SON DAKİKA
Hava Durumu

Kurtuluşa Kadar Savaş Azmi ve Arka Kapıdan Kaçanlar

Yazının Giriş Tarihi: 27.12.2021 12:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.12.2021 12:07

Çok değil bundan bir ay önce felaket tellalları mevzilerine konuşlanmış, saldırı planları yapıyorlardı.

Özellikle doların yukarı yönlü ivme kazandığı bu dönemde, her Allah’ın günü, yeni bir felaket senaryosu ile arz-ı endam ediyorlardı.

“Türkiye battı, ekonomi perişan” derlerken üzüntülü falan değillerdi.

Bırakın üzülmeyi resmen sevindirik olmuşlardı.

Memleketin batacak olmasından sevinç duymak alçaklığına duçar olmuş bu güruh için ne desek boş.

En son, geçtiğimiz hafta Pazartesi günü, iyice zıvanadan çıktılar.

Dolar 18 buçuk lirayı görmüş, bunlar da sevinçten zil takıp oynama kıvamına gelmişlerdi.

Bütün muhalif liderler ve onların ucuz tetikçileri ile sözde muhalif kalemler ve sözde ekonomistler, doların 25 hatta 30 lirayı göreceğini iddia edip insanları döviz almaya yönlendirdiler.

Öyle ki, evini arabasını satıp dolar alanlar olmuş…

Bunlar, gâvurun değirmenine su taşıyan gâvurlaşmış sözde yerliler…

Türkiye’nin tam bağımsızlığını savunan ne kadar yazı yazdım inanın hatırlamıyorum.

Her vesile ile yapılanların bir saldırı olduğuna dikkat çektim ve “Allah’ın izniyle yenemeyeceksiniz!” dedim.

Bu yönümü bilen kimi dostlar (?) gördükleri her yerde bana yanlış düşündüğümü ihsas ettirecek sataşmalarda bulundular.

Başlarda sadece ima yollu laf çakıyorlardı lakin doların zıvanadan çıkması onları da daha açık konuşmaya sevk etti.

AK Parti yönetiminde bulunmuş hali vakti yerinde (yani hayli zengin) bir arkadaş, artık cevap veremeyeceğimi düşündüğünden olsa gerek damdan düşer gibi; “Abi, ne olacak memleketin hali?” diye soruverdi.

Benim kem küm edeceğimi sanıyordu galiba.

Lafı hiç dolandırmadan umudumu ve inancımı ifade eden şu cevabı verdim:

“Allah’ın izniyle düzelecek…”

Beklediği cevap olmasa da devam ettirmekte gecikmedi baştaki bedbin tavrını ve şöyle dedi.

“Ne düzelmesi abi, battık!”

Battığı falan yoktu fakat öfkesini dile getirmenin bir yolunu bulmuştu nihayet.

Böyle, binlerce insan var maalesef.

AK Parti yönetiminde bulunmuş, meclis üyeliği yapmış, milletvekili ve belediye başkanı olmuş ve hatta bakanlık payesiyle taltif edilmiş buna benzer bir sürü insan…

Anlaşılan o ki, önceki homurdanmalar kesmiyormuş da öfkelerini kusmanın fırsatını arıyorlarmış meğer…

Kızgınlıklarını göstermenin fırsatını…

Bunlar da içeriden vurmak için sıraya girmiş sözde dostlar…

Dostluğun, sadece iyi günleri değil, zor zamanları da kapsadığını öğrenememiş sözde dostlar…

Direnmenin ve mücadele etmenin “enayilik” ve “saflık” olduğunu düşünen sözde dostlar…

İşte, bütün bunların bir haftadır ağızlarını bıçak açmıyor.

Büyüsüne kapıldıkları kaosun ve etkisine girdikleri gâvurluğun, bir çırpıda hâk ile yeksan olduğunu görmek, bunlar için müthiş bir travmaya neden oldu göründüğü kadarıyla.

Bundan sonrasında koro halinde zırvalamaya devam edecekler kuşkusuz ama bütün bunlar başından beri anlatmaya çalıştığımız bir hususu tartışmasız bir şekilde kanıtladı ki, ne kadar şükretsek az…   

Evet, başından beri bütün bu olup bitenin planlı bir saldırı olduğunu, Türkiye’yi zora sokmak isteyen güçlerin manipülasyonu olduğunu anlatmaya çalıştık.

Kurdaki yükselişin tabii bir seyir izlemediğini, ekonomik bir krizden söz edilemeyeceğini, olsa olsa finansal bir sıkıntının yaşandığını göstermeye çalıştık.

Her seferinde, “Erdoğan’ı savunduğumuz için bu argümanları serdettiğimiz” yönünde bir tepkiyle karşılaştık hep…

İşte bu gelişme, bizim iddiamızı kanıtlar nitelikteydi zira bütün hesapları altüst eden malum düşüş, bu gayr-i tabiiliğin bir uzantısı hükmündeydi.

Bundan sonra yaşanabilecek benzer bir gelişmede halk, manipülasyon ve saldırı gerçeğini daha net bir şekilde görme imkanına ulaşacak ve muhtemel bir saldırı daha rahat bir şekilde püskürtülebilecek inşallah…

Bu, kim ne derse desin, ciddi bir kazanımdır ve bu kaos tüccarlarına inat, Türkiye’nin önü açıktır.

 

 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.