SON DAKİKA
Hava Durumu

2.ci Uludağ Kısa Film Yarışması ve Düşündürdükleri…

Yazının Giriş Tarihi: 15.01.2023 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.01.2023 00:02

Cumartesi gününün akşamında Yıldırım Belediyesi’nin tertiplediği 2. Uludağ Kısa Film Yarışması’nın galasındaydık. 

Yarışmanın amacını; “Katılımcıların düşünce ve yaklaşımlarının sinema yoluyla aktarılması ve genç sinemacıların desteklenerek Türk sinemasına yeni bir soluk getirmenin hedeflendiği” şeklinde ifade eden başkan Oktay Yılmaz, 2.cisi tertiplenen yarışmanın bu yılki temasının göç ve göçün neden olduğu trajik sonuçların yansıtılması olduğunu beyan etti. 

Göç, tüm insanlık için kanayan bir yara…

Böylesine hassas bir konunun ana tema olarak belirlenmesi, kanaatimce, insaniyet adına bir nebze de olsa sorumluluk üstlenmenin bir diğer adı…

Yarışmada, jüri başkanlığını yazar, yönetmen Derviş Zaim, jüri üyeliklerini akademisyen yazar Ali Sait Liman ve yazar Nevzat Çalıkuşu üstlenirken Seda Aydoğmuş da proje koordinatörü olarak vazife aldı. 

Derviş Zaim gibi bir ustanın jüri başkanı oluşu, açık söylemek gerekirse, nitelikli bir seçkinin olacağının ilk işaretiydi. 

Nitekim öyle oldu ve izlediğimiz ödül alan filmler, gerçekten de konunun hakkını verdiği kadar görsel açıdan da hayli nitelikliydi.

Şu bir gerçek ki, sinema, bazı duygu ve düşüncelerin aktarımında, yazıdan daha müessir bir işleve sahip… 

Bu kısa film yarışmasında da gördük ki, göçe dair sayfalarca yazı, bazan bir kare görüntü kadar etkili olamayabiliyor.

Yarışmada ikinci seçilen filmin 3 dakikalık olduğunu söyleyeyim de ne demek istediğimi anlayın. 

Aylan bebeğin suda boğulmasını ıslak bir kazak ile anlatmak ve o yürekleri dağlayan hadiseyi 3 dakika ile özetlemek, sadece sinema ile film ile olabilir ancak.

Yarışma üçüncüsü film 15 dakika idi ama verdiği mesaj ile birkaç saatlik filmlerin etkisini uyandırdı diyebilirim.

Masum ve mazlum insanların uğradıkları zulmü değil de geçici sıkıntıları öne çıkararak insaniyet suçu işleyenleri suçüstü yapan bu film, doğrusu hayli duygulu idi. 

Birinci seçilen film ise aldığı sonucu hak ediyordu bence.

Filmin sonuna kadar anlatılmak isteneni merakla bekletip son karede her şeyi açıklaması usta işiydi doğrusu.

Evet, başka açıdan bir ‘göç’ olgusuna dikkat çekmişti bu film.

İnsanın dünya macerasını tamamlayıp dar-ı bekaya göçünü anlatıyordu ki, gerçekten çok etkileyiciydi. 

Sonuç olarak; Yıldırım Belediyesi özellikle kültür-sanat faaliyetlerinde göz dolduran projelere imza atıyor. Dün gece buna yakından tanıklık ettik.

Bu vesile ile başkan Oktay Yılmaz’ı bir kez daha tebrik ediyoruz.

Umarız devamı gelir ve böyle nitelikli faaliyetler çoğalarak büyür…   

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.