SON DAKİKA
Hava Durumu

Ellerindeki En Büyük Silah: Dezenformasyon!

Yazının Giriş Tarihi: 07.01.2023 09:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.01.2023 09:05

Perşembe günü, İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürlüğü ile Medya Derneğinin ortaklaşa tertiplediği bir program vardı.

Moderatörlüğünü kadim dostumuz ve ağabeyimiz Ekrem Kızıltaş’ın yaptığı bu programa, İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü İdris Kardaş ile gazeteciler, Erhan Sevenler ve Mehmet Çelik konuşmacı olarak katılmışlardı.

Konu başlığının; “Dezenformasyonla nasıl mücadele edilir” olarak belirlendiği bu program doğrusu hayli faydalı geçti.

Bu vesile ile biz de bu hususa dair genel bir değerlendirme yapacak olursak şu hususları not edebiliriz.

Bilindiği üzere, Türkiye’de uzun bir süreden beridir özellikle hükumet karşıtı, daha doğru bir ifadeyle Erdoğan düşmanı kesimlerce sistematik olarak ‘yalan haber’ stratejisi uygulanmakta…

Evet, yayılmasına çalışılan yalan haberlere bakınca bunun sıradan bir yıpratma taktiği olmanın ötesinde stratejik bir hamle olduğunu açıkça görebiliyoruz.

Görünen o ki, bu ‘stratejik hamle’ daha önceki yazılarımın birinde özellikle vurgu yaptığım ‘üst aklın’ denetimi ve gözetiminde yapılmakta zira yayılması istenen yalanların birbirleriyle çok ciddi ilişkisi ve bağlantısı var.

Bahsini ettiğimiz bu strateji, Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’e isnat edilen “Büyük Yalan” tekniğinde öngörülen bütün özellikleri taşıyor. Zaten buna ‘strateji’ dememizin asıl sebebi de bu.

Şöyle diyor Goebbels

“Yeterince büyük bir yalan söyler ve onu tekrar etmeye devam ederseniz, insanlar sonunda ona inanmaya başlayacaklardır.”

Evet, atılan seri yalanları ve bu yalanlar üzerinden elde edilmek istenen şeyleri iyice etüt ettiğimizde bu sözün gereğinin yerine getirilmeye çalışıldığını net bir şekilde görebilmekteyiz.

Önce bir yalan dizisi oluşturuyorlar.

Sonra bu yalanı topluca dile getirecek kişileri organize ediyorlar ve ardından koro halinde ve senkronize bir şekilde, bombardımana başlıyorlar.

Yalana maruz kalan kişi yahut kurumlar, bu iddialarının aslının olmadığını anlatıncaya kadar tabir caiz ise o yalan dünyayı dört beş kez dolaşıp planlanan tesiri husule getiriyor.

Yapılan düzeltme, yalanın yıpratıcı etkisi karşısında doğal olarak çok cılız kalıyor ve organizasyonun unsurları bir sonraki hamle için çok ciddi bir mevzi kazanmış olarak bir sonraki aşamaya geçiyor.

Sistematik yalan stratejisi gereği kısa bir süre sonra aynı yöntem, utanma sıkılma, arlanma, yüz kızarma gibi ahlaki kaygıları elinin tersiyle iterek tekrar kaldığı yerden devam ediyor elbette.

Bu, bir strateji olduğu için de bir sonraki aşamaya geçişte hiçbir sıkıntı yaşamadıkları gibi daha da bilenmiş ve ivme kazanmış oluyorlar.

Düşünebiliyor musunuz, son bir yılda, yüzlerce evet yüzlerce yalan dolaşıma sokuldu ve hepsinde de bahsini ettiğim teknik uygulandı.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.