İnsan psikolojisinde mimarinin gücü tahmin edilenden çok daha fazladır. Evet barınma en temel ihtiyaçtır fakat onun kadar hatta ondan daha da önemli olan aidiyet ve güvende olma ihtiyacıdır.
Mekânlar yaşama gücünü, umudu, iyileşme hızını arttırabilecek; ruhsal, fiziksel ve bilişsel sağlığı destekleyecek hatta duygusal ve davranışsal dışavurumu manipüle edebilecek bir etkiye sahiptir.
Eğer yeni yapılacak konutlar bu hassasiyetle tasarlanmazsa depremden ruhsal ve fiziksel olarak yara almış insanların yaşadıkları travmadan iyileşmeleri güçleşir.
Tasarım ve inşa sürecinde depremden önceki kent dokusuna ait şifrelerden yola çıkarak, insanların anılarına saygı duyarak yepyeni fakat asla yabancı olmayan evler ve kentler inşa edilmelidir. Kent dokusu ve konutlar tüm donatı elemanları ile terapötik anlam taşımalıdır. Tüm bileşenleri ile kentler ve evler "yuva" niteliği taşımalı ve insanların umutlarını kırıldıkları yerleden yeşertmelidir.