TURKOVAC’ın ilk yan etkisi: TTB’de delilik yapıyor

Bu ülke 1930’larda aşı üretip ihraç ediyordu.

“Sağ görüşlü yobaz hükümetler, diğer alanlarda olduğu gibi sağlıkta da bilimi geri plana attılar. Şimdi aşılarımızı bile dışardan alıyoruz’’

Bu, benim gibi yüzbinlerce meslektaşımın tıbbiyeye başladığı seneden itibaren en sık duyduğu cümledir.

Genellikle tıp fakültelerinde sol-sosyalist bir organizma gibi hareket eden “Halk Sağlığı Anabilim Dalları”nın en büyük icraatlarından biri bu cümleyi tıbbiyeli genç beyinlere kazımaktır.

Tüm halk sağlığı bölümleri ve tüm halk sağlığı uzmanlarını kastetmiyorum elbette.

Durduk yere bu gereksiz bilgiyi niye aktardım derseniz mesele TURKOVAC aşısı.

Türk Tabipler Birliği ve bazı profesörlerin TURKOVAC hakkındaki açıklamalarını duyunca bizi daha öğrencilik yıllarımızda nasıl doldurduklarını hatırladım.

Türk insanı hele de Müslüman mütedeyyin ise asla bilimsel olarak ileri gidemez, başaramaz.

Ancak ve ancak Küba ya da Sovyetler ( o zaman dağılmamıştı) gibi olursak başarırız.

Bunu da en çok Halk Sağlığı menşeili TTB üyeleri tekrarlardı.

Bizim yıllarımız bu kalıp cümleleri dinlemekle geçti.

Bizim gençliğimizde solcu-sosyalist-marksist söylemler içinde olan TTB zamanla evrildi.

Artık içinde solcuların bile barınamadığı başka bir TTB var HDP’nin bölücü terörizmine alkış tutan, devlete kafa tutan içinde hekimlik ve bilim dışında her türlü illegalitenin olduğu tabip örgütü.

İşte bu TTB Kayseri’de Türk bilim adamlarının ürettiği TURKOVAC’a herhangi bir sıvı tanımı yapmış.

Hiçbir sağlık politikası üretmeyen, hiçbir bilimsel eseri ve başarısı olmayan bu oluşumun utanmadan yorum yapıyor olması feci bir ikilem.

TOGG

Daha seri üretime geçmeden TOGG'un altında kalan karakter cüceleri seri söyleme başladı.

“Motoru şuradan”, “Kasası buradan”, “CEO’su İtalya’dan” diye başlayan yüzlerce yorum.

Bu hazımsızlara Ferrari, Mercedes vs. dünyaca ünlü araba markalarının hangi parçası nerede üretiliyor örneklerle anlatan iyi niyetli pek çok insana hem kendi adıma teşekkür ediyor hem de boşuna enerji harcamalarına üzüldüğümü bilmelerini istiyorum.

Af buyurun ama o zırvaları yazanlar “eşşek gibi “ olayın ne olduğunun farkında.

Hazımsızlıklarını ifade etmelerinin başka yolu yok.

Biliyorum sizler de benim gibi en çok da altlarından makam ve mevki gidince mahalleye küsüp muhalefet olan karakter cücelerine kızıyorsunuz.

AK Parti’de Sayın Erdoğan sayesinde adam sırasına konulduktan sonra kibirlerine yenik düşen Davutoğlu, Babacan ve Gül gibiler sizi de hayretten hayrete sürüklüyor.

Ancak bazı musibetler nasihatten evladır.

Dışı yeşil içi kırmızı bu tiplerin gerçek kimliğini hiç göremeyebilirdik. 

Bugün fondaş medyada kendi ihanetlerini bizzat kendileri ikrar ediyor.

Allah Kerimdir.

Dip not: Türk Tabipler Birliği toplantısının hemen ardından Kazakistan’a giden Abdullah Gül’ün ziyaret içeriği aklıma takıldı.

Kazakistan şimdilerde karışık.