SON DAKİKA
Hava Durumu

Umudun mimarisi

Yazının Giriş Tarihi: 09.02.2023 00:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.02.2023 00:54

Acı varken susmayı yeğlerim. Fakat derler ya "susma sustukça sıra sana gelecek." Bir kişinin daha zarar görmemesi için müsaadenizle bir iki kelam edeyim.

Yıllardır ülkemizin jeolojik şartlarından dolayı "Yatay Mimari" uygulamaların elzem olduğunu vurguluyorum. (Videoyu izleyin lütfen! Bunun neden gerekli olduğu çok daha iyi anlaşılacaktır). Fakat ülkemizde maalesef "Otokratik Mimari" anlayışı var. Otokraside, sadakat liyakati ekarte eder ve öznesi insan olan bir disiplinde bile insan, tüketim nesnesine dönüşür. O yüzden insan -sanıldığının aksine tüketen değil- posası çıkana kadar tüketilen konumundadır.

Yıllardır anlattığım gibi yine anlatmaya devam edeceğim. Fakat şimdilik sadece şunları söyleyeyim: Binaları tabuta dönüştüren anlayışın yerini her anlamda güven duygusunu besleyen yuvalara dönüştüren uygulamaların alması gerekiyor. Bu sadece arkitektonik bilgi ile olmaz elbet. Birçok disiplinin multidisipliner bir anlayışla hareket etmesi gerekiyor. Ayrıca ve ehemmiyetli olarak mimarinin umudu yeşertebilmesi gerekiyor. Çünkü umudu biten insanın yaşamla bağı sadece aldığı oksijen nisbindedir.

Dolayısıyla bu zorlu süreçte insanların sadece biyolojik olarak sağ kalmış olmalarının yeterli olmadığı; kaybettiklerinin ardından giden mutluluklarının, umutlarının da... geri gelmesi gerekli olduğu unutulmamalıdır. Psikolojik destek çok önemli fakat bu bağlamda mimarinin terapötik etkisi de dikkate alınmalıdır. 

"İnsanlar can derdinde bunu konuşmak için erken" diye düşünen varsa tam da şimdi konuşma zamanı; yazgımızın yasımız olmaya devam etmemesi için... Ayrıca bu bir ütopya değil bilimin ta kendisi ve bunu yapmak sanıldığından çok daha masrafsız ve kolay. Yeter ki otokrasi değil liyakat kazansın. Hepimizin başı sağalsın.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.