SON DAKİKA
Hava Durumu

Sahi Siz Kim Oluyorsunuz?!

Yazının Giriş Tarihi: 26.12.2022 01:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.12.2022 01:05

Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Bursa Büyükşehir Belediyesince; ‘Türk Dünyası Yeni Nesil Medya Çalıştayı’ başlıklı ortaklaşa bir program tertip edildi.

Bu hayli prestijli etkinliğe ev sahipliği yapan Büyükşehir Belediyesini, başkan Alinur Aktaş’ın şahsında tebrik ederim.

Basın Daire Başkanı Ahmet Bayhan, ekibiyle birlikte göz dolduran, dört başı mamur bir program husule getirmişti doğrusu…

İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un video konferans yöntemiyle ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın bizzat katılımıyla gerçekleştirilen çalıştay oturumlarında konu başlıkları da en az çalıştay kadar önemliydi…

‘Medyada dezenformasyon ve nefret söylemi ile mücadele’ ve “Dijital medya ve internet gazeteciliği’nin teşrih masasına yatırıldığı oturum başlıkları, doyurucu bir muhtevaya sahipti.

Başından sonuna kadar yakından izlediğim bu programda her şeyden önce dikkatimi çeken, öngörülen program süresine neredeyse dakikası dakikasına uyulmuş olmasıydı.

Açık söylemek gerekirse, bu türden programları yakından takip eden birisi olarak ilk kez böyle bir dakikliğe tanıklık ettim.

Her şey gayet iyi gidiyordu.

Konuşmacılar iyi hazırlandıklarını gösterircesine program içeriğini görsel materyaller ve özgün örneklerle bezemişlerdi.

Sonrasında bu çok iyi hazırlanmış programı sabote etmek isteyen birkaç şahıs peyda oluverdi.

Hayatları, kendi destekledikleri partilerin yahut ideolojilerin militanlığı ile geçmiş gazeteci (?) mahlaslı birtakım kişiler, düzenlenen programın içeriğiyle değil, katılımcıların kişisel duruşlarına yönelik sözde eleştiriler serdederek bahsini ettiğim manipülasyona teşebbüs ettiler.

Aslında yaptıkları tam da konu başlığı olarak seçilen ‘nefret söylemine’ dair özgün bir örneklik teşkil ediyordu.

Bütün mesleki serüvenleri CHP’li belediyelerin gemisinde tayfalık yapmakla geçen bu manipülatörler, akılları sıra etik bir misyon yüklenerek, katılımcılara, Erdoğan’ı savunuyor olmalarından ötürü eleştiri yöneltip, ‘AK Parti kayığından’ inmeleri tavsiyesinde bulundular.

‘İroni nedir?’ diye bir soru sorulsa, bu tavrı rahatlıkla örnek gösterebiliriz aslında.

Bunlar, kendilerine her türlü tarafgirliği mubah görüp kendileri dışında kalanları taraf olmakla ayıplayan şaşkınlar güruhudur elbette.

Mensup oldukları camianın bin bir yalan ve iftirayla bezeli saldırıları kanıtlarıyla birlikte önlerine konulduğunda, kırmızı görmüş boğa gibi şirazeden çıkıp yeni bir saldırıyla mukabelede bulunuyorlar.

Sahi, kim oluyorsunuz siz yahu?!

Tarafgirliğin dibini bulurken, sizin gibi olmayanlara ‘taraf oldun’ diye saldırmak imtiyazını kim verdi size?!

Siz, hayatınızda, hiç fikir ve proje üretip bununla öne çıkabildiniz mi?

Amigoluk yapmaktan bıkmadınız mı?

Bu soruların cevapsız kalacağını elbette biliyorum.

Buna mukabil ‘yandaşlık’ söylemini kuşanıp tekrar saldırı pozisyonu alacaklarını da tabii…

Konuya dair dip not mesabesindeki başka bir hadiseye de kısaca göndermede bulunmak isterim.

Kendilerinden başka hiçbir şeyi temsil etmek hüviyetinde olmayan ve kuru fasulye gibi kendini nimetten sayan, içi boş türedi bir yapılanmanın gösterdiği zavallı çırpınış, ‘adam yerine’ konmaları için yeterli bir mahiyet arz etmiyordu.

Bunun için 5-10 fırın ekmek yemeleri lazım kanaatimce…

Bu dip not reaksiyonlarını ‘nazarlık’ sayarsak eğer, hayli verimli ve iyi hazırlanılmış bir program izledik…

Umarım devamı gelir…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.