SON DAKİKA
Hava Durumu

Katar Türkiye Dostu, Muhalefet Türkiye Düşmanı!

Yazının Giriş Tarihi: 30.11.2020 09:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.11.2020 09:30

Cumhurbaşkanı Erdoğan bundan yaklaşık bir ay önce “Hukukta, Ekonomide ve Demokraside reform’” açıklaması yapmıştı malum.

Bu açıklamanın üzerinden birkaç gün geçmeden önce MB başkanı sonra Hazine ve Maliye Bakanı değişti.

Ardından ‘hukuk reformu çalışmalarıyla’ eş zamanlı olarak ekonomide ülkeyi rahatlatacak adımlar atılmaya başlandı.

Bütün dünyayı adeta esir olan ve çok güçlü ekonomileri bile sarsan ‘pandemi’ nedeniyle tüm ülkelerin revizyon yapmak zorunda kaldıkları bir vasatta Türkiye’nin de bundan etkilenmemesi söz konusu olamazdı tabiatıyla.

Geçtiğimiz günlerde (26 Kasım 2020, Perşembe günü) yani reformun ana ilkelerinin belirlendiği süreçte Katar emiri Temim Türkiye’ye geldi ve Türkiye ile Katar arasında 10 maddeden oluşan bir dizi anlaşmalar yapıldı.

Bu anlaşmaların ekonomiye ciddi bir katkı yapacağı ve zorlu bir zaman aralığında ferahlamanın da ötesinde önemli bir rahatlamaya vesile olacağı herkesin tahmin edebileceği bir şey…

İşte ne olduysa bundan sonra oldu.

Bir anda CHP öncülüğündeki muhalif kesim bu anlaşmaların aleyhinde bir tutum sergilemeye başladı.

Türkiye’nin Katar’a satıldığı tezviratının ana tema olarak kullanıldığı bu Türkiye aleyhtarı propagandanın ‘ordunun satıldığı” noktasına varması, meselenin can alıcı noktası oldu.

Dünyadaki tüm ülkelerin böyle bir anlaşma için tabir caiz ise can attığı bir hengâmda, Türkiye’nin Katar ile böyle bir anlaşma yapmasına neden karşı çıkılmış olabilirdi ki?

Bu soruya hiç eğip bükmeden şu cevabı vermek isterim!

Türkiye’nin batmasını istedikleri için!

Çok mu ağır oldu bu niteleme?

Hayır!

Tastamam böyle oldu.

Peki, Türkiye batarsa bundan kim, nasıl bir kazanç elde eder?

Şüphesiz ki, halkın hiçbir kazancı olmayacağı gibi, en az 100 yıllık bir geri dönüş söz konusu olur.

Bu gerçek orta yerde dururken “kim kazanır?” sorusu tekrar kendini dayatacaktır şüphesiz…

Bu sorunun tek bir cevabı vardır.

Muhalefet, yahut iflah olmaz Tayyip Erdoğan düşmanları!..

Türkiye batarsa Tayyip Erdoğan devrilir ve muhalefet muradına ermiş olur.

Bu mudur?!

Evet, tamamen budur!

Peki, bu vatana ihanetle eş anlamlı olmaz mı?

Hiç kuşkunuz olmasın ki,  bu sorunun cevabı da; ‘evet, aynen öyle bir mahiyet kazanır” şeklinde olacaktır!

Evet, yaşadığımız gerçekler ne yazık ki, böyle bir sonuçla yüz yüze bırakıyor bizi.

Başta Amerika ve İngiltere olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde benzeri yatırımlar yapan Katar büyük bir teveccüh görürken, ülkemizdeki mandacılar resmen ve alenen hücuma geçtiler.

Oysa sözgelimi, herhangi bir batı ülkesi bu türden bir yatırım yapacak olsa, aynı mahfiller bu durumu öve öve bitiremeyeceklerdi. 

Burada sorun hepinizin bildiği gibi Katar’ın Müslüman bir ülke olmasının da ötesinde Emirinin Tayyip Erdoğan’la olan dayanışma bilinci ve bu bilinç gereği gösterdiği yiğitçe tutumdur!

Şu bir gerçek ki, Erdoğan'ın cömertçe makam ve mevki verdiği Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve benzeri yüzlerce kişi, menfaatleri kesilmeye yüz tuttuğunda tekmeyi vurup giderken, Katar emiri, burnunun dibindeki dengelerin bozulması riskini de göze alarak Erdoğan’ın yanında durmuştur!

İşte, muhalif kesimi (tabirimi lütfen mazur görün), adeta kudurtan bu hakikattir!

Bu anlaşmaların, yakın vadede istedikleri tezviratı ve yıpratma propagandalarını buruşturup çöpe attığını gören bu Türkiye aleyhtarı muhalifleri çıldırtan gerçek bütünüyle budur!

Gerisi boş laftan ibaret…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.