Sona Sürükleyen Duygu

Merhaba Değerli Dostlar,

Doğuştan edinilmeyen, sonradan öğrenilen, insanı insan yapan birçok duygunun var olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu duygulardan biri var ki insanı bohemliğe sürükleyip yok etme derecesine getiriyor. Temelinde karşısındakini kaybetme korkusu ve öz güven eksikliği yatan bu duygu "kıskançlık"ın ta kendisi.

Türk Dil Kurumu bu kelimeyi "Bir kimse bir üstünlük gösterdiğinde veya sevilen birisinin, başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutum."  şekilde tanımlamıştır. Bu tutum aslında bir davranış bozukluğudur. Kişinin yetersizliklerini gizleme çabası, kişiyi bu bozukluğa itmektedir.

Çevremize bakacak olursanız temelinde yetersiz olan insanların bu duygunun arkasına gizlenerek, ilişkilerde ya da iş yaşamında ne derece dibe indiğine şahit olabilirsiniz.
Oysa bu davranış bozukluğunun önüne geçmek son derece kolay. Öncelikle birey kendi yaşamına bakmalı, eksik yanlarını görüp o tarafları geliştirmeli ki hayatının her alanında sonradan edindiği bu duygunun esiri olmaktan kurtulabilirsin. Böylelikle kişi; hem kendi yaşamını hem de ilişkide olduğu kişilerin yaşamını zehir etmeden, bohem yaşamların sınırından uzaklaşıp daha verimli ve yaşanabilir bir hayatın kapılarını aralayabilir.

Diyelim ki iş hayatında aynı ekip içinde uyumlu çalıştığınız, birlikte proje geliştirdiğiniz mesai arkadaşınız sizin  terfiinizden sonra değişti. Siz ne yapacaksınız? Onu kıskanıp kuyusunu mu kazacaksınız, yoksa kendi eksiğinizin farkına varıp, o yönünüzü geliştirip yeni terfiyi mi elde edeceksiniz? Seçim sizin. Birinde hem kendi hayatınızı hem de arkadaşınızın hayatını yaşanmaz hale getireceksiniz diğerinde ise yaşanabilir bir hayat tercihinde bulunacaksınız...

Gerek iş gerek özel hayatınızda başarınızı kıskananların; mesai arkadaşlarınız, akrabalarınız, dostlarınız, akranlarınız, hatta kardeşlerinizin hatta ve hatta eşlerinizin olması üzücü ama gerçektir. Bunun önüne geçmek mümkün mü?

Bence evet, yeter ki isteyin.

Hepimizin asli  görevinin başkalarının başarılarına bakmayı bırakmak, kendi hedeflerimize ve başarılarımıza, ilişkilerimize  odaklanmak olduğunu düşünüyorum.