Çizgi Film İzlemeyi Sever Misiniz?

“Çocukluk yaşam denilen zaman dilimin en sofistike parçasıdır” diye düşünürüm. Bir bebek yürümeyi öğrenene kadar ortalama 200 kez düşer. Ama yürümeyi öğrendikten sonra düştüklerine aldırmaz. Sekiz aylık bir bebek sözcüklerin fonemleri ve hecelerini analiz edip sözcük dağarcıkları oluşturur ve  bunu yaparken beyninde istatistiksel öğrenme ilkesini (örüntü saptama) kullanır. Oyun oynamak; bilgiyi arama, inşa etme, keşfetmenin meraklı beyinlerdeki dışavurumudur. Sonrasında evrenin gizemleri meraklı çocuk beyninde ateşlenen nöronların aydınlığında çözülür. Bebeklerin derin ahlâki yargıları iyi ve kötü arasındaki ayrımı yapabilecek kadar güçlüdür. Önyargı bebeklik çağlarından başlar ve yaşamın geneline sınırlar çizer. “Ben” narsisizminin yansıması sonucunda gelişen mülkiyet ve sahiplik üzerindeki mücadele çocukluk çağlarında prova edilir. Ticarette veya sosyal hayattaki ahlâki yargılar oyuncak değiş tokuşları ile çimlenir. “Çimlenir” diyorum çünkü tohum doğumdan önce bilince atılmıştır.

Velhasıl efendim. Çocukluk insanın mayasının kıvama geldiği bir çağdır ve -bir bakıma- en güçlü yanıdır.

Daha doğrusu benim için öyle. Tam şöyle “bir saatliğine depresyona gireyim” dediğim zamanlarda “oohooo oturmaya mı geldik bu hayata?” diyen neşeli, küçük bir kız çocuğu var içimde; bir anda kendimi ağaçların tepesinde buluveriyorum.  Resmen içten içe gıdıklandığımı hissediyorum bazen. Yetişkin yanımın kızgınlıklarını bakmışım affetmiş. Haberim yok. Bu durum yetişkinlerin dünyasında pek makbul değil biliyorum ama yetişkinlerin kuralları bazen onun hiç umurunda olmuyor. Acayip meraklı, vazgeçmeyi bilmiyor, saftiriğin önde gideni, aklına koyduğunu yapıyor falan. Çocukluğum benim özüm ve akıllı, mantıklı yetişkinliğimin en eğlenceli ve güçlü yanı. O yüzden içimdeki çocukla eğlenmek istediğim anlarda çizgi film izlemeye bayılırım.

Bugün izlerken çok keyif aldığım, bazılarında hüzünlendiğim filmleri sizinle paylaşmak istedim.

INSIDE OUT. 11 yaşındaki Riley’in beyninde var olan “Neşe, Korku, Üzüntü, Öfke ve Tiksinti” duygularına ait karakterlerin küçük kızın davranışlarını şekillendirmedeki etkisini anlatan çok eğlenceli bir animasyon.

SOUL. Joe Gardner, müzik kariyerinde tam hayallerine bir adım kalmışken o adımı açık bir rögara atınca bir anda kendini ruhlar dünyasında buluveriyor. Hayata dair güzel mesajların olduğu keyifli bir animasyon.

CROODS 1&2. Homo Sapiensin ilk yılları. Yaşadıkları mağaranın deprem sonrası yıkılması ve mağaranın asi kızı Eep’in Guy adındaki delikanlı ile tanışması ve akabinde gelişen metaforik, ironik, buram buram zekâ kokan müthiş eğlenceli animasyon.

UP. Eşinin ölümünden sonra Cennet Şelaleleri’ne gitmek üzere yola çıkan Fredricksen ve Russell’ın maceralarını anlatan animasyon arkadaşlık, aşk ve yaşam üzerine güzel mesajlar içeriyor.

KLAUS. Posta şirketinin varisi olan Jesper’in babası tarafından kutuplara sürgün edilişiyle başlayan ve Santa Klaus’un ortaya çıkışını anlatan çok eğlenceli bir animasyon. “İyilik iyiliği doğurur.”

 GRAVE OF THE FIREFLIES. II. Dünya Savaşı sırasında ebeveynlerini kaybeden Seita ve Setsuka kardeşlerin yaşama tutun(ama)ma öyküsünü anlatan anime filmi, ağır dramatik etkisiyle insanı kendisine çarpıyor.

THE BREADWINNER. Afganistan’da kadınların yanında erkek olmadan sokağa çıkamadıkları bir dönemde babasının haksız yere hapse atılmasının ardından 11 yaşındaki kız çocuğu olan Parvana’nın yaşadıklarını anlatan etkileyici bir animasyon. 

PERSEPOLIS. İslam Devrimi ardından İran’daki yaşamı küçük bir kız olan Marjane’nin gözünden anlatan hem eğlenceli hem de üzerinde epey konuşulacak bir animasyon.

I LOST MY BODY. Bir kazada ebeveynlerini kaybeden Nauofel’in Paris’te hayatta kalma mücadelesi ve yine bir kaza sonucu elini kaybetmesinin ardından kopan elinin laboratuvardan kaçarak ayrıldığı bedenini arama serüvenini anlatan dramatik bir animasyon.

UMBRELLA. Yetimhanede kalan Joseph kuruma gelen küçük kızın sarı şemsiyesini farkettirmeden alır ve saklar. Dramatik, gerçek hikâyesi ile sekiz dakikalık süresine rağmen sarsıcı bir animasyon.

İzlemek isterseniz şimdiden iyi seyirler.