Benimle Başlamadı

Bir zaman dilimine sıkıştırılmış ne varsa nakıstır bana göre. “Zamandan ve mekândan münezzeh düşünmeli insan; eğer resmin bütününü görmek istiyorsa” diye düşünürüm. Popüler olanın manipülasyon fırtınasına kapılmak yerine beyin fırtınasının ardından berraklaşan zihnin yeni keşiflerin şairane akışına kapılmasını “anlamı” yakalamak adına daha doğru bulurum.

Bu yüzden popüler olana mesafeli dururum. Bu durum, Jung’un ifadesiyle içedönük duygusal mizacın yansımasıymış. Popüler filmler, diziler, moda, tredler, challengelar ilgimi çekmez. Kitapları bu kategorinin dışında tutuyorum. 

Buna rağmen şimdilerde popüler olan bir diziyi izledim: Zeytin Ağacı. Okuduktan sonra çevremdeki herkese tavsiye ettiğim Mark Wolynn’in Seninle Başlamadı adlı kitabı da oyuncu kadrosunda yer almış ve muhtemelen senaryo kitap üzerinden kurgulanmış. 
Epigenetik aktarımın pseudo bilim olmadığını hepimiz biliyoruz. Psikiyatrist Thomas Verny, Doğmamış Çocuğun Gizli Yaşamı adlı kitabında hamile bir annenin akut veya kronik stres yaşaması durumunda bedeni adrenalin ve nöradrenalin gibi stres hormonlarını ürettiğini ve bu hormonların annenin kan dolaşımıyla plasenta içine ulaşıp bebeğin aynı strese maruz kalmasına neden olduğunu yazar.

Dünyaca ünlü psikiyatri profesörü Vamık Volkan “nesiller arası aktarım, yaşlı bir kişinin bilinçsizce travmatize olmuş benliğini gelişmekte olan bir çocuğun kişiliğine dışsallaştırması olduğunu, bir çocuğun daha sonra eski neslin istenmeyen, zahmetli kısımları için depo haline geldiğini vurgular.

Kalifornia Üniversitesi’nden davranış genektiçisi ve psikolog John C. Loehlin ve Rockefeller Üniversitesi biyolog Jaleb Finch yapmış oldukları çalışmalar sonucunda geliştirdikleri hipoteze göre “büyükanneniz annenize beş aylık hamileyken, sizi geliştiren öncü yumurta hücreleri annenizin yumurtalıklarında oluşur. Bu demek oluyor ki büyükanneniz, anneniz ve siz aynı biyolojik bedeni ve aynı deneyimleri paylaşıyorsunuz. Aynı şey erkek bebekler için de geçerlidir. Sizi geliştiren öncü sperm hücreleri babanız annesinin rahminde bir cenin iken mevcuttu. Bir zamanlar babaanne, anne ve siz aynı biyolojik bedende idiniz” der. 

Özetle bir travma yaşandığında DNA’da kimyasal bir değişikliğe neden olur ve bu metilasyon bazen nesiller boyunca genlerin işleyişini etkileyebilir.

Gelelim diziye: Senaryoda yer alan yanlış anlaşılmaya müsait mesajlarla, sanki aile dizimi yaparak ilişkilere veya yaşama ait sorunlar çözülebilecek, hastalıklar iyileşebilecek gibi umut dağıtılıyor. Keşke her şey sadece bir iki seansta çözülebilecek kadar kolay olsa. Keşke atalarımızdan aldığımız aktarımlardan bir çırpıda kurtulabilsek. 

Öte yandan yaşamlarımızdaki sorunların sorumluluğunu bir başkasına atmanın sorumsuzluğu insanın narsisistik yanını ilahlaştırır ki batının dayattığı ve bireyleri yalnızlaştırmaya yönelik ilişki doktrinlerinin arka planında da bu vardır.

Konuyu sadece Nöromimari Paradigması kapsamında hayli araştırma yapmış biri olarak değil, bizzat epigenetik aktarımın yansımasını tam on yedi yıl boyunca yüzümde taşımış biri olarak yazıyorum. Rosacea hastalığımın kaynağı olan kalıtsal aile travmamı keşfetmek için bir kayanın üzerinde bir buçuk yıl boyunca dört beş saat süreli meditasyonlar yaptım ve sonunda hastalığımın kaynağı olan iki kuşak evvel yaşamış ve ateşe düştüğü için yüzü feci şekilde yanmış olan Behice teyzeyle tanıştım. Bir müddet sonra doktor arkadaşım “seni iyileştirecek yöntemi ve doktoru buldum” diye beni aradı ve zorlu bir tedavi sürecinden sonra travmanın fizyolojimde bıraktığı hasarı on yedi yılın sonunda iyileştirmeyi başardık. Hastalığın kaynağı Behice teyze idi belki ama tıpkı bir pazılın parçaları gibi hastalığı oluşturan diğer tüm nedenler kendi yaşamıma ve bana aitti. Resmin bütününü gördüğümde holistik şifanın akışına bırakabildim kendimi.

Demem o ki arkadaşlar; bir kanser hastasına “epigenetik aktarımını bul ve hastalığından kurtul” mesajını vermeye kalkmak hastanın hayatını riske atmak demektir. “Aile dizimiyle travmamı bul, uğraştırma beni aylar süren terapilerle” diyecek danışanların terapi süreçlerine ket vurması demektir. Umut arayan umarsız hastaları sosyal medya diplomalı yaşam koçlarının, aile dizimcilerinin kucağına bırakmak demektir. 

Ehil olanın elinden şifalanmak dileğiyle…