Tuzluğu Kapıp Koşmasanız

Bir haftadır gündem olan bir istismar vakası var. Bunun üzerinde tepinenler ve saçma bir şekilde savunma pozisyonu alanlar var. Sosyal medyada konu hakkında konuşmayanı dövüyorlar. Kardeşim konu zaten yargıda mahkeme kararını beklemek en doğrusu diyenleri bile ‘’pedofilik’’ olmakla suçlayan, adeta ağzından köpükler saçan bir kitle var. Yargı kararını vermeden fikir beyan etmiyorum diyene de hücum ediyorlar. Sosyal medyada savcı, hakim ve cellat olan manyak bir kitle var. Bir de o kitleyi sürekli hareket halinde tutan uyanık medyacılar. Allah bu milleti bu psikozlu kitlenin şerrinden korusun. Amin.

Gelelim aslında zurnanın zırt dediği noktaya; zaten dosyaya vakıf olan Aile Bakanlığı’nın krizi yönetmekte niye bu kadar yavaş davrandığı asıl meseledir. Zaten dosyaya vakıfsın, bahse konu hanımı korumaya almışsın, meslek edindirme kursuna yollamış, çocuğunun eğitimine kadar her şeyiyle ilgilenmişsin tam olması gerektiği gibi yapmışsın çok güzel.. Güzel de bu mevzu haber olduğu gün bilemedin bir gün sonra bir açıklama ya da basın toplantısı ile kamuoyunu aydınlatmak çok mu zor olurdu? Hadi bakan hanım çok yoğun, vakti yok bakanlığın medya ile ilgili birimleri? Özellikle olayın bir yerinde mütedeyyin bir kimlik varsa; azgın islamafobik azınlığın neler yapabildiğini ilk kez tecrübe etmiyoruz ki.

Bu arada CHP ve benzeri partilerin sözde duyar kasmalarına. Kemal Kılıçdaroğlu vekillerini toplayıp Adalet Bakanlığına yürümüş bu vakadan sebep. Aynı saatte İstanbul Şehremini Ekrem İmamoğlu, Halk Tv de canlı yayında diyor ki ‘’bu omuzlar her yükü kaldırır’’. Yani CHP’de adaylık kavgası büyük. İstismar iddialarını sos olarak kullanan Kılıçdaroğlu’nun derdi de ne istismar, ne kadın hakları ne de çocuklar.

Öyle bir dertleri olsa çoğu yargıya yansımış 20 den fazla vakada, kimi 20 yıldan uzun hapis cezası almış; CHP teşkilatlarındaki taciz ve tecavüz vakaları için en azından partili kadınlara sahip çıkarlardı.

İstismar iddiası üzerinden İslama, kurumlara, vakıflara saldıranlara samimi çağrımdır:

Diyarbakır HDP'İl Binası önünde evlat nöbeti tutan aileleri ziyaret edin. O annelerden biri diyor ki ‘’Çocuğumun tek suçu son durakta inmekti’. ‘’HDP'il binasından çocuğum dağa kaçırıldı’’. O ailelerin çoğunun çocuğu daha 12-13 yaşlarında iken terör örgütlerine yem edildi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ziyaret edin, dinleyin o aileleri.

İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Mersin gibi pek çok ilde CHP ve HDP'li belediyeler eliyle yapılan LGBT eğitimleri için de harekete geçin. Tarlabaşı Toplum Merkezindeki kreş çocuklarına yapılan LGBT eğitimlerine sözünüz var mı?

‘’Onur Yürüyüşü’’ adı altındaki kepazeliklerde 3-4 yaşındaki çocukların kullanılmasına da itiraz edin.

Samimi olun ciğerimi yiyin.

Lakin çok samimiyetsizsiniz.

Kalın sağlıcakla.