SON DAKİKA
Hava Durumu

28 Şubat’ın Öteki Yüzü

Yazının Giriş Tarihi: 01.03.2022 00:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.03.2022 12:54

Görünürde 28 Şubat’ın omzu bol pırpırlı paşaları yargılandı hesap verdi.

Peki, asıl aktörler hesap verdi mi? Hesap soruldu mu?

Her darbe öncesi darbenin başındaki asker aktörün talimatları aldığı ABD’yi pek fazla konuşmuyoruz.

Yani darbenin ana aktörünü konuşamıyoruz.

Ana aktörün maşalarına bile hesap soramamışken 28 Şubatı ve darbeleri tarihe gömdük diyebilir miyiz?

Soruya takla attırıp şöyle devam edelim; 28 Şubat bir kısım “ultra laikçi endişeli Kemalist paşa” istedi diye mi yapıldı?

90’lı yıllara girmeden kısaca 28 Şubat nasıl olmuş bir hafıza tazelemesi yapalım.

Bir türlü dikiş tutmayan 90’lı yılların koalisyon hükümetlerinin en uyumlu çalışan hükümeti Refah-Yol hükümeti olmuştu.

Ancak Refah-Yol hükümetinin büyük ortağı Refah Partisi batı ve laikçi cunta zihniyeti için büyük tehlike arz ediyordu.

https://youtu.be/qLefZ4QohpM (00-0:13)

Necmettin Erbakan’ın Başbakanlığındaki Refah-Yol hükümeti TÜSİAD’ın besili kedilerinin ayağına bastı.

Yüksek faizli İç borçlanmayı düşürdü.

Faizi düşürdü.

Dış borçlanmadaki yüzde 200 faizle borçlanmayı yüzde 80’lere kadar geriletti.

Memur’a yıllık yüzde 130, İşçiye yüzde 170’lere varan oranda zam yaptı.

Memuru işçiyi enflasyona ezdirmemek için tüm ekonomik önlemleri aldı.

Havuz sistemi kurdu Erbakan.

İşte dananın kuyruğunun koptuğu yer orasıydı.

Devlete para satan TÜSİAD’ın besili kedilerinin devleti soymalarının önüne geçilmişti.

28 Şubat’tan kısa bir süre önce TÜSİAD, Refahyol hükümetinin tehlikelerini anlatan bir rapor yayınladı.

Yıllık toplantısını ise Yunanistan’da yaptı.

TÜSİAD, dışında o toplantıya kimler katıldı sizce?

ABD, AB, tedavi için yurtdışında olan Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya?

Türkiye’nin iki büyük sözde devrimci sendikası…

https://www.hurriyet.com.tr/atinada-dortlu-masa-39269984

TÜSİAD’ı kızdıran, Refah-Yol hükümetinin ekonomi politikalarında aldığı tutumdu.

Denge gözetiliyor, KOBİ’ler güçlendiriliyor, Ziraat Bankası KOBİ’lere ve Anadolu sermayesine destek kredileri veriyordu. Ve 90’lı yıllarda ilk kez bir hükümetin bütçesi fazla vermişti.

28 Şubat’ın hemen öncesinde ABD’de ziyaretine giden Çevik Bir’in elinde 28 Şubat Kararları ile döndüğü iddiası dönemin bürokratı Y.Yazıcı’nın anılarında yer almıştır.

 28 Şubat’ı yalnızca mütedeyyin insanları sindirmek için yapılmış bir darbe olarak algılatmak da başarılı oldular maalesef.

Oysa 28 Şubat Amerika’nın öngörülemez ve yönlendirilemez bulduğu Erbakan’a ve onun bağımsız ekonomi politikalarına da yapılmıştır.

Türkiye ekonomisini elinde tutan “komprodor burjuvazi”nin (TUSİAD’ın besili kedilerinin) dolayısıyla ABD ve İsrail’in uzantılarının ayağına bastığı için bu darbe el birliği ile kotarılmıştır.

Bu darbede laikçi, islamafobik rütbeli paşalar, medya ve özellikle İstanbul Üniversitesi tetikçiler olarak kullanılmıştır.

Ve elbette dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel 28 Şubat’a verdiği destekle bir kesimin gönlündeki mağdur, mazlum, Menderes’in mirasçısı imajını yerle bir etmiştir.

28 Şubat sürecine bahane olarak kullanılan birkaç olaya kısa kısa göz gezdirelim.

11 Ocak 1997’de Erbakan’ın İftar daveti: M. Ali Birand’a göre Ankara’yı asıl ayaklandıran olay buydu.

https://youtu.be/wjoL52nOqQ0

Sarıklı ve cübbeli adamlar savaşta sizin için ölürler ama iftara çağıramazsınız!

Sincan’da Küdüs’ü anma gecesi: Hz Ömer Camisine benzetilen Çadırda oynanan tiyatro:

30 Ocak 1997'de RP'li Sincan Belediyesi'nin Kudüs gecesi etkinliği, medyada abartılı bir şekilde 'irtica hortluyor' şeklinde yer aldı. Bu olaydan 5 gün sonra yani 4 Şubat 1997'de Ankara Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı'na bağlı 20 tank, 15 civarında kariyer ve çeşitli araçlardan oluşan konvoy, Kudüs gecesinin yapıldığı Sincan ilçe sokaklarından yürütüldü.

Necmettin Erbakan Başbakanlığındaki hükümet sert tepki gösterdi.

Genelkurmay ise olayın altı ayda bir yapılan normal eğitim faaliyeti olduğunu ve zırhlı birliğin Sincan'dan geçişinin tesadüfen bu tarihe denk geldiğini iddia etti.

Ancak kamuoyu çok geçmeden olayın tesadüf olmadığını birinci ağızdan, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir'in ağzından öğrendi: "Demokrasiye balans ayarı yaptık."

Sincan eski Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın da aralarında bulunduğu Kudüs Gecesi'ni düzenleyenler Ankara 2 No'lu DGM'de yargılandılar.

Yıldız, toplam 4 yıl 7 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Gazeteci-yazar Nurettin Şirin ise 17 yıl 6 ay ağır hapis cezası aldı.

Bu arada tankların yürütüleceğinin Hürriyet ve Sabah Gazetesi'ne duyurulduğu ancak sabah saatlerindeki geçişin sadece Sabah tarafından görüntülenebilmesi sebebiyle geçişin 16.00 sularında yeniden yapıldığı iddia ediliyor.

Bir başka yönüyle 28 Şubat’a gidilen yolu aktarmaya çalıştık. Eğer işin para baronları ile ilişkisini atlarsak tüm analizler yarım kalır.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.