SON DAKİKA
Hava Durumu

Yılbaşı Kutlamaları Yahut Elde Var Kompleks

Yazının Giriş Tarihi: 31.12.2020 09:59
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.12.2020 09:59

Bu sene ‘Yılbaşı’ kısıtlamalara denk geldi. Bu nedenle ‘yılbaşı kutlamalarına’ dair serinkanlı bir değerlendirme yapmanın tam zamanı…

Her yıl tekrarlanan bir kâbusa benziyordu yılbaşı kutlamaları.

Ne tuhaf…

Oysa zahire baktığımızda, herkesin coşkuyla ve büyük bir haz alarak eğlendiği (?!) şeklinde bir tespit yapmak daha uygun gibi görünmede…

Bütün dış görünüşler gibi bu görünüş de fena halde yanıltıcı ve aldatıcı elbette.

Bu yanılgı ve aldanışın biri içeriye biri dışarıya bakan iki veçhesi var.

Dilerseniz önce dışa bakan yüzünü ele alalım.

Yenilmişlik psikolojisinin ürettiği aşağılık kompleksinin dışavurumundan ibarettir bu cenahta olup biten…

Yenenler batılılardı ve bir tür Stockholm sendromu diye nitelendirilebilecek, kendisini yenen ve hatta ezen güce karşı duyulan hayranlığın, aşağılık kompleksi suretinde vücut bulması anlamına geliyordu bu kesimin davranış şekli.

Onlar, mütegallibenin hayat tarzını kuşandıklarında mağlubiyetten kurtulacakları zehabına kapıldılar bu zavallı yaklaşımları nedeniyle.

Önceleri bu anlayışla batılı değerlerle hemhal oldular.

Ama zaman geçti ve nesiller değişti.

Her değişim, taklidi biraz daha ucuzlaştırdı ve bayağılaştırdı.

Bugün vardığımız noktada, artık ruhen ve zihnen tamamen batılılaşmış bir hilkat garibesi idrake muhatabız ne yazık ki… 

Başlangıçtaki, galiplerle aynı safta bulunma telaşı, yerini tarif edilemez bir taklitçiliğe bıraktığında, bu kesimin müntesipleri için çoktan “endişeli modernler” diye bir statü belirlenmişti bile…

Bu iflah olmaz psikolojinin sıhhat bulmayacağına kanaatimiz tamdır ve bu nedenle meselenin “içeriye” bakan kısmına nazar etmenin tam zamanı…

Kendim bildim bileli, bizim camia içerisinde, kelimenin tam manasıyla bir sorun olmuştur yılbaşı geceleri…

Her yıl, muhakkak surette meselenin itikadî ve fıkhî veçhesi gündeme gelmiştir ve birçok hoca efendi meşreplerine göre değerlendirmeler yapmışlardır.

“Hiçbir şey olmaz, nihayetinde bu da Allah’ın günlerinden bir gündür” deyip yılbaşı gecelerinde eğlenme temayülü gösterenlerin içine su serpen hocalar olduğu kadar bu tip eğlenceleri “küfür” ve “haram” gibi nitelemelerle ele alanlar da bulunmuştu.

Tartışmalar bu eksende cereyan ederken hiç kimsenin aklına hadisenin psikolojik boyutu gelmedi ne yazık ki…

Hiç kimse, bu geceyi kutlama (?) cehdinin aslında diğerlerine benzer bir kompleksle malul olduğunu söylemedi.   

Oysa şeksiz şüphesiz bir kompleksti bu!

Üstelik bir öncekine nazaran daha bayağı bir kompleksti söz konusu olan. Zira diğerleri batılılara öykünüyorlarken bizimkiler onlara imreniyorlardı. Yani bir anlamda özentinin özentisiydi bu durum…

Eğer böyle olmasaydı, “Mekke’nin Fethi” diye acaibul garaib bir kutlama nereden akıllara gelirdi ki?

Dinî kabul edilen tüm özel günler, ‘Hicrî” takvim esas alınarak gerçekleştirilirken, neden “Mekke’nin Fethi” miladî takvime göre kutlanmak isteniyordu sahi?

Üstelik güpegündüz nasip olan şanlı fetih, her ne hikmetse, gündüzler sanki torbaya girmiş gibi “geceleyin” kutlama merasimine muhatap bırakılıyordu.

Herkes gibi bu müthiş buluşu icat edenler de bal gibi biliyorlardı ki, bu, aslında “alternatif” bir kutlama çabasından başka hiçbir şey değildi!

Diğerlerine karşı duyulan komplekse, maatteessüf, şanlı fetih alet edilmekteydi.

Açık söylemek gerekirse önceki yaklaşım eğer “zavallılıksa” bu davranış şekli iki kere zavallılıktır!

Hatta belki daha fazla…

Zira ikincisinin, kutsi bir değerin, süfli bir eğlence kaygısına meze yapılaması gibi hazin bir tarafı vardır.

Sonuç olarak:

Kim, yılbaşını kutlamak istiyorsa buyursun gönlünce kutlasın.

Ama kimse, “Mekke’nin Fethi” demesin, “bu gecede bol bol namaz kılıp zikir çekin” gibi tuhaflıklara tevessül etmesin ve heva ve hevesten neşet eden bir olguyu din temelli argümanlarla normalleştirmesin.

Çünkü tüm bu olup biten, hakikaten, kocaman bir ayıba tekabül ediyor…

 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.