SON DAKİKA
Hava Durumu

Bir FETÖ Vardı Sahi, Ne Oldu Ona?..

Yazının Giriş Tarihi: 07.09.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.09.2020 00:00

Sizin de dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama uzun bir süreden beridir adını andığımız örgütle ilgili kahir ekseriyetten hiç ses çıkmıyor.

Sessizlik, ya kanıksamayı, ya teslim olmayı veya önemsemekten vazgeçmeyi gerektirir.

 

Cumhurbaşkanı, Başkana yakın ekip, (ne yazık ki sadece), bazı AK Partililer, hassasiyetini yitirmemiş birkaç STK ve yine bazı yazarlar dışında bu mel’un örgütü gündem yapan kimse kalmadı.

Muhalefetin ve muhalif medyanın tamamı bu suskunluğun baş aktörü…

Bunu bir nebze anlamak mümkün elbette.

 

FETÖ tarafından temin edilen illegal tapeleri, Anayasal suç işleyerek meclis kürsüsünden okuyan Kılıçdaroğlu ve partisinin FETÖ ihanetine ses çıkarmasını beklemek safdillik olur, bu tamam.

 

Hain darbe girişiminden çok önce “Ben başbakan olacağım, 15 Temmuz’dan sonra her şey değişecek” diyen ve sonrasında bu ifadelerine en küçük bir açıklama getirmeyen Akşener’in de FETÖ’yü gündem yapmamasını anlıyoruz, bu da tamam…

 

Bütün himmetlerini Erdoğan’ın devrilmesine hasretmiş diğer muhalif partilerin ekmeğine yağ sürdüğü için FETÖ’ye ilişkin herhangi bir değinide bulunmaması da tamam…

 

Besleme medyanın, bırakın değinmesini sürekli olarak FETÖ argümanları kullanarak saldırdığı gerçeğinden hareketle cümlesini geçiyorum bir kalem…

 

Beni şaşırtan, geçmişte bu ihanet şebekesiyle bir hesabı olduğunu deklere etmiş kimi gruplar ile eli kalem tutan hatırı sayılır kitle…

Bundan daha şaşırtıcı olan mezkûr eşhasın bu söylemlerinden ricat etmelerinin ötesinde FETÖ’nün sağladığı vasatı bila tereddüt kullanmaları…

Örnek mi?

 

Mesela hapisteki FETÖ’cüler “zulme uğruyoruz” tezviratı yapabilmek için şu taktiği kullanırlar.

Ailelerinden birisi hasta yahut sıkıntılı bir durumda ise yönetime “görüş izni” vermezler. Sonrasında “ailelerimizin ziyareti engelleniyor, zulme uğruyoruz” diye başta sosyal medya olmak üzere tüm kanalları harekete geçirirler.

İşte bu operasyonlarda kendi elemanları kadar bahsini ettiğim şahıslar da rol alırlar.

Üstelik bunu bir iyilik adına değil, düpedüz zarar vermek için yaparlar ve bütün bunları hak (?) namına, adalet (?) namına, insaniyet (?) namına köpürtürler…

Yani anlayacağınız, vatan haini bu örgütün emellerine bile isteye alet olurlar…

 

Yıllar önce ‘Ergenekon operasyonları’ kapsamında içeriye alınan şahısların maruz kaldığı muamelelere gönderme yaparak; “Zalime Bile Adil Olmak” başlıklı yazı yazmış birisi olarak şu hususu en başından ifade etmek isterim.

Elbette ki, zalime bile adil olunmalı, mücrimin dahi hukuku gözetilmelidir!

Bunu hiç kimseyle tartışmak niyetinde değilim.

Fakat ortada yukarıda da değindiğim gibi belli bir odak tarafından bilinçli ve sistematik bir propaganda çalışması var ve bu yöntemle idareyi zulmeden konumunda gösteriyorlar.

 

İşte, işaret ettiğim kimseler, meselenin aslını astarını araştırmadan bu propaganda çalışmasına alet olanlardır.

FETÖ'cülerin ne denli ahlaksız, ne denli namussuz, ne denli yalancı, ne denli müfteri ve sahtekâr ve ne denli istismarcı olduklarını hesaba katmayıp (?) bu ihanet şebekesi mensuplarının uydurdukları yalanı merkeze koyarak hak-hukuk kahramanı kesilenler, aslında bu iyilik maskesiyle intikam peşindedirler.

Evet, resmen ve alenen intikam peşindedirler!

 

İntikam almak istedikleri kişi, Cumhurbaşkanının bizzat kendisi!

Bekledikleri ve istedikleri her ne ise ona ulaşamamış olmanın vermiş olduğu hınçla Erdoğan’a düşmanlık eden kim varsa sahipleniyor ve suret-i haktan gerekçeler üreterek saldırıyorlar!

 

Bunu sadece FETÖ ile ilgili değil PKK ile ilgili durumlarda da tatbik ediyorlar.

Yaşadığımız yakın geçmişe bakın, bunun mebzul miktarda örneklerini göreceksiniz.

Bakın yakın geçmişe, FETÖ ve PKK ile hiçbir hesaplarının kalmadığını da göreceksiniz!

Sadece bu iki mel’un örgütle değil; Joe Biden ile, Fransa ile, Yunanistan ile, AB ile de herhangi bir hesaplarının kalmadığını, dehşetle göreceksiniz!..

Sorsan, birçoğunun bidayetteki amacı, bahsini ettiğim bu melanet odakları ile hesaplaşmak idi ama Tayyip Erdoğan’a zarar vermek hırsı hepsine galip geldi ve onlar şimdi sadece “ümmetin umuduna” düşmanlar!

 

Şüphesiz ki tarih, bu netameli günlerle birlikte mevzu bahis ettiğimiz kişileri de hassaten kayıt altına almıştır.

Adam gibi duruş sergileyenlere selam olsun…

 

Nihat NASIR

nihatnasir@gmail.com

 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.