05:02

"Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır…"

Ne güzel de dökülüvermişti Atamın kalbinden, şimdilerde aklıma geldikçe içimi paramparça eden bu dizeler.

Atamın bu sözü günümüzde tamamen evrilmiş, gözü doymak bilmek bilmeyen özel kurum sahiplerinin kanlı ceplerine yapışıp kalmış durumda. Öğretmenliğin fedakarlığını ceplerini daha fazla doldurmak amacıyla kendilerine oyuncak ettiler. Ne yazık ki bunu denetleyecek bir kurum bulunmamakta. "Var." dediğinizi duyar gibiyim. Hatta "müfettişler..." der gibisiniz.
Bir dakika lafınızı balla keseyim.

Balın tadı biraz acı ama lütfen idare edin. 

Bahsi geçen müfettiş okula gelmeden haberi patron sıfatına bürünmüş, sözüm ona insan görünümlü tıksırmaktan çekinmeyen, hatta aksırınca da bir nane yediğini sanan şahıslara çoktan bilgisi geldiği sürece bu denetlemelerin ve sizin dışarıdan gördüklerinizin neticesi yiyip yiyip çıkaramayanların yanına kar kaldı, kalmaya devam ediyor ve kalacaktır da.
Yıllarını üniversite sıralarında dirseklerini çürüterek geçiren onlarca eğitimciyi köle gibi kullanan sisteme dur demek gerek. Bunu yalnızca öğretmen hakları için değil, evlatlarımızın geleceği için de söylüyorum.

Neden mi ?

Öğretmenlerin üzerinde büyük bir baskı var. Bu baskılar, özel okullarda çalışan öğretmenlerde daha da yoğun. Özellikle de küçük, zincir okullara göre eğitim ücreti daha düşük, “butik” denilen okullarda çalışan öğretmenler, müdür, veli ve öğrenci baskısı altında çok zorlanıyor. Notları “şişirmeleri” istenen öğretmenlerin itiraz etmeleri halinde sınav kâğıtlarına müdahale ediliyor. Devlet okulunda okuyan çocuğun hakkına tecavüz ediliyor. Bir adım öne geçmesi istenen öğrencilerden çoğunun okumayı bilmediğini, duydunuz mu? Duymadıysanız şimdi haberiniz oldu. Devamsızlık konusu ayrı bir dert. Okula gelmez, sınavlara girer, devam eden öğrenciden iyi not alır. Ne güzel yuva değil mi ? Not verme süreci, eğitimin önemli ölçütlerinden biridir. Bu sürecin sadece öğretmen ve öğrenci arasında tamamlanması gerekir. Aksi, yönetmeliklere de eğitimin ilkelerine de aykırıdır. Hukuka, eğitim ilkelerine aykırı her türlü karar geleceği zindana çevirecektir.

Hangi yanına dokunsan pislik akan bir yuva haline büründü özel okullar. Değerli büyüklerim, lütfen bu duruma dur deyip çözüm için öneride bulunun. Yok yok önerinin ötesinde acilen harekete geçin. Aksi halde milletimizin sonu felakettir.

“Cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir.” diyen Başöğretmen Atatürk’ün kurduğu bu ülkede, şimdi öğretmenlere emir eri muamelesi yapılmaya çalışılması trajiktir.
Yapılan iş sözleşmesinde maaşlar asgari ücret olarak gösteriliyor. Eğer alınan maaş asgari ücretten fazla ise (asgari ücretten daha az olan öğretmenlerin sayısı da hiç az değil) kalan kısmını elden veriyorlar. Bu yolla sigorta masraflarını da düşürmüş oluyorlar. Maaşın elden alınan kısmının da ne günü belli ne saati. Ee bu durumda doymak bilmeyenler okul sahipleri aynı zamanda devleti de soymuş olmuyor mu?

Ülkemizin geleceği için iyi öğrenciler yetiştirmek ancak öğretmenin saygınlığını koruyarak mümkün olabilir. Aksi takdirde kaliteli eğitim yapılamaz, öğrencinin ve ülkenin geleceği sağlanamaz.

Ben ufacık değineyim istedim. Daha nice pislikler dönüyor. Bir bilseniz aklınız, hayaliniz şaşar, amuda kalkar, onlar yerine tövbeye koşar...
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.