13 Kasım Taksim/KANSIZLIK

Saat 16.20 civarında Taksimde PKK/YPG/SDG örgütü üyesi bir teröristin patlattığı bomba sonucu 6 vatandaşımız hayatını kaybetti, 81 vatandaşımız yaralandı. Ölenlere Allah’tan rahmet , ailelerine baş sağlığı ve sabır, yaralılara şifa diliyorum.

Ülkemize yapılan her türlü saldırıda olduğu gibi son saldırıda da üzüntümüzü yaşayamadan memleketteki kanı bozukların miktarını tespit ettik. Bir kez daha öğrendik kansızlığın tek sebebi demir ve belirli vitaminlerin eksikliği değilmiş.

Baş rolünü Leonardo Di Caprio’nun oynadığı, Quentin Tarantino’nun o filmini (DJANGO, unchained) hatırladım. O filmde Di Caprio’nun kahyasını oynayan siyahi karakterin siyahilere olan nefreti; inanılmazdı. Tarantino’nun beyazperdeye yansıttığı ‘’ev zencisi’’nin bizde binlerce benzerinin yaşadığını görmek çok üzücü ve Türk Milleti adına utanç verici bir durum.

Öncelikle son terör saldırısı için ben de kişisel kanaatimi lafı evirip çevirmeden söyleyeceğim. Tetikçinin örgütünün ismi hiç farketmez azmettirici ABD’dir. Bu topraklarda yapılan her terör saldırısının ardında ABD ve onun ayakçısı AB nin imzası vardır. PKK’nın, YPG’nin, DAEŞ’in üstlenmesi azmettiriciyi perdeleyemiyor.

Gelelim terörü ve azmettiriciyi perdelemeye çalışan Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı kimliği taşıyan ‘’ev zencilerine ‘’ve ‘’ev zencilerinin de ev zencilerine’’. Kendilerini Altılı Masa olarak tanımlayan muhalefetin son terör saldırısından sonra yaptıkları ortak kınama açıklamasına bakalım. Suya sabuna dokunmayan açıklamada CHP, İP, DEVA, SAADET, DEMOKRAT ve GELECEK P ‘nin imzası var. Bu bildiriyi imzalayan masadaki ‘’ev zencisi’’ tanımına cuk oturan parti CHP, CHP’nin ev zencisi rolünü de büyük bir hevesle üstlenen Saadet, Deva, Gelecek ve İP. Eskiden HDP den alışık olduğumuz terör örgütüne terör örgütü diyemeyen sade suya tirit açıklamaların aynısını şimdi altılı ittifak yapıyor. Terör örgütünün ve azmettiricilerin adını anmaları masayı kurduran akıl tarafından yasaklanmış olsa gerek.

Batılı beyaz adamın asırlarca sömürdüğü topraklarda kimliğini yok saydığı, nefret ettiği ve köleleştirdiği siyah adamın en büyük trajedisi bir zaman sonra içine düştüğü aşağılık kompleksi olmuştur.

Aşağılık kompleksi ve özgüven kaybı düzeltilmesi en zor davranma biçimidir. Karakter özelliği haline geldiğinde ise o da kendi gibi olanlardan nefret ederek beyaz adamın ayrıcalıklarına sahip olmayı hayal eder. Beyaz adamın çorbasını servis ederken içine tükürmek onu kesmez artık. O masada içine tükürülmüş çorba servis edilen olmanın hayallerini kurmaya başlar. Beyaz adam ise asla ayrıcalıklarını devretmez, paylaşmaz.

Kan döker, kavga eder ama paylaşmaz. Neredeyse üç bin yıllık devlet tecrübesi olan Türklerin böyle bir asalet, renk, ırk problemi son 200 yıla kadar hiç olmadı. Maalesef Osmanlının son yıllarında başlayan Türk Aydınlarının batıya hayranlığı; zamanla aşağılık kompleksine ve batıya körü körüne bağlılığa dönüştü. Türkiye Cumhuriyetinde batıya göbekten bağlılığın, ABD mandacılığının fiili uygulamaları İsmet İnönü döneminde başladı. Uzun uzun anlatmaya vakit ve yer yok maalesef. Bu ülkede Batılı Beyaz Patronun kurguladığı vesayetin bir numaralı savunucusu daima CHP zihniyeti ve onlarla birlikte hareket eden bir grup sermaye ve medya oldu. Türkiye ne zaman bu deli gömleğini yırtmaya kalkıştıysa ya askeri darbeyle ya da vesayetin köklü kurumlarıyla durduruldu. Bugün bu zincirden tamamen kurtulmaya çok yakınız, bu yüzden de içerdeki tüm ev zencileri aktiflendi. Akademisyen, siyasetçi, gazeteci ya da iş adamı olarak bildiğimiz pek çok kimliğin aslında tam bir etki ajanı olduğunu bütün çıplaklığıyla görüyoruz.

CHP’li eski hariciyeci Ünal Çeviköz’ Karabağ savaşında, Libya ile olan deniz yetki alanı anlaşmasında ve Mavi Vatan konusunda Türkiye aleyhine yaptığı açıklamaları bırakın bir Türk siyasetçiyi, vicdanı olan Yunanlı ya da Ermeni siyasetçi dahi yapmazdı.

Peki altılı masaya oturduktan sonra dilini CHP ve HDP’den bile daha marjinal hala getiren sözde mütedeyyin Saadet , Deva ve Gelecek Partisi tam olarak neyin peşindeler? Terörü lanetlerken isim vermekten bile aciz kalmanız milletin hafızasına kazındı. Olsa olsa ev zencisinin ev zencisi kariyeri yaparsınız.

Millet bu kepazeliği unutmayacak!!

Kalın sağlıcakla.