Kemal Bey Kandırıldı mı?

Amerika'da faaliyet gösteren TURKEN Vakfı’nın faaliyetlerini sosyal medya hesabından boncuk bulmuş gibi anlatan Kemal bey kandırıldı mı?

Öyle ya bu vakıf faaliyetleri hem ABD’deki resmi kurumlarca hem de vakfın kendisi tarafından kamuya açık kaynaklarda madde madde açıklanmışken bu kadar sakil bir açıklama ile Kemal bey ne kazandı?

Kemal bey tıpkı SADAT'ın kapısına randevusuz dayandığı gün yaptığı gibi kendisine verilen emri aynen yerine getirdi.

Kemal beyin görünürde çok tutarsız olan söylem ve eylemleri kesinlikle mizahi dille geçiştirilemez.

Kendi içinde büyük bir tutarlılık vardır.

Kemal bey iradesini gönüllü ya da zorunlu olarak rehin bırakmıştır, verilen emri sorgulaması beklenmesin.

Bunca yıllık bürokrasi ve siyasi geçmişi olan bir insanın yasal olan belgelerle ekrana çıkıp “kaçacak hem de Amerika'ya” demesi akıl ve irade ile olamaz.

Ona bunu emreden aklın izini sürünler;  çok benzer iddiaları vaktiyle dönemin CHP’si ve CHP basınının Adnan Menderes ve DP için dile getirdiğini görecekler.

Görünürde FETÖ tetikçilerinin suflesi gibi olsa da asıl patron CİA ve ABD neoconlarıdır.

CHP kuruluşundan beri kendini siyaset eden bir parti olarak görmemis kendini devletin asıl sahibi, milleti de her daim güdülmesi gereken , irade gösteremeyecek, parmak sallanarak terbiye edilecek cahil sürüsü olarak kabul etmiştir.

Bu hastalıklı hezeyanı bu güne "makarnacı, kömürcü, çomar" gibi nefret dili ile taşıdılar.

Maalesef CHP kendini hiç geliştiremedi.

Yeni CHP ise;

 Ghandi Kemal söylemleri ile genel başkanlık koltuğuna oturtulan Kemal beyle birlikte hızla radikalleşti. Önce parti içindeki ulusalcı isimler tek tek tasfiye edildi ardından geçmişi DHPC, MLKP hatta PKK ile ilintili isimler partide büyük güç sahibi oldu.

Kemal bey bugün Türkiye'de pek çok melanetin altından çıkan Alman vakıflarını, ABD’li kuruluşları dile getiremez.

Kemal bey özellikle CHP ve HDP lehine yayın yapan medya kuruluşlarını hangi ABD ve Avrupalı ülke vakıflarının fonladığını soramaz.

Kemal bey yurtdışı vakıflar aracılığı ile sözde STK görünümlü aslında terör propagandası yapan dernek ve vakıflara aktarılan milyonlarca doları soramaz.

Biz şimdi Kemal beyi boş verip başka bir noktaya geçelim.

Ülkemizde mebzul miktarda yurtdışından fonlanan vakıf ve dernekler için tıpkı ABD’nin uyguladığı gibi bir denetim yasamız neden yok?

ABD’de yabancı vakıf ve derneklere bir centin bile hesabı sorulurken; bizim ülkemizde cirit atan bunca yabancı vakıf için yeni bir denetleme mekanizması gerekmez mi?

Ünal Çeviköz; CHP’nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO ya girişine olumlu baktığını, terörün ayrı bir konu olduğu minvalinde açıklama yapmış.

Ünal Çeviköz gibi hariciyecilerle bu ülkenin hala ayakta olması Allah’ın bir lütfu olsa gerektir.

Bu kadar ezik, bu kadar mide bulandıran bir açıklamayı İsveç ve Finlandiyalı siyasiler yapmadı.