SON DAKİKA
Hava Durumu

Joe Biden’ın Askerleri Sahne Aldı

Yazının Giriş Tarihi: 14.02.2022 00:29
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.02.2022 12:29

Geçen hafta maaile (6 kişi) yakalandığımız covid hastalığından hamdolsun halas bulduk.

Bu vesile ile Allah’tan cümle hastalar için sıhhat ve afiyet temenni ediyorum.

Geçtiğimiz haftanın kayda değer gelişmelerinden birisi de hiç şüphesiz ki, 6 partinin (CHP, İYİ-P, SP, DP, GP ve Deva P) genel başkanlarının Erdoğan karşısında husule getirmeye çalıştığı yeni ittifak girişiminin bir araya gelişleri oldu.

İttifak eskiydi lakin daha önce Erdoğan’ın başbakan yaptığı Davutoğlu ile bakan ve başbakan yardımcısı yaptığı Babacan, bu oluşuma yeni eklemlenme sürecinde idiler.

AK Partiden ayrılırken kimi safdil arkadaşlar, Davutoğlu’nun CHP ile ittifak etmeyeceğini, çok ulvi (?!) maksatlarının filan bulunduğunu söylüyorlardı.

Biz ise başından beri, Davutoğlu’nun bir iktidar hırsı ile hareket ettiğini, nefsinin ve kibrinin gözlerini kör ettiği iddiasında idik.

Geldiğimiz nokta ne yazık ki, bizi haklı çıkardı.

Davutoğlu, Erdoğan’la olan şerefli yol arkadaşlığını tekmeleyip Kılıçdaroğlu’nun (ve tabii ki diğerlerinin) getir-götür işlerini tedvire memur yazıldı.

Oluşumun en gayretli kişisi Davutoğlu idi malum.

İttifaka yeni isim arayan, genel başkanlar arasında mekik dokuyan ve Amerikan başkanı Joe Biden’ın “Erdoğan’ı indirin” talimatının bütün gereklerini harfiyen yerine getiren işbu özne idi…

Öyle böyle değil, fevkalade bir efor sarf etti bu maksat uğrunda…

Her neyse, bu hususun sonuçlarına ve ittifakı oluşturan kişilere dair önümüzdeki süreçlerde sık sık yazacağız inşallah. Zira özellikle Karamollaoğlu, Babacan ve arkasındaki güç olan Gül ve Davutoğlu’na dair yazacak-söyleyecek çok şeyimiz, nakledecek çok hatıramız var.

İnandığımız değerleri darağaçlarında sallandıran ve tüm tarihi, bu değerlerimizle savaş halinde geçen FETÖ kontrolündeki CHP ile bu menfur işbirliğinin gizli ortağı, insaniyet ve Türkiye düşmanı eli kanlı terör örgütü HDP/PKK ve mazlum mülteci düşmanı İYİ- P ile ittifaka girişen bu bedhahların yakasını kolay kolay bırakmayız!

Bütün bunları sonradan yazacağımız yazılara havale edip bu kısma “ibretamiz bir nankörlük hikâyesi” bırakmakla yetinelim şimdilik.

Çölde devesi üzerinde giden bir bedevi susuzluktan ölmek üzere olan birine rastlar.

Devesinden hemen iner ve yerde kızgın kumlar üstünde yatan adama su verir, büyük bir şefkatle, terlemiş alnını siler, kim olduğunu sorar.

Su içen adam yavaş yavaş kendine gelir.

O esnada daha beş dakika önce susuzluktan ölmek üzere olan adam kendisine merhamet elini uzatan bedeviyi birden itekler ve adamın devesine biner oradan uzaklaşmaya çalışır.

Bedevi yere düşer ve devesini kaçıran adamın arkasından;

"Lütfen yabancı, gittiğin yerde bu olayı anlatma’’ diye yalvarırcasına seslenir.

Deveyi kaçıran adam şaşırır, 'bu adam arkamdan bağırıp çağırmıyor neden olayı anlatmamamı istiyor acaba?' diye merak edip deveyi durdurur ve sorar:

"Neden anlatmamı istemiyorsun, yoksa gururuna mı dokundu?’’ der.

Kızgın kumların üzerinde doğrulan bedevi;

"Eğer gittiğin yerde bu olayı anlatırsan artık çölde biri susuzluktan ölse bile kimse ona asla su vermez.’’ der.

Hiç şüpheniz olmasın ki, başörtüsü zulmünün faillerini, 2001'de ülkeyi ekonomik iflasa sürükleyenleri, ülkenin itibarını beş paralık edenleri, bırakın lider ülke Türkiye hayalini, emperyalist güçlerin emirlerini kayıtsız şartsız yerine getirenleri, memleketin 40 yılını çalıp on binlerce insanını katleden vatan hainlerini, bir gece yarısı NATO emri gereği halkına silah doğrultup meclisini bombalayan İslâm düşmanı aşağılık hainleri sevince gark eden bu oluşumun failleri, yukarıdaki hikâyenin nankör kahramanından (!) daha aşağıda değillerdir.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.