GEMİ AZIYA ALDILAR

Kimler mi?

Tabii ki, yeminli Türkiye düşmanı muhalif unsurlar.

Geçtiğimiz hafta bu tabiri hatırlatan gelişmelere sahne oldu.

Önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın öldüğüne dair dedikodu mahiyetinde haberler yaydılar.

Bunu önce, her zamanki gibi yayın organlarından değil sosyal medya tetikçileri vesilesiyle gündeme getirdiler. Sonra sosyal medya kaynaklı bu uydurulmuş yalanı referans göstererek bu kez resmi yayın organlarında yayınladılar.

Spekülasyon renkli olsun diye buna; “Külliyenin altındaki tam teşekküllü hastane” yalanıyla bezeyip bu hastanede tedavi altına alındığı yalanını eklediler.

Bazıları, acil olarak Gata’ya kaldırıldığını üfürdü.

Hülasa Sayın Cumhurbaşkanının öldüğü yahut ağır hasta olduğu iddiasını tüm aşağılık çarpıcılığı ile gündemde tutmaya gayret ettiler.

Maksat ne peki?

Pandemi nedeniyle tüm dünyada kırılgan bir mahiyet kazanan (Avrupa ülkeleri de dahil birçok yerde yerle yeksan) ekonominin hasar görmesi tabii…

Dikkat buyurunuz, bunları, Amerikalılar, Ruslar, İngilizler yahut diğer dış düşman unsurlar değil, bizzat içerideki muhalifler yapıyor.

Amaç, ekonomi batsın Türkiye uçurumun kenarına sürüklensin.

Kötücül kavramı hiç bu kadar bu alçakların şahsında anlamını bulmamıştı doğrusu.

Yalan çabuk yayıldığı gibi çabuk çürütüldü.

Fakat yeminli Türkiye düşmanları ekonomiye yönelik yeni bir saldırı aparatı bulmakta gecikmediler.

Bu kez, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın istifa ettiği haberini yaydılar.

Tetikçi olarak da Cumhuriyet gazetesini ve t24 isimli fondaş medya elemanını kullanmayı uygun bulmuşlardı.

Bir kez daha dikkatinizi çekmek isterim.

Bahse konu kişi ekonomi yönetimin başındaki Hazine ve Maliye Bakanı…

Bu spekülasyonun piyasalarda ciddi bir dalgalanma üreteceğini hesaplamışlardı.

Olmadı da değil ama piyasa bu alçakları iyi tanıdığı için aceleci davranmadı.

Normal şartlarda piyasa dalgalanması kaçınılmazdır oysa.

Tetikteki spekülatörler böyle bir haber sonrasında sahneye çıkar ve inanılmaz ölçüde haksız kazanç elde ederler.

SPK’ya göre aleni bir suçtur bu.

Hatta piyasaları manipüle etme kabiliyetine sahip bir saldırı olarak addedilir.

Buna sebep olanlar ciddi bir yaptırıma maruz kalmalıydı aslında ama ne yazık ki, hadisenin ciddiyetini kimse müdrik değildi.

Anında soruşturulma açılması gereken bir olay, görmezden gelindi ve yok sayıldı maalesef.

En azından suç duyurusu yapılması gerekiyordu, o da olmadı…

Anlaşılan o ki, bu türden alçaklıklar öylesine kanıksanmış ki, böylesine kritik ve ciddi ehemmiyete sahip hadiseler vakayı adiyeden sayılır olmuş.

Oysa bahse konu menfur girişim, gerçekten de ülke ekonomisine ciddi bir zarar verebileceği gibi kan emici sülük diye nitelendirebileceğimiz spekülatörlerin ceplerine ciddi miktarlarda para akışına neden olabilirdi.

Geçti gitti birkaç saatlik fasıldı…

Bütün bu kötülükler acımasızca tatbik edilirken muhalif unsurların provokatör bir ismi (memleketim olan), Bingöl’de arz-ı endam etti.

Bir kadın olan Genel Başkanıyla Bingöl’e giden Lütfü Türkkan namlı küfürbaz ve ahlaksız bir herif (partisinin grup başkan vekiliydi o saatlerde), kardeşi PKK tarafından şehit edilmiş bir vatandaşın sitemlerine maruz kaldı.

Hemşehrimiz, İYİ Partinin HDP (yani PKK) ile ittifak etmesini eleştiriyor, sözde milliyetçi iddialarla kurulmuş bu partiyi “sapma” gösterdiği yolunda ikaz ediyordu.

Vay efendim sen misin eleştiren!

Adını anmayı iğrendirici bulduğum işbu insan müsveddesi, vatandaşa, yine buraya yazmaya hicap edeceğim aşağılık bir küfürle mukabelede bulundu.

İnanılır gibi değildi ama söz konusu (adını anmaya iğrendiğim) bu ahlaksız özne olunca inanılmayacak bir durum kalmıyordu açıkçası.

Daha önce devleti hortumladığı belgeleriyle kanıtlanan bu vekil, şimdi de iğrenç bir küfür ve saldırıyla gündem olmuştu.

Önce inkâr etti yaptığı müptezelliği…

Sonrasında sarfettiği sözlerin bütün şenaati ve açıklığı ile anlaşılır bir durumda olduğunu görünce hiç sıkılmadan çark etti bu kez.

Konumuz, muhalif kesimin iptizali ve Türkiye düşmanlığı…

Bu o kadar açık ve görünür bir halde ki, kanıt göstermek için çabaya gerek bile yok…

Her şey, herkesin gözleri önünde cereyan ediyor zira…

Bir kadın olan genel başkanı onu korumaya devam ediyor.

Bence etsin zaten.

Zira bu insan müsveddesi partisine çok yakışıyor.

Ortakları olan CHP ve HDP’ye de çok yakışıyor.

Tencere ve kapağı misali birbirlerine çok uygunlar.

Bütün bu olup bitene rağmen hâlâ bunlara rağbet edip destek verenler var mıdır?

Elbette!

Hem de inanamayacağınız kadar çok!

İşte tedirgin olacağımız, endişe duyacağımız husus budur.

Yoksa birkaç insan müsveddesinin alçaklığı değil!..

Haberin Doğrusu En Güncel Haber

Haberin Doğrusu, Bursa haber, Bursa son dakika, Doğru haber, Son dakika, Bursa iş dünyası, Bursaspor, Bursa hava durumu, Bursa nöbetçi eczaneler, Bursa ekonomi haberi, Bursa kapalıçarşı, Bursa trafik durumu