SON DAKİKA
Hava Durumu

Muhteşem ve Emsalsiz Bir Direnişin Adı: 15 Temmuz!!!

Yazının Giriş Tarihi: 15.07.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.07.2020 00:00

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin çok önemli kırılma noktalarından birisinin yıldönümünü idrak ediyoruz.

Vatan haini ve İslam düşmanı mel’un bir çetenin, arkasına tüm emperyalist güçleri de alarak denediği 15 Temmuz kalkışmasından söz ediyorum.

Büründüğü sahtekârlık kisvesiyle bu aziz milletin kutsal değerlerini istismar eden, bununla da yetinmeyip Türkiye düşmanı şer güçlerin taşeronluğunu üstlenen hain örgüt, bundan tam dört yıl önce darbe teşebbüsünde bulundu.

Asıl amaçları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı öldürmek ve bu yolla idareyi ele geçirip batılı emperyalist güçlere peşkeş çekmek olan bu hain örgütü, tarihte emsali görülmemiş bir biçimde, Erdoğan’ın önderliğinde bu kahraman halk durdurdu.

Hiç şüphe yok ki, bu şanlı direniş, uluslararası şer odaklarının, diğer bir deyişle emperyalist güçlerin, bütün farklılıklarını bir kenara koyarak ittifak etmesi sonucunda, kurmak istedikleri düzeni yıkan, altüst eden bir mahiyet arz ediyordu.

İşte bu yönüyle de 15 Temmuz direnişi emsalsizdir, benzersizdir.

Halk, sadece görünen yıkım güçlerini değil, bunların asıl destekçisi olan perde gerisindeki ahlaksızlık konsorsiyumunu da yenmiştir.

Bu direnişi benzersiz kılan mühim unsurlardan birisi de, silaha karşı salt çıplak elin zaferi olmasıdır.

Bayrak sopalarını, tankların egzoz borularına tıkanan kazakları, levyeleri saymazsak eğer, silah olarak addedilebilecek maddi bir nesne en küçük bir şekilde dahi rol almadı.

Savaş uçakları, tanklar, helikopterler, irili ufaklı, kısa-uzun menzilli tüfekler, bombalar ve daha bir sürü ölüm makinaları, sadece ve sadece çıplak elle etkisiz hale getirildi.

İnsanlar, vücutlarını tanklara, kurşunlara ve bombalara siper ederek, durdurdular o meşum ve menfur kalkışmayı…

F16 uçağına levye fırlatarak, tarlalarındaki ekinlerini yakmak suretiyle uçakların görüş alanını kapatarak ve yine araçlarını, iş makinalarını uçak pistlerine sıralayarak, düşman uçaklarını iş göremez hale getirerek durdurdular o meşum ve menfur kalkışmayı…

Tanklara ve uçaklara eliyle “gel gel” diyen, yağdırılan kurşunların üzerine zerre kadar korkmadan yürüyen, patlayan bombalardan kaçmak yerine sesin geldiği tarafa koşarak giden mübarek insanlar, bütün dünyanın şaşkın bakışları arasında durdurdular o meşum ve menfur kalkışmayı…

Şu bir gerçek ki, eğer elimizde görsel materyaller, videolar, fotoğraflar, sesler olmasa, gelecek nesillerin, 15 Temmuz direnişini bir masal ve efsane vasfıyla değerlendirmesi herhalde ki, kaçınılmaz olacaktı.

Rasyonaliteyi böylesine altüst eden bir hadiseydi 15 Temmuz direnişi ve kelimenin tam manasıyla alnından öpülesi bir Ahlak İsyanı idi.

15 Temmuz Ahlak İsyanı, masalları ve efsaneleri acze düşüren ve bir anlamda onları ikinci sınıf metinler haline getiren bir mücadelenin ta kendisiydi.

Bu hadiseden birkaç yıl önce, yine şer güçler ve uluslararası ihanet konsorsiyumu tarafından organize edilen bir kalkışma denemesinde kullanılan figüranlar, birbirleriyle şöyle iletişim kuruyorlardı.

“X noktasında polis biber gazı kullanıyor kaçın!”

Yahut “Y noktasında Tomalar su sıkıyor, kaçın!”

15 Temmuz şanlı direnişindeki haberleşme ise aynen şöyleydi.

“Çengelköy’de halkın üzerine ateş açıyorlar, koşun!”

Evet, aslında bu son cümle bile 15 Temmuz şanlı direnişinin nasıl harikulade bir “ahlak” temeli üzerinde yükseldiğini kanıtlamaya yeter de artar…

15 Temmuz gecesi caddeleri, sokakları, meydanları, köprübaşlarını dolduran kahraman halkın bir ferdi olarak, o atmosferi yaşamış olmaktan büyük bir şeref duyuyorum doğrusu.

Değil Türkiye tarihine bizatihi İslam tarihine geçecek olan, Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki bu muhteşem direnişin yıldönümünde aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimizi minnetle ve kahraman halkımızı saygı ile selamlıyorum.

Nihat NASIR

nihatnasir@gmail.com

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.