Kasım Gülek'ten Ünal Çeviköz'e uzanan CHP: Tarlayı Kim Sürdü ? - 1 -

Adanalı çok zengin bir toprak ağası olan Kasım Gülek 1950'den sonra CHP genel sekreterliği yapan isimdir.

Robert Kolej ve Galatasaray Lisesi mezunu olan Gülek; Paris'te siyasal bilimler eğitiminden sonra Londra, Amerika ve Almanya'da lisansüstü eğitimi yaptı.

1950 -1959 yılları arasında CHP’nin ikinci adamı olan Gülek'in ilginç bir karakteri vardır.

Demokrat Parti'nin iktidar olduğu 1950 den sonra Gülek kendisine İzmir'de özel bir terziye diktirdiği 1800 yamalı takım elbiseyi giyerek eşek sırtında Anadolu köylerini dolaşarak fakir edebiyatı yapar.

Bu günlerde özellikle CHP'nin meclis kürsüsünden konuşturduğu fakir çiftçiler, fakirleşen esnaflar tiyatrosu 70 yıl önce de sahneye konulmuş.

Yani CHP ve İYİ Parti'nin özellikle alemci, maddi durumu da ortalamanın çok üstünde kişileri kürsülerde konuşturması da aslında bir gelenek.

Gerçekten yoksul, krizden beli bükülen binlerce vatandaştan bir tekini bile bulamıyorlar mı?

Elbette hayır.

Onlar ontolojik olarak yoksul ama onurlu insanlarla birebir ilişki kurmaktan kaçıyorlar.

Gülek'in genel sekreterliği döneminde yakın tanıklıklardan gördüğümüz kadarıyla karakter olarak da aşırı cimri bir isim.

Örneğin CHP’lilere göndereceği tebrik kartları için ABD elçiliğini kullanıyor, bütün telefon görüşmelerini resmi dairelerden yapıyor.

Hikaye uzun ve biraz da komik.

Ancak benim aklıma CHP'li eski vekil Elif Türkmen'in meclisten yaptığı milyon liralık konuşmaları nasıl milletin sırtına yüklediği geldi.

Kasım Gülek CHP adına yaptığı muhalefette de oldukça sansasyonel bir dil kullanıyor.

Aslında Demokrat Parti'nin yaptığı ağır sanayi hamlelerine ve inşa edilen fabrika ve barajlara şiddetle karşı çıkıyor.

Bu karşı çıkışın nedeni ise ABD güdümlü hazırlanan Barker raporu.

Meraklısı detaylarına ulaşabilir.

Rapor Türkiye ekonomisini kaba tabirle teslim alacak tavsiyelerle doludur.

Raporda baraj sayısından, çelik üretimi miktarına, elektrik üretimine kadar her alanda Türkiye hükümetine sınırlar çizilir.

Barker raporunu izleyecek bir heyet ve heyetin içinde Kasım Gülek'in de olması gerektiği rapor içinde yer alır.

Menderes bu raporu uygulamaz, Dünya Bankası temsilcisini de makamından kovar.

Barker raporunun hedeflerine ışık tutması açısından bir örnek yeterli olacaktır.

Rapora göre Türkiye'ye bir elektrik üretim barajı yeterlidir.

Menderes 21 adet baraj inşa eder.

Kısaca özetleyecek olursak Demokrat Parti ABD’nin tarım ülkesi olun ağır sanayi işlerine bulaşmayın direktiflerine karşı çıktığı için Gülek'i çok kızdırıyor.

Gülek, Çukurova'da yapılan çimento fabrikasının çimento üretemediğini, Seyhan barajının yapımında beton kullanılmadığını çok yakında yıkılacağını iddia ediyor.

“Marmaray su sızdırıyor”, “Üçüncü havalimanı uçakların durmasına, taksi yapmasına uygun değil”, “Ne gerek var üçüncü köprüye” , “Derhal mega projeleri durdurun” söylemlerini, Gezi provokasyonlarını hatırlayalım.

Bu gün CHP ve bileşenleri ne söylüyor, ne talep ediyorsa geçmişte de benzerini yapmış bir CHP’li bulmanız sürpriz değil.

CHP’nin tarlası çok önce ABD tarafından sürülmüş.

Bu gün Ünal Çeviköz, Yalım Eralp, Sezgin Tanrıkulu gibi isimlerin söylemleri kimseyi şaşırtmasın.

CHP kendi ontolojisinin gereğini yapıyor.

CHP’nin iki numarası Kasım Gülek 1954 seçimleri öncesi miting alanlarına kalabalık toplamak için, "Menderes ve Bayar konuşmaya gelecek" diyerek tellal bağırtır :)

Devamı haftaya…