SON DAKİKA
Hava Durumu

Türkiye Destan Yazdı Muhalefet Karalar Bağladı

Yazının Giriş Tarihi: 25.07.2022 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.07.2022 12:02

Rusya, 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’ya saldırdı.

Dünyanın tahıl ambarı olan Rusya ve Ukrayna arasında başlayan bu savaş, dünya genelinde büyük bir gıda krizini tetikledi.

Savaşın başlamasından bu yana geçen 5 ayda uluslararası piyasalarda buğday fiyatları yüzde 34 arttı.

Sorun, sadece buğday fiyatlarının artmasında değildi elbette. Tüm dünyayı yakın gelecekte tahılın başrolünü oynadığı bir gıda krizi bekliyordu.

Rusya, ürünlerinin yüzde 90'ını gemilerle ihraç eden Ukrayna'nın tahılını limanlarda bloke ederek, gıdayı bir silah gibi kullanarak küresel ölçekte gıda krizinin büyümesine sebep oldu.

Odessa Limanı'nda bekleyen gemilerden dolayı tahıl depoları boşaltılamadı ve bunun sonucunda yeni çıkan mahsulün hasadı gerçekleştirilemedi.

Bu, bütün dünya için orta vadede, açlık demekti, kıtlık demekti.

İşte bu kriz yükselerek devam ederken Erdoğan liderliğindeki Türkiye, devreye girdi ve krizin çözülmesinde BM’den bile etkili bir pozisyon aldı. 

Türkiye’nin garantisi altında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin de katılımıyla yapılan görüşmelerde güvenli bir ticaret yolunun açılarak halen depolarda bekletilen 22 milyon ton civarındaki Ukrayna tahılının Orta Doğu ve Afrika’daki ülkelere ulaştırılması sağlanacak.

Yapılan görüşmelerde varılan mutabakat üzerine Türkiye, Rusya, Ukrayna ve BM arasında “Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi” imzalandı.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın gayretleri sonucu yapılan anlaşma ile kıtlık endişesi ile karşı karşıya kalan dünya, rahat bir nefes aldı.

Türkiye'nin diplomasi başarısıyla ortaya çıkan mutabakat, dünya kamuoyunda büyük bir memnuniyetle karşılandı.

Yansımalar özetle şöyleydi…

BM Genel Sekreteri. Guterres: “Anlaşma CB Erdoğan'ın ısrarlı yaklaşımı sayesinde oldu. Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok teşekkür ederim.”

AB: Türkiye’yi takdir ediyoruz

ABD: Erdoğan’ın diplomatik liderliğinden dolayı teşekkür ediyoruz.

İngiltere: Çabaları için Türkiye’yi alkışlıyoruz.

“BM ile müzakere eden ne yazık ki Macron değil Erdoğan'dı. Türkiye Fransa'dan daha güçlü…”

Bu sözler Avrupa Parlamentosu Fransız Üyesi Gilles Lebreton’a ait…

Yemenli yazar Faris el-Meyseri: “Türkiye dünyayı açlıktan kurtardı.”

Katarlı yazar Cabir el-Harmi: “Türkiye, uluslararası sahada oynadığı merkezi rolü bir kez daha ortaya koydu.”

Dünya, bu gelişmeyi sevinçle ve gıptayla karşılarken hepsinin dikkat çektiği asıl nokta Cumhurbaşkanımızın liderliği ve Türkiye’nin bu olağanüstü başarısıydı.

Peki, Türkiye’deki yansımalar nasıldı?

Cumhurbaşkanını ve hükumeti destekleyen kesimler, her zamanki gibi tarihe tanıklıkta en ön sıradaydı tabii ki lakin muhalif çevreler büyük bir hüzün ve hayal kırıklığı yaşıyordu.

“İnsan, ülkesinin böylesine mühim bir başarısında hüzün yaşar mı?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

Evet, yaşar!

Eğer, o insanın kalbini kin ve nefret kuşatmış, kötülük o kalbi çürütmüşse, sevinmek yerine üzülür ve kahrolur.

Bu hususa dair tek bir örnek vermekle yetineceğim.

Cumhuriyet gazetesi şöyle haberleştiriyordu, dünyayı sevince boğan bu hadiseyi:

“Tahıl sevkiyatı anlaşması imza töreni bugün İstanbul’da yapılıyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve BM Genel Sekreteri Antonio Gutarres’in hazır bulunduğu, Ukrayna ve Rusya taraflarının katılımıyla Dolmabahçe Ofis’inde Tahıl Sevkiyatı Anlaşması imza töreni düzenlendi.”

Evet, bu kadar ve fazla söze gerek yok.

Muhalif liderlere gelince…

Onlardan da tek kelime çıkmadı ve üç maymunu oynadılar. Sadece cehaletiyle ünlü Gürsel Tekin, Türkiye’nin tahılları satın aldığını sanması nedeniyle, “parasını cebinden mi ödedi?” gibi cehaletin dibini bulan bir sordu ve cehaleti yüzüne vurulunca da ortadan kayboldu.

Görüldüğü gibi düzey bu, ahlak bu, Türkiye’ye bakış açısı bu…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.