SON DAKİKA
Hava Durumu

ALİ BABACAN KENDİNİ İPTAL ETTİ

Yazının Giriş Tarihi: 17.05.2021 09:26
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.05.2021 09:26

Araya ramazanın sonu ve bayram girince mühim bir hadiseyi bugüne ertelemek zorunda kaldık.

Başlıktan da anlaşılacağı üzere Ali Babacan’ın bir TV kanalında herkesi şoke eden ifadeleri, bahse konu olan…

Türkiye siyasi tarihinde eşi menendi görülmemiş bir hadise…

İşin ilginci bunu, dışarıdan birisi değil, bizzat kendisi afişe etti.

 

Dilerseniz meseleyi biraz daha etraflıca değerlendirebilmek için biraz geriye gidelim.

Babacan, Abdullah Gül’ün talimatıyla siyasete soyunurken, açıkçası bir anlamda Abdullah Gül’ün imitasyonu olmaya rıza gösterirken, bir hususu çok öne çıkarmaya çalışıyorlardı.

“Sözde ahlaki üstünlük…”

Güya bunlar çok ilkeli imişler, her şeylerini ilkeleri doğrultusunda yaparlarmış, zaten bu yüzden de biraz geç kamışlarmış falan filan…

 

Ali Babacan partiyi ilk kurduğu zaman bir yazı yazmıştım.

“FETÖ’nün derdinin Deva’sı” başlıklı bu yazım hâlâ sitemizin ilgili sayfasında durmaktadır.

Oradaki iddialarımdan birsi şuydu.

 

“Bütün hesaplarını 2023’teki seçimde Tayyip Erdoğan’ı devirme üzerine kuran konsorsiyum (beynelmilel güçleri hariç tutarsak buna, ‘Millet İttifakı bileşenleri’ de diyebilirsiniz) geçmişte yaşanan mühim bir sorunu halletmek adına bir proje yaptı.

Hatırlayın, 2018’de Abdullah Gül’ün ‘çatı adaylığı’ söz konusu olduğunda, CHP içerisinden ve özellikle de tabanından, “Gül’ün Erdoğan’dan ne farkı var?!” şeklinde bir itiraz yükselmişti.

Oysa yapılan projeksiyonlarda Tayyip Erdoğan karşısında kazanma şansı olan tek ihtimalin Gül’ün adaylığı olduğu tespit edilmişti.

Eldeki veriler, kazanma ihtimali olan tek yolun, Gül’ün çatı adaylığından geçtiğini göstermekte…

İşte ‘Deva’ partisinin kuruluşu tam bu noktada anlamını buluyor.

Yani bu parti, CHP içerisindeki ve tabanındaki Abdullah Gül karşıtlarını, Gül’ün adaylığına ikna etmek için kuruldu.”

 

Evet, işte tam da bu işbirliği ve imaj çalışması gereği Babacan CHP’nin yayın organı Halk TV’de bu amaca yönelik propaganda yapmakta idi.

Sorular, amiyane tabirle “çanak sorulardı” ve Babacan’ın kendini ifade etmesine yönelikti.

Babacan konuşmanın şehvetine kendini kaptırmış, ne denli mühim bir adam olduğunu göstermeye çalışıyor…

Öyle ya, CHP’li seçmen izleyecek ve “helal olsun, aferin, bak tam bizden birisi olmuş” diyecek.

 

İş kendini övmeye dayanınca Babacan hızını almadı ve 2018’deki Abdullah Gül’ün çatı adaylığı konusunda meselenin en “göbeğinde” olduğunu ifşa etti.

Kendini övme ve paye verme heyecanıyla ne dediğini bilmiyordu ama kıyamet kopmuş, olan olmuştu.

 

Siyasette buna benzer şeyler elbette olmuştur.

Güneş Motel olayı, 11’ler hadisesi gibi…

Lakin böylesi ilk kez görülüyordu.

O günlerde AK Parti Ankara milletvekili sıfatıyla, Tayyip Erdoğan’ın adaylığı için imza vermiş olan Babacan, Abdullah Gül, “Millet İttifakının” çatı adayı olabilsin diye elinden ne geliyorsa yapıyor, yetmiyor bu ihanet ve arkadan hançerleme hadisenin tam göbeğinde bulunuyor…

Olacak şey değil!..

 

Az yukarıda, Babacan’ın, kendisinin ne deneli mühim bir rol üstlendiğini ifade edebilmek için farkında olmadan ifşa mahiyetli açıklamayı yaptığını söyledik.

Bu, tam olarak Türkçemizdeki şu deyimde anlamını buluyor.

“Merd-i Kıpti, şecaat arz ederken sirkatin söylermiş…”

Yani Kıpti’nin kahramanlık sandığı fiiller hırsızlıktan başka bir şey değil.

Allah aşkına bundan ne farkı var Babacan’ın yaptığının?

 

Bu noktada şunu ifade etmek isterim.

Allah, Tayyip Erdoğan’a mahsusen yardım ediyor!

Yani böyle bir ifşaat için milyarlar verseniz yine de olacak iş değil…

 

Ali Babacan bu ifşaatıyla ve tabir yerindeyse kendi siyasi şahsiyetini buruşturup çöpe atmıştır!

Daha önce Davutoğlu, müthiş sözlerle Cumhurbaşkanın asla aleyhinde olmayacağı angajmanına girmiş ve bu sözünde durmayarak kendi kendisini iptal etmişti.

Şimdi söyleyiniz, bu doğrudan Allah’ın yardımı değil de nedir?

 

Yalnız şu var ki, Allah kimseye, sonradan kendi kendisini rezil de edecek olsa böyle dostlar ve yol arkadaşları vermesin.

Düşünebiliyor musunuz, bu özneler, başbakanlık yapmış, bakanlık yapmış insanlar.

Hırsları ve nefretleri öylesine büyük ve hesapsız ki, memleketi inkıraza sürüklemekte asla tereddüt etmezler.

Bu nedenle sadece Tayip Erdoğan’ın değil, bizlerin, ülkemizin ve hatta ümmetin verilmiş sadakası varmış.

Allah, böylelerinin şerrinden muhafaza buyursun…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.