KILIÇDAROĞLU VE CHP’DEKİ PANİĞİN SEBEBİ NE?

CHP ve destekçileri (medya, STK’lar vesaire), son zamanlarda özellikle de sosyal medyada “ajans” diye tabir olunan manipülatif algı organizasyonunun adeta esiri haline geldi.

Başta genel merkez ve Kılıçdaroğlu olmak üzere bazı il başkanlıkları (mesela İstanbul), birçok belediye, kimi milletvekilleri ve medya uzantıları bu algı operatörleri tarafından yönlendiriliyorlar.

Tabiri caiz ise onlar emrediyor bunlar vakit geçirmeden bu emre uygun hareket ediyorlar.

Son zamanlardaki yalan haberler, uydurma ve iftiralar, olmayan şeylerin olmuş gibi yansıtılması, iktidar cenahındaki bazı zevatın karakter suikastına maruz bırakılması gibi bütün şenaatler işbu “ajansın” marifeti hep…

Goebbels nazariyesi (Nazi Almanya’sının ünlü yalan ustası) ve “çamur at, tutmazsa izi kalır” mantığı, şimdilerde bütünüyle bu yapının propaganda taktikleri arasında…

CHP ve hempası bunları büyük bir pişkinlikle yaparken, psikolojideki “ego savunma mekanizmalarından” da istifadeyi ihmal etmiyorlar elbette.

Sözgelimi bu savunma mekanizmalarından projeksiyon (yansıtma) en çok kullandıkları yöntem…

Bu hususa dair somut bir örnekle ne demek istediğimizi daha anlaşılır bir hale getirelim dilerseniz.

Hatırlarsınız, Türkiye YPG tehlikesi için Suriye’de konuşlandığında, “YPG bizim düşmanımız mı?” diye sorma/sorgulama pozisyonu almıştı Kılıçdaroğlu…

Tıpkı bunun gibi Türkiye’nin Libya’da bulunma iradesini “ne işimiz var orada?” gibi akıllara zarar bir argümanla eleştirmişti.

En son “Doğu Akdeniz’de ne işimiz var?” demişti işbu şahıs…

MİT’in şeffaflaşmasını isterken, Yunanistan’ı haklı çıkarmaya çalışırken ve buna benzer Türkiye’nin çıkarlarının söz konusu olduğu alanlarda mütemadiyen Türkiye düşmanlarının yanında yer alan Kılıçdaroğlu ve partisi için “Milli Güvenlik sorunu” tespiti yapılmıştı.

Peki, bütün bu gerçekler orta yerdeyken Kılıçdaroğlu ne yaptı?

“Tayyip Erdoğan milli güvenlik sorunudur!” şeklinde bir tezvirat yumurtladı elbette!

İşte, projeksiyon (yansıtma) tastamam budur!

Siz buna bir tür “suç bastırma” psikolojisi de diyebilirsiniz.

Esasen Kılıçdaroğlu, bu değerlendirmeyi yapacak çapa ve zekâya sahip değildir.

Düşünsenize, muhtarlara özel kalem müdürü tahsisi ile 10 milyon işsizin sorununun halledileceğini ciddi ciddi savunan birisiyle karşı karşıyayız.

Böyle birisi için zekadan ve çaptan olumlu anlamda söz etmek mümkün müdür?!

Bu nedenle Kılıçdaroğlu’nun iddialarını ve söylemlerini kendisine değil, dışarıdaki bir odağa yani “ajansa” nispet etmek zarureti hâsıl oluyor.

Bütün bunları bir “ajans” marifeti olan “erken seçim” yaygaralarıyla irtibatlandırmak mümkün.

Nasıl mı?

Şöyle:

Hatırlayacağınız gibi bundan birkaç ay önce başını CHP’nin çektiği muhalif kesim, hiç anlamı ve gereği yokken “erken seçim de erken seçim” diye tutturuverdi.

Bütün araştırma şirketlerinin neredeyse ittifakla, iktidara gelemeyeceklerini öngördükleri CHP ve ortakları, bu gerçek orta yerde dururken neden “ille de seçim” diye tutturdular dersiniz?

İşte ajansın marifeti burada ortaya çıkıyor.

Yapılan araştırmalarda özellikle de İstanbul belediyesi kaynaklı ciddi bir çürüme sürecine girdikleri tespit edildi.

CHP ve ortakları, çürüme büyümeden, bu kokuşmuşluğu bir erken seçimle bastırmaktan başka bir yolu kalmadıklarını anladılar ve Cumhurbaşkanını buna zorlamaya yeltendiler.

Mantık, “zararın neresinden dönülürse kârdır” düşüncesinden başka bir şey değildi.

Muharrem İnce, kuracağı partisiyle ve CHP’den gelecek olan müstafi milletvekilleriyle daha fazla büyüme trendine girmeden, perde gerisinde homurdanan birtakım belediye başkanları henüz istifa etmemişken, seçime gitmek CHP ve ortakları için en makul yoldu.

Bunu denediler ve zorladılar esasen. Zira belediyelerdeki fiyasko, HDP/PKK ile olan işbirliği, CHP tabanında ve kimi eski CHP’lilerde ciddi bir rahatsızlığa neden olmuş, içten içe bir haraketlilik gözle görülür hale gelmiştir.

Tam bu noktada, kimi eski CHP’liler ve sayıca azımsanmayacak kimi milletvekilleri ile bazı belediye başkanlarının istifası, deyim yerinde ise eli kulağında…

Dilerseniz bu iddiamızı bir yere not edebilirsiniz…

Hülasa, bu sıralar Kılıçdaroğlu ve CHP’de ciddi bir panik hüküm sürmektedir.

Bu paniğe, yukarıda not ettiğimiz gelişmelerin ciddi bir şekilde sebep olduğunu söylememe bilmem gerek var mı? 

----------------------

Haberin Doğrusu En Güncel Haber

Haberin Doğrusu, Bursa haber, Bursa son dakika, Doğru haber, Son dakika, Bursa iş dünyası, Bursaspor, Bursa hava durumu, Bursa nöbetçi eczaneler, Bursa ekonomi haberi, Bursa kapalıçarşı, Bursa trafik durumu