SON DAKİKA
Hava Durumu

Yer Kahır, Gök Matem

Yazının Giriş Tarihi: 08.08.2022 01:12
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.08.2022 01:12

Bugün 10 Muharrem

Şehr-i Muharrem, hicrî takvimin ilk ayı…

Ayrıca, ‘Eşhuru’l-Hurum’dan, yani Zilkade, Zilhicce ve Recep aylarıyla birlikte dört haram aydan birisi…

Bu tasnif, ayet-i kerimelerin ve hadis-i şeriflerin delaletiyle sabit…

Bugün 10 Muharrem

Kerbelâ faciasının sene-i devriyesi…

Kerbelâ: Telafisi imkânsız bir facia!

Kerbelâ: Zulmün kapkara bayrağının, alçaklık burçlarına dikildiği acımasız mekân!

Kerbelâ: Sefilliğin ve zalimliğin susuzluk suretinde mücessemleşmesi!

Kerbelâ: Habibullah’ın sevgili torununun, cananın (s.a.v.) cananı Hüseyin (r.a)in yürekleri dağlayan şehadeti!

Ve Yezid (Allah’ın laneti üzerine olsun):

Müslümanlara halife olma iddiasındaki haydut!

Zalimlerin ve alçakların yüz karası, tarihin kaydetmekten utanç duyduğu zorba!

Ve Kûfe: Dostların (!) en rezillerinin toplandığı izbe, ihanetin diğer adı, vefanın; tasını tarağını toplayıp savuştuğu utanç beldesi!

Yüz ellinin üzerinde mektup yazdılar. “Gel!” dediler. “Sana biat edeceğiz, başımıza geç,” dediler. 

Amcasının oğlunu gönderdi Hz. Hüseyin önce.

Kûfelilerin güvenilmez olduğunu biliyordu aslında.

Otuz bine yakın Kûfeli biat etti Müslim ibn Akil eliyle Hz. Hüseyin’e.

Yakınları yalvardı: “Gitme” dediler, “orası meş’um bir beldedir. Orada baban maktul ve kardeşin mahzûl oldu. Harem-i Şeriften ayrılma. Sen seyyidü’l Arabsın, n’olur gitme, Allah için geri dön!”

Bütün bu yalvarmalar sonuç vermedi.

Söz vermişti bir kere.

O, Allah’ın peygamberinin torunuydu ve: “Allah’ın emrine kimse galebe edemez,” diyerek yola revan oldu.

Kûfe valisi İbn Ziyad işe, Hz. Hüseyin’in amcası oğlu Müslim’i katlederek başladı. Hazırlamış olduğu orduya, Hz Hüseyin’i susuz ve ıssız bir yere konaklamaya zorlamasını emretti.

Her şey planlandığı gibi gidiyordu. Hz. Hüseyin Kerbelâ denen mıntıkaya konaklamak zorunda kalmıştı.

Bu yer: ‘kerb’ (meşakkat) ve ‘belâ’dan başka bir şey değildi. Susuz ve ıssızdı.

Kûfe valisi, komutanlık görevini, Aşere-i Mübeşere’den olan Hz. Sa’d ibn Ebi Vakkas (r.a)’ın oğlu Ömer’e verdi. Ömer’in bütün yakınları böyle bir şeyi kabul etmesinin cehennem ateşini peşinen kabul etmekle aynı manaya geleceğini ve lanetleneceğini söylediler.

O gece sabah kadar kıvranıp durdu.

Bir yanda para ve makam, diğer yanda cehennem azabı…

Sonunda tercihini yaptı. Para ve makam tatlıydı, onlardan vazgeçmek çok zordu ve o lanetli olanı seçti. Dünyadayken cennet müjdesi alan Sa’d (r.a) ın oğlu zalimlerle işbirliği yapmayı tercih etmişti.

Ve melun kuşatma başladı. Hz. Hüseyin’in yanında kalan tüm kahramanlar birer birer ve feci bir şekilde katlediliyordu.

Bir yandan susuzluk, diğer yandan şeytanın askerleri...

Çember daraldıkça daralıyor, zulüm katmerleştikçe katmerleşiyordu...

En son, Hz. Hüseyin’in en küçük oğlu ve daha bir çocuk olan Ali Asgar’a bir ok isabet etti gözlerinin önünde. Masum yavrucak anında şehid olurken Hz. Hüseyin’in yüreği dağlanıyordu adeta.

Savaş meydanının tam ortasında hareket etmeksizin durdu bir müddet.

Etrafındaki leş kargaları iğrenç bir uğultuyla başına üşüştüler ve fakat büyük bir günah olduğunu bildiklerinden bir türlü öldürücü darbeyi vuramıyorlardı.

Müthiş bir hararet çöreklenmişti Hz. Hüseyin’in yüreğine ve büyük bir susuzluk duyuyordu. Gayri ihtiyari Fırat tarafına meyletti.

Daha iki adım atmamıştı ki, melun bir ok ağzına saplanıverdi.

Hüseyin bir arslan gibi kükrüyor, sağa sola hamleler yapıyor ve alçaklar güruhu tıpkı keçi sürüleri gibi kaçışıyordu.

Tam bu esnada kız kardeşi Zeyneb (r.anha) harem bölümündeki çadırdan savaş meydanına çıktı.

Ve bir an katillerin komutanıyla göz göze geldiler:

Şöyle dedi Hz. Zeyneb, katillerin komutanına:

“Senin gözlerinin önünde Hüseyin ibn Fatıma katl edilecek öyle mi?”

Bu kahreden soruya cevap veremedi, dünyadayken cennet müjdesi alan Sa’d (r.a) ın oğlu… Gözlerinden süzülen yaş sakallarını ıslatıyordu ama ne çare ki o parayı ve makamı seçmişti...

Ve uğultu halinde bir ses yükseldi Kerbelâ meydanından.

Kahreden ve hafızalardan hiçbir zaman silinmeyecek uğursuz bir ses:

Hüseyin şehid oldu!

Bugün 10 Muharrem!

Unutmayalım Kerbelâ’yı!

Müslümanlara en büyük zulmün ve dahi ihanetin, Müslümanlık iddiasındaki gafiller eliyle isabet ettiği gerçeğini de hep akılda tutarak…

Hz. Hüseyin’in aziz hatırasına, ihtiramla ithaf olunur…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.