SON DAKİKA
Hava Durumu

BEYİN BİLİNCİN DURAĞI BEDEN RUHUN MEKÂNIDIR

Yazının Giriş Tarihi: 22.07.2021 09:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.07.2021 09:01

Dolayısıyla zaman beynin bilinçle kesiştiği, bedenin ruhla bütünleştiği anda başlar.

 

Evrensel bilincin zihindeki izi bir özbilinç yaratır ve bu yaratım diğer zihinlerle de etkileşerek kolektifin deviniminde yerini alır.

 

Yüksek zihinsel aktivite üst bilinçten sinyaller almaya meyillidir. Fakat sinyalin doğru yorumlanması için akl-i ve ruhi bir olgunluk gereklidir. Burası önemlidir çünkü; bilgiye açık ve hazır olmayan bir akıl mesajları yanlış yorumladığında zihinsel ve somatik olarak sıra dışı tepkiler gerçekleşebilir. Akl-i istikametten sapmamak sezgisel ile delüzyon arasındaki ayıraçtır.

 

Üst bilinçten sezgisel yolaklarla gelen bilgi akışı sırasında gerçekleşen zihinsel titreşimler simultane çeviri ile sözcüklere dönüşür. İşte tam da bu anda zamanın ve mekânın bağlayıcılığından kurtulan beden, yoğunluğunu yitirme eğilimine girer.

 

Tüyün esintide uçma hevesi hafifliğinden değil, kanata ait bir parça olduğundandır. Tıpkı ruh gibi; evveli ve ahiri olmayanın nefesidir insana üflenen. O yüzdendir zaman ve mekân denilen illüzyondan ve algının tekdüzeliğinden kurtulup hücresel bir varoluşla ait olduğu makroya ulaşma gayreti.

 

O zaman zahirin dışına çıktığımızda mı başlar sınırsız bir varoluş?

 

Ya da beden bariyerinden kurtulan ruhun yükselişinde midir hakikatin izleri?

 

Bilişin evrensel mesajla hemhal olmasıyla mı kurulur zerre ve kürre arasındaki rabıta?

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.