Yalan, İftira ve Hakaretin Kurumsal Adresi: CHP

CHP’nin, başta genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, yalan ve manipülasyon üzerine bir siyaset stratejisi (?) kurduğu artık tartışılmaz bir gerçek…

Bu sütunlarda mezkûr hususa dair müteaddit kereler yazdım ve iddiamı kanıtlayan onlarca örnek sıraladım.

Son örnek Bursa’dan…

CHP’nin Bursa il başkanı İsmet Karaca, birtakım odaklara servis ettiği bir açıklama ile gündemi manipüle etmek istedi.

“Manipüle etmek istedi” diyorum zira hafta içinde CHP Bursa’nın kadın kollar eski başkanı ve mevcut yönetimin ‘parti eğitmeni’ Fatoş Birinç isimli bayan, sosyal medya hesaplarından Allah’a hakaret eden ifadeler kullanmış ve kamuoyundan büyük bir tepki almıştı.

Bir kimsenin dinsiz ve inançsız olması elbette ki, bizi de hiç kimseyi de ilgilendirmez lakin bir kimsenin dinsiz ve inançsız olması ona, başka insanların kutsallarına hakaret etme hakkı da tanımaz!

Anılan paylaşımda bayan Fatoş aynen şöyle demişti:

“(Haşa ve kella) Bu Allah nasıl bir Allah ki, Türkiye’nin içine etmeyi and etmiş, elçi olarak da AKP’yi görevlendirmiş.”

Evet, sözünü ettiğimiz aşağılık ifade aynen böyle.

Rezil bir Türkçe ve rezil bir anlayış!..

CHP tastamam budur ve bütün tarihi inanan insanların değerlerine hakaret ve saldırılarla doludur.

İşte, il başkanı İsmet Karaca, kamuoyunda yükselen bu infiali bastırmak ve malum aşağılık hakareti gözlerden uzaklaştırmak için gündemi değiştireceğini düşündüğü bir yalana ve iftiraya sarıldı. Tıpkı denize düşenin yılana sarıldığı gibi…

Kullandığı argüman herkesin ilgisini çekecek cinstendi.

Yaptığı açıklamada aslı astarı olmayan şu iddialara yer veriyordu bay Karaca:

(*) Bursa Büyükşehir Belediyesi BESAŞ eliyle ürettiği ekmeği karneye bağladı.

(*) BESAŞ tarihinin en sıkıntılı dönemini yaşıyor.

(*) Halk piyasada satılan ekmekten 50 kuruş daha ucuz olan ve sınırlı sayıda satıldığı için BESAŞ ekmeğini alabilmek için kuyruğa giriyor…

Yukarıda da dedik, başından sonuna kadar yalan!

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, bu yalan beyan üzerine derhal bir açıklama yaptı ve gerçeği tüm çıplaklığı ile ortaya koydu ama tabir caiz ise heriflerdeki yüz değil kösele adeta!

CHP il başkanı özür dileyip geri çekilmek yerine aynı yalanı tekrar tekrar kullandı.

Oysa gerçek şuydu.

Piyasada 2 buçuk liraya satılan ekmek 250 gram iken BESAŞ 400 gram ekmeği 2 liradan satıyor. Yani piyasaya göre 50 kuruş değil tam yarı yarıya ucuz. Üstelik BESAŞ ekmeği içeriği ile piyasadaki ekmeklerden çok daha nitelikli bir özellik taşıyor.

BESAŞ, Bursa’nın ekmek ihtiyacının yüzde 25’ini karşılıyor!

CHP’li İstanbul belediyesi ihtiyacın yüzde 12’sini, yine CHP’li Ankara belediyesi, ihtiyacın yüzde 15’ini karşılayacak üretim yaparken, CHP’nin Bursa il başkanı bu gerçekler orta yerde dururken Bursa Büyükşehir Belediye başkanına saldırmaktan utanmadı!

CHP’nin kalesi İzmir’de ise böyle bir hizmet zaten yok!

Bütün bunlara ek olarak, nüfusu daha az olmasına rağmen, 550 noktada satış yapan Bursa Büyükşehir Belediyesi, İstanbul ve Ankara’ya göre daha geniş bir ağa sahip.

Bununla birlikte iddia edildiği gibi üretimde bir azalma değil bilakis ciddi bir artış söz konusu şöyle ki: 2021 yılı Temmuz ayında 5.288.250 adet ekmek üretimi yapan BESAŞ üretimini her ay arttırmış ve 2021 yılı Aralık ayında;  7.434.794 rakamına ulaşmıştır.

Gerçekler bunlar!

CHP il başkanının yaptığı şey, tabir caiz ise tam bir “yavuz hırsızlık” örneği.

Kendi partisine mensup belediyelerin yaptıkları rakamlarla ortadayken, tutup Bursa Büyükşehir Belediye Başkanına saldırması, tam bir suç bastırma psikozuna sahip olduğunun kanıtı.

Evet, bay Karaca, adama demezler mi; “CHP’li belediyelere açık ara fark atan Bursa Büyükşehir Belediyesine hangi yüzle saldırıyorsun?

Sahi, yalan atmak bu kadar mı kolay?

BESAŞ ekmeğinin 50 kuruş daha ucuz olduğunu iddia ederken, 400 gram olduğu gerçeğini neden saklıyorsun?

Anlaşılan, toplam ihtiyacın yüzde 25’inin karşılanmasını az buluyorsun, peki, bu oran kaç olmalı?

Yüzde yüz mü?

Amacın, fırıncı esnafının tamamen yok edilmesi mi?”

Derler bay Karaca derler!..

“Partililerinin, dine ve Allah’a ahlaksızca saldırmalarını gözlerden kaçırmanın başka yolunu bulmalısın” da derler.

Halktan ve tüm inanan insanlar özür dileyerek başlayabilirsin mesela…

Alinur Aktaş yaptığı açıklamada “BESAŞ’tan CHP’ye ekmek çıkmaz” demişti.

Evet, çıkmaz ama CHP bu, ne utanır, ne özür diler.

“Hem kel hem fodul” anlayışı fehvasınca da yalan ve iftira eşliğinde saldırılarına devam eder.

Not: Aldığım bir duyuma göre bugünden (Pazartesi) itibaren CHP teşkilatlarının organize ettiği bir BESAŞ büfelerine yığınak yapma operasyonu söz konusu olacakmış.

Böylelikle başkanın doğru olmayan açıklamasına mesnet üretilecekmiş.

İnşallah doğru değildir…