SON DAKİKA
Hava Durumu

Kısa kısa

Yazının Giriş Tarihi: 30.08.2022 08:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.08.2022 08:17

Öncelikle herkese merhabalar. Malum uzun süredir bir sağlık sorunu nedeniyle sizlerden uzak kaldım. Sağlıkla ilgili problem tam anlamıyla düzelmedi ama ben alıştım.  Kendim de dahil birkaç hekime muayene oldum, sonuç pek de yüz güldürücü olmadı. Sonunda yeğenimin kargo ile yolladığı bitkisel çözüme teslim oldum. Hayırlısı bakalım. Zona benzeri belirtilerle, ağrı, ateş ve döküntülerle başlayan cilt reaksiyonu stresli bir olayla başladı. Stresten uzaklaştım, verilen diyete aynen uydum, güneşe çıkmadım, sosyal medyadan ve her türlü stres faktöründen uzak durdum. Bana mısın demedi. Elli metre mesafedeki eczaneye gidip dönene kadar maruz kaldığım güneş ışınları bile bütün gün ve gece ağrılı döküntülere neden oluyor. Ben hiç de nazlı el bebek gül bebek biri olmadım. Bu çıtkırıldım alerjik durum hiç bana göre değil. Allah’a hamd olsun sağlık gibi hastalık da bir nimet bir sınav.

Bu kadar uzatarak kendimden bahsettiğim için helallik isterim. Evde, gölgede el örgüsü, kitaplar ve çizgi filmlerle baş başa bir ay geçirdim. Bu arada nadir de olsa ülkede ve dünyada neler oluyor göz atma şansım oldu. Öyle büyük analizler kasacak halim yok tabi. Sadece kısa kısa bu süreçte kafama takılanlardan bahsetmek istiyorum.

Malum pandemi ile beraber bozulan tedarik zinciri, dünyada belli başlı bazı ürünlerde ciddi sıkıntılara neden oldu. Buna ilave olarak Rusya –Ukrayna savaşı hem tahıl ürünlerinde hem de enerjide ciddi bir krizi tetiklemiş durumda. Biz kendi ihtiyacı kadar tahıl üretebilen bir ülke olsak da krizin etkisi tüm dünya gibi bizde de hissedilir bazı fiyat artışlarına neden oldu. Bunun yanında önümüzdeki kışı özellikle Avrupa için çok zorlaştıracak enerji- Rus Doğal gazı krizi kapıda. Avrupa bu enerji krizi için aylardır çeşitli önlemler alıyor. Avrupa’da doğalgaz fiyatları zirveyi buldu. Bir çok Avrupa ülkesi bıraktım, kapattım dediği kömür ve nükleer enerji santrallerini tekrar devreye sokma hazırlığında. Avrupa’da hükümetler halka tasarruf çağrısı yapıyor. Yüzme havuzları kapatılıyor, elektrik ve gaz kullanımı sınırlandırılıyor.  Ben bu haberleri izlerken “oh olsun bakın Avrupalı ne hale düştü” diyenlerden değilim. “Biz onlardan çok daha iyi durumdayız” diyerek teselli de bulmuyorum. Aslında bizim de ülke olarak tasarruf konusunda tedbir almamız gerekir diye düşünüyorum. Elbette böyle bir önlemin siyaseten çok riskli olduğunun da farkındayım.

İçme suyu da dahil pek çok yer altı ve yer üstü kaynağının sınırsız olmadığını bilmek ve günlük hayatta israftan kaçmak  bireyler olarak hepimizin görevi olmalı.

Kısa kısa dedim ya aklıma yıllardır takılan bir meseleye de kısaca değinmek istiyorum. Türkiye’de Hint dizileri neden bu kadar rağbet görüyor diye hep merak etmişimdir. Sanırım sebebini buldum. Türkiye’de yayınlanan ve çok rağbet gören Hint dizilerinin ortak özelliği geniş ve geleneksel aile yapısını konu ediyorlar. Bazılarında akla mantığa aykırı vantilatöre takılan şal ile boğulma riski olsa da genel anlamda kendi inançları, gelenekleri ve aile yapısı konusunda ciddi bir hassasiyet var. Hatta o dizilerde özellikle batılı tarzda giyinen ve öyle yaşayan tiplere ciddi hiciv söz konusu. Ne dersiniz belki bizim de ihtiyacımız biraz büyüklere saygıda kusur etmeyen, aşık olur olmaz yatağa sokulmayan, kavuşmak için biraz sabretmeyi göze alan aşıklar senaryosu olabilir.  Bizim senaristler/yapımcılar/yönetmenler geleneksel Türk aile yapısını büyük bir konakta kendine gelin satan full makyaj kayınvalide gibi hayal etmekten vazgeçer mi?

Son olarak sanırım TRT’de ya da kanal zaplarken yanlış gördüm “Kasaba Doktoru” diye bir dizinin 15 dakikasını izledim. Keşke izlemeseydim. Vildan Atasever sanırım hemşire rolündeydi ve gayet başarılıydı. Onu ayrı yere koydum. Oyuncular ya da seslendirenler tıbbi terimleri biraz heceleyerek ya da vurgulayarak söyleseler de diğer yerli hastane dizilerinden çok daha başarılıydı. Peki ben bu dizinin neresine itiraz ettim de izlemez olsaydım dedim? Oraya geliyorum. Acil Tıp Uzmanı bir doktoru kalp ameliyatına soktular. Orada koptum. Arkadaşlar dizilerde özellikle Amerikan dizilerinde mahsur kalma vakaları sık sık konu olur ve tarifle bir polis ya da başka biri zorunlu işlem yapar ama onu yaparken bile ciddi danışmanlık alıp emek sarf eder senarist ya da yönetmen. Yahu bu Türk dizilerini çeken yerli yapım şirketleri neden bu konularda bu kadar pervasız? Bir Hintli kızın vantilatöre kaptırdığı şalla boğulması ne kadar mantıklıysa acil tıp uzmanının açık kalp ameliyatı yapması da o kadar mantıklı..

Kalın sağlıcakla!!!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.