Şok Mangaları/ FETÖ'nün kararttığı hayatlar

Türkiye'nin FETÖ Terör Örgütü'nün kanlı yüzüyle tanışmasından çok önce karartılan hayatlar hakkında hala çok az şey biliyoruz.

Bu durum örgütün yapısı ve sızdığı kurumlar ile ilgili. Bir de çok uzun zamana yayılmış örgüt faaliyetlerinin tıpkı bir istihbarat örgütü gibi yürütülmesi de mağdur olanın faili yanlış yerde aramasına neden olmuştur.

Bu gün ortaya atılan sığ iddiaların aksine FETÖ'yü koruyup, kollayan, semirten son iktidar partisi değildir.

Son iktidar partisi dönemi FETÖ'nün artık olgunlaşma evresine ulaştığı ve meyvelerini toplamaya kalkıştığı dönemdir. 

Toplumun neredeyse yüzde doksanına yakın bir kesiminin okulları, televizyonları, öğrencileri, yardım talepleri sebepleriyle bir şekilde muhatap olup evine giren FETÖ'nün siyaseti boş bırakmış olduğunu iddia etmek komiktir.

Üstelik FETÖ kuruluşundan itibaren siyasetin tam da göbeğindedir. Onu keşfedip Amerika istihbaratı ile tanıştıran, ona yol haritasını çizen eski CHP milletvekili/ Bakanı ve son olarak da CHP genel sekreteri olan Kasım Gülek'tir.

Daha önce ki Kasım Gülek yazısını takip eden okuyucular hatırlayacaktır; karakter olarak aşırı cimri olan Gülek, FETÖ'ye İstanbul'da okul yapsın diye büyük bir arsa hibe etmiştir.

Gülek'in cenaze namazı vasiyeti üzerine F. Gülen tarafından kıldırılmıştır.

Devletin, iş dünyasının kılcallarına çoktan nüfuz etmiş bu yapı için maalesef İslâm âlimi etiketini taşıyan isimlerden de gür sesle itiraz gelmemiş, itiraz edenlerin de sesi kumpaslarla kesilmiştir.

Sizlere Türk ordusuna sızan FETÖ'cülerin işlediği insanlık suçunu bir röportaj dizisi olarak anlatacağım.

Bu hikâye Ümit Faruk Yenici isimli vatansever bir evladımızın FETÖ’cü rütbeliler eliyle gördüğü işkenceyi anlatıyor.

Hikâyesini kendi kelimelerine sadık kalarak anlatmaya dikkat edeceğim.

Ümit Faruk Yenici, gibi başka vatan evlatları da işkencelere maruz kaldı.

Askeri okullardan atıldılar ya da işkencelere dayanamayarak kendileri ayrıldılar.

İntihar eden de oldu, ruh sağlığını kaybeden de.

Onların hikâyesini maalesef çok geç öğrendik.

Haklarını aradıkları hukuk sisteminde karşılarına FETÖ’cü hukukçular çıktı.

Onlara karşı işlenen insanlık suçunu ailelerine bile anlatmakta zorlandılar.

FETÖ’nün sadist yüzüyle birinci elden tanışan bu gençler için gayret gösteren, haklarını arayan, yaşadıklarını kitap, dizi, haber yapanlar oldu.

Ancak bu gençlere hiç bir siyasi Kemal Kılıçdaroğlu'nun darbeci FETÖ’cüye sarıldığı gibi sarılmadı.

Makamında ağırlayıp birinci ağızdan dinlemedi. İşte FETÖ’yle mücadelede aksayan yönlerden biri de bu.

Mağdur edebiyatı yapan darbeci ve KHK’lılara gösterilen ilgi bu gençlere gösterilmedi.

Hatta hayatları, gelecekleri çalınan bu çocukların nasıl mağdur edildiği ve uğradıkları insanlık dışı muamele çok geç gündeme geldi.

Ali, Hamza, Ümit, Aydın ve nice vatan evladının hayatı bu alçak istihbarat, terör ve ezoterizm karması örgütün eliyle mahvedildi. 

Naçizane bir hatırlatma hikâyesini sizinle paylaşacağımız Ümit Faruk Yenici'nin de katkıda bulunduğu "Mahrem " dizisini izleyin.

Sözü Ümit Faruk'a bırakmadan önce tüm devlet yetkililerine bir çağrım olacak; FETÖ ile mücadelede özellikle "Şok Mangaları" nda hayatı kararan bu çocukları lütfen can kulağı ile dinleyin.

FETÖ’nün posası çıkana kadar sömürdüğü Anadolu’daki mağdurları dinleyin.

Mücadele yalnızca yargı/ hukuk ile yapılırsa yarım kalır.

Toplumun her kesiminin bu alçak örgütü her boyutu ile tanıması ve uyanması için mağdurların hikâyelerini bilmesi önemli.

Karşımızda canlı yayında darbe yapmaya kalkışan, sivilleri katleden, yakalanınca gözünü kırpmadan yalan söyleyen amorf, ahlaksız,   ilkesiz bir yapı var.

Devam edecek:

Şok Mangası: Ümit Faruk Yenice