SON DAKİKA
Hava Durumu

Ramazan ve Teslimiyet

Yazının Giriş Tarihi: 23.03.2023 09:26
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.03.2023 09:26

Bu gün 11 ayın sultanı teşrif etti bizleri…

Ramazan ayı bir anlamda ‘teslim olma’ ayıdır.

Dimdik ayakta ve teslim olanların ayı…

Malum, hadislerde ‘sırat köprüsü’nden söz edilir kıyamet günü tasvirlerinde. 

‘Kıldan ince, kılıçtan keskin’ olduğu rivayet edilir. 

Şüphesiz ki Allah bu evsafta bir imtihan köprüsü halk etmeye kadirdir. 

Bunun; ‘kılı kırk yaran ve haklıyı haksızdan ayıran keskin adalet kılıcı’na atfen bir teşbih olduğunu düşünmek de mümkün. 

Biri ya da diğeri, hiç fark etmez… 

Sırat var ve onun üzerinden ancak, ‘İman edip salih amel işleyenler’ korkusuzca geçebilecektir.

Bir de; “İhdina’s-sırate’l-müstakim” diye başlayan Fatiha suresinin altıncı ayetinde vurgulanan ‘Sırat’ vardır. 

Yüce Allah müminlerden, kendisine şöyle yalvarmalarını buyurur bu ayette: 

“Hidayet eyle bizi doğru yola, o kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.”

İşte bu sırat, o sıratın ta kendisidir! 

Kıldan ince, kılıçtan keskin! 

Her yiğidin kârı değildir bu köprüden geçebilmek. 

Öyle bir köprü ki, sağında ve solunda bir sürü yalancı ve sahtekâr dâiler vardır. 

Kendilerine çağırıp dururlar, kendi yanılgılarına, kendi sahte dünyalarına!.. 

İsterler ki, yedikleri ateşe müstakim kişi de ortak olsun! 

Ümitleri şudur ki, onun, bu ortaklık vesilesiyle ağzına götürdüğü her köz, ateş ehlinin haksız kazançları için meşruiyet kaynağı olacak. 

Çağırmaları bu yüzdendir.  

Abdullah ibn Mes'ud el-Hüzelî'nin (radıyallahu anh) anlattığına göre, bir adam kendisine "Sırat-ı müstakim (doğru yol) nedir?" diye sordu. 

Ona şu cevabı verdi:"Muhammed (aleyhi’s-salâtu ve’s-selâm), bizi sırat-ı müstakimin bir başında bıraktı. Bunun öbür ucu ise cennete ulaşmaktır. 

Bu ana yolun sağında ve solunda başka tali yollar da var. Bunlardan her birinin başında bir kısım insanlar durmuş oradan geçenleri kendilerine çağırıyorlar. Kim bu dış yollardan birine sülûk ederse yol onu ateşe götürecektir. Kim de sırat-ı müstakîme sülûk ederse o da cennet'e ulaşacaktır." 

İbn Mes'ud bu açıklamayı yaptıktan sonra şu ayeti okudu: 

"İşte bu benim sırat-ı müstakimimdir, buna uyun. Başka yollara sapmayın, sonra onlar sizi Allah'ın yolundan ayırırlar..." (En'âm 152)

Sağdaki ve soldaki felaket tellallarına aldırış etmeden, istikameti bozmadan, keskin kılıcın en küçük bir hatayı asla affetmeyeceğini unutmadan, kıl kadar ince ve hassas bir mizanla belirlenmiş ölçüyü zedelemeden, teklif edilen küçük menfaatlere tenezzül etmeden yürüyebilmenin adıdır ‘Sırat-ı Müstakim’ üzre olmak. 

İstikameti muhafaza edebilmek, her devirde zordu. 

Zorluğu devirler değil, bizatihi insanın kendisi belirlemektedir zira… 

Bu sebeple atılan her adım, bir hayat memat meselesidir... 

Çepeçevre kuşatılmışlığı yararken, doğru adımı atmak gerçek bir maharet ister ve zaten teslim olabilmek, mahir ve er kişilerin, gönül ehlinin, dünyayı; bir ‘oyun ve eğlence’ den ibaret bilenlerin, hakkı ve sabrı tavsiye edenlerin, adaleti gözetenlerin, infakı; sahip olduğu nimetlerin şükrünün edası için vesile bilip çokça şükredenlerin, emaneti ehline verenlerin, hülasa, gerçek civanmertlerin harcıdır vesselam!

Ramazan-ı şerifinizi tebrik ediyorum.

Oruçlarımız, infaklarımız, kurbiyetimiz, ibadetlerimiz makbul olsun…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.